Güncelleme Tarihi:
ANKARA’da günlerdir vatandaşların ve ODTÜ’lü öğrencilerin protestolarına eylemlerine ve polisle çatışmasına neden olan yol çalışması Gezi Parkı gibi mahkemelik oldu. Avukat Sedat Vural, Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne karşı yürütmenin durdurulması ve yol çalışmasının iptali talebiyle dün dava açtı. Nöbetçi Ankara İdare Mahkemesi, yürütmeyi durdurursa, Büyükşehir Belediyesi’nin Anadolu Bulvarı’nı Konya Yolu’na bağlayacak yol çalışması duracak.
SÖZLEŞMEYE VE HUKUKA AYKIRI
Türkiye’nin 1982’de “Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşmeyi” onayladığı, 1. derece sit alanı ODTÜ’den geçirilecek yolun, sözleşmeye ve hukuka aykırı olduğu savunuldu. Ağaçların kesileceği uyarısı yapılan dilekçede, “Davalı idarenin savunması alınmadan yürütmenin durdurulması kararı verilmesi de bir zorunluluktur” denildi. Dilekçe özetle şöyle:
YASAL OLARAK YAPMA YETKİLERİ YOK
“Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın, Anadolu Bulvarı’nı Konya yoluna bağlayacak ve ODTÜ’nün 1.Derece Doğal Sit Alanından geçirilecek yolun, Koruma Planı, Koruma Bölge Kurul ve icrai nitelikte Meclis Kararı bulunmamasına karşın, yasal olarakta yapma yetkisi yoktur ve bu yolun yapılması mümkün değildir. Davaya konu yol güzergahında büyük araçlarla yol çalışmaları yapılması, şantiye kurulması, ağaçların sökülmesi gibi kamu düzenini bozan, hukuk dışı, keyfi eylem ve uygulamalarının öncelikle yürütmesinin durdurulmasını ve yargılama sonucu iptalini talep ediyoruz.
ODTÜ SİT ALANI GİRİLEMEZ
Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 06.03.1995 tarih ve 316/3895 sayılı kararı ile ODTÜ Arazisinin 1, 2 ve 3. Derece Doğal Sit Alanı olarak tesciline karar verilmiştir. Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 15.03.2013 tarih ve 506 sayılı kararında ODTÜ arazisi içerisinden geçecek yolun Dumlupınar Kavşak noktasında yaklaşık 9000 metrekarelik bir kısımda 1. Derece Doğal Sit Alanına, 8000 metrekarelik bir kısımda ise ODTÜ 1 Orman alanına girildiği görülmektedir. ODTÜ’de 1. Derece doğal sit alanı ihlali ve dava konusu uygulamalar bu yolu yapan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek tarafından da kabul ve ikrar edilmektedir.
HUKUK DEVLETİ İLKESİNE AYKIRI
Parlamentoda sayı çokluğu, hukuk devletinde haklı olmanın göstergesi ve gerekçesi değildir. Parlamento, yasama ve denetleme sürecinde oy çokluğuna ve siyasal güce dayanarak, Anayasaya, hukuka, hukukun genel ilkelerine, anayasal teamüllere aykırı olarak kararlar alamaz. Yasama organı gibi öbür organ ve makamlarda Anayasaya ve hukuka uygun çalışmak zorundadırlar. Aksi halde, hukuk dışına çıkar ve meşruiyetini yitirir. ‘Ben yaparım’, ‘Benim gücüm var’ demek ve bu düşünce ile gerek yürütmede, gerekse yasamada uygulamaya girişmek ve kararlar almak, demokratik hukuk devletinin kabul edemeyeceği bir uslup ve eylem şeklidir.
İDARİ İŞLEMLERİN UNSURLARINA AYKIRILIK:
Hukuk devletinde hiçbir makam ve merciinin kendisine verdiği yetkiyi kendisinin ya da bir başkasının çıkarı doğrultusunda veya bir siyasal amaca yönelik olarak kullanması mümkün değildir. Kamu gücü kullanılarak yapılan bir işlemin hukukiliği ve geçerliliği, bu işleme ancak kamu yararını sağlamak ve kamu hizmetini devamlı, düzenli, süratli ve verimli bir şekilde yerine getirmek üzere yapılmış olması halinde mümkündür. Dava konusu işlemin Anayasa ve yasalarımıza aykırılığı yanında idari işlemin unsurları yetki, sebep, konu ve maksat yönünden de hukuka aykırı olduğu ortadadır.”