Güncelleme Tarihi:
Adalet Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği'nden yapılan yazılı açıklamada, Avrupa AİÖK'nın, Türkiye'nin kurucu üyelerinden olduğu Avrupa Konseyi'nin bir denetim organı olduğu hatırlatıldı.
AİÖK'nun, Avrupa İşkencenin Önlenmesi Sözleşmesi'ne taraf ülkelerde, hürriyetinden mahrum edilmiş kişilerin tümüyle, hiçbir kısıtlama olmaksızın görüşmek hakkına sahip olduğu belirtilen açıklamada, kuruluşun üye ülkelerin hepsine planlı ya da önceden bilgi vermeksizin ziyaretler gerçekleştirerek, bulgularını ilgili hükümete ilettiği ifade edildi.
AİÖK'nın raporlarının ve hükümetlerin bu raporlara yanıtlarının ilke itibariyle gizli olduğu, ilgili hükümetin izni ile yayımlanabildiği anımsatılan açıklamada, şöyle denildi:
“Bilindiği üzere, İmralı Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda hükümlü bulunan, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın zehirlendiği
yolunda 2007 Mart ayında adı geçenin avukatlarınca ortaya atılan iddialar üzerine, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hükümlüden numuneler alınarak İstanbul Adli Tıp Kurumu'nda tahliller yapılmış ve tahliller sonucunda Kurumun zehirlenme iddialarının asılsız olduğu yönündeki tespiti, 12 Mart 2007 tarihinde anılan Cumhuriyet Başsavcılığımızca kamuya açıklanmıştı.”
Açıklamada, daha sonra AİÖK'nın 19-22 Mayıs 2007 tarihlerinde İmralı Yüksek Güvenlikli Cezaevi'ni ziyareti sırasında, “hükümlü Öcalan'dan saç ve göğüs kılı örnekleri alındığı” ve söz konusu numunelerin tahlillerinin AİÖK'nin belirlediği uzmanların da katılımıyla 29 Ekim-6 Kasım 2007 tarihlerinde Türkiye'de, TÜBİTAK'ta yapıldığı belirtildi.
AİÖK'nin 19-22 Mayıs 2007 tarihinde adaya yaptığı ziyarete ilişkin raporun, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin zamanında vermiş olduğu yanıtın ve AİÖK'nin zehirlenme iddiaları konusundaki bulgularını içeren ek raporun, anılan belgelerin gizliliğinin kaldırılmasına yönelik iznin hükümetçe verilmesinin ardından, 6 Mart 2008 tarihinde AİÖK tarafından yayımlandığı ifade edilen açıklamada, anılan belgelere AİÖK'nın “www.cpt.coe.int” adresinden ulaşılabildiği bildirildi.
Açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Türkiye'de gerçekleştirilen son derece ayrıntılı ağır metal tahlilleri sonuçlarına ilişkin analiz ve değerlendirmeler, AİÖK tarafından bağımsız uzmanlara yaptırılmıştır. Bahse konu uzmanların analiz ve değerlendirmeleri sonucunda AİÖK'nın hazırladığı rapor, hükümlüde hiçbir zehirlenme bulgusu olmadığını açıkça ortaya koymaktadır. AİÖK'nin yorumunda, 'AİÖK tarafından görevlendirilen uzmanların bulguları, hükümlünün ağır metal zehirlenmesine maruz kalmadığını göstermektedir. Kıl numunelerinde görülen yüksek değerlerdeki baryum, magnezyum ve stronsiyuma ilişkin olarak, uzmanlar bunların muhtemelen çevresel faktörlere bağlı olduğunu değerlendirmiştir' ifadelerine yer verilmektedir. Yorumda, her halükarda, toksik olmayan bu maddelerle ilgili olarak tespit edilen değerlerin hükümlünün sağlığı için tehlike teşkil etmediği görüşü belirtilmektedir.
Öte yandan, AİÖK'nın yukarıda belirtilen İmralı ziyareti sırasında hükümlü Öcalan'ın sağlık sorunları hakkında gündeme getirdiği hususlar çerçevesinde, mutat sağlık kontrollerine ek olarak, gerekli muayene ve tahlilleri yaptırılmış ve sonuçları AİÖK'ya iletilmişti. Bu konuda, AİÖK'nın raporunda vardığı sonuç, hükümlünün röntgenlerinde endişe edilecek bir bulguya rastlanmadığı, burnundaki geniz akıntısı gibi sıkıntıların ise Türkiye'deki mahkumiyetinden yıllar önce geçirdiği bir cerrahi operasyondan kaynaklandığı şeklindedir.
AİÖK'nın raporu ve raporun ekindeki belgeler, PKK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın ve PKK yandaşlarının uluslararası kamuoyunu yanıltmaya yönelik çabalarının ve iddialarının ne derece yanıltıcı ve gerçek dışı olduğunu bir kez daha göstermiştir.”