Güncelleme Tarihi:
ODTÜ Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yıldırım Üçtuğ, İnşaat Mühendisliği öğretim üyeleri Prof. Dr. Haluk Sucuoğlu, Prof. Dr. Polat Gülkan, Kültür ve Kongre Merkezi C Salonu'nda, ABD Nevada Üniversitesi Sismoloji Laboratuvarı Başkanı Prof. Dr. John Anderson'un da katıldığı bir basın toplantısı düzenlediler.
Öğretim üyeleri, son günlerde İstanbul ve çevresinde deprem olacağına ilişkin tahminleri eleştirerek, bunun doğru olmadığını ve halkın endişeye sevkedildiğini kaydederek, uzmanlardan oluşan "Deprem Değerlendirme Konseyi"nin kurulmasını istediler.
Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Üçtuğ, Türkiye'nin bir deprem bölgesi olduğunu, gelecekte de depremlerin yaşanacağını ifade etti. Üçtuğ, tahmin yapmanın mümkün olmadığını, ODTÜ'nün de bu tür tartışmalara katılmayacağını söyledi.
Er ya da geç deprem olacak
"İzmit ve Düzce depremlerinde kırılan fayların ilerisinde yer alan İstanbul ve Bolu'da er veya geç deprem olacaktır" diyen Üçtuğ, şöyle devam etti:
"Tahmin yapma konusunda birşey söyleyemeyiz. Artık tahmin yapmamalı, önlem alınmalıdır. İzmit ve Düzce depremlerinden alınan dersler yeni değil, eski derslerdir. Son günlerde üniversiteli araştırmacıların savundukları görüşlerin çeşitliliği karşısında kamuoyunda (kime inanacağız) sorusu hakim olmuştur. Görüş sahipleri sınırlı bilgilerden yola çıkarak oldukça kesin tahminler yapabilmektedirler. Sınırlı ve belirsizlik içeren bilgi ve verilerin böylesi sınırsızca kullanılması sonucunda ulaşılan tahminlerin çelişkili olması kaçınılmazdır. Bu tür açıklamalar üst düzey konseyin süzgecinden geçtikten sonra açıklanmalıdır."
Deprem Değerlendime Konseyi'nin oluşturulması gerekliliğine dikkati çeken Üçtuğ, böyle bir konseyde yabancı uzmanlara da yer verilebileceğini ve TÜBİTAK'ın da bu organizasyonu üstelenebileceğini kaydetti.
Yıldırım Üçtuğ, problemin, yapıların depreme dayanıklı olmamasından kaynaklandığını da belirterek, ODTÜ'nün deprem sonrası hasar tespiti, deprem tahkiki ve onarımı projesi yapma gibi hiçbir ticari faaliyetin içinde bulunmama kararı aldığını bildirdi.
Geleceğe yönelik deprem riski
Nevada Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Anderson da, Türkiye'nin deprem kuşağında bulunduğunu, fay hattının üzerine bina yapmanın özrünün olamayacağını söyledi.
Geleceğe yönelik deprem riskinin devam ettiğini vurgulayan John Anderson, deprem olacağına ilişkin spekülasyonları da eleştirdi. Anderson, "İstanbul ve Bolu'da deprem olacaktır, ama ne zaman ve ne şiddette olacağını bilmek mümkün değil. Önemli olan önlem alınmasıdır" dedi.
Kendisinin de deprem tahmini yapmasının çelişkileri ve endişeleri artıracağını kaydeden Anderson, "Depreme hazırlıklı olmalıyız. Bunun tek yolu da yapıların depreme dayanıklı olmasıdır. (Kime inanacağız) sorusu yerine kim sorumlu, kimi sorgulayacağız, sorusu sorulmalıdır" diye konuştu.
Prof. Dr. Haluk Sucuoğlu ise yapıların depreme dayanıklılığını tespit etmenin kolay olmadığını ve uzun zaman alacağını belirterek, "Sorumluluk ister ve pahalı bir iştir. Türkiye'de bu değerlendirmeyi yapacak bir kapasite de yok. İtibarımızın zedelendiğini düşünüyor ve Deprem Değerlendirme Konseyi'nin kurulmasını öneriyoruz" dedi.
Depremin doğrudan insanlara zarar vermediğini anlatan Sucuoğlu, sağlam olmayan yapıların insana zarar verdiğini bu nedenle de yapıların ve yapılara izin verenlerin sorgulanması gerektiğini söyledi.
Sucuoğlu, bunun ulusal bir sorun olduğunu vurgulayarak, az hasara uğramış ve hasar görmemiş binalara oturma izni verildiğini ve Düzce depreminde bu binaların da yıkılarak insanların ölmesine neden olduğunu söyledi.
Sucuoğlu, "Pek çok üniversite bir yandan insanları çelişkiye düşürmekte bir yandan da onarım, hasar giderme gibi konularda ticari anlaşmaya girmektedir. Biz ODTÜ olarak bunu doğru bulmuyoruz ve bunu yapmayacağız" şeklinde konuştu.
İnşaat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Polat Gülkan da Kuzey Anadolu fay hattında bulunan bölgelerin birinci derece deprem bölgesi olduğunu kaydederek, 17 Ağustos depreminden sonra bir rapor hazırladıklarını, bunu Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'na sunduklarını ve İmar Kanunu'nda bazı değişikliklerin yapılması önerisinde bulunduklarını anlattı.
Gülkan, Bolu viyadüğünün son depremde hasar gördüğünü, hasarın çok ciddi boyutlarda ve maliyetinin çok yüksek olduğunu bildirdi. Gülkan, Bolu Tüneli hakkında henüz kesin bilgi sahibi olmadıklarını dile getirirken, tünelin fay hattı üzerinde yapılmasının mühendislik açısından düşündürücü olduğunu söyledi.
Gülkan, deprem sonrası onarımların başıboş ve rant sağlamak amacıyla yapıldığını sözlerine ekledi.
Öğretim üyeleri daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. John Anderson bir soru üzerine Marmara Denizi'nin fay haritasının çıkarılması halinde deprem hakkında kabaca bilgi sahibi olunacağını, ancak depremin ne zaman ve ne şiddette olacağının bilinemeyeceğini belirtti.