Güncelleme Tarihi:
İş başvurusunda bulunduğu birçok yerden ’PKK’lı, hem de Öcalan’ın koruması’ denilerek geri çevrildiğini söyleyen ve geçici işlerde çalışarak yaşamını sürdürdüğünü anlatan Ayten Durdu, dağda bulunanlara silah bırakın çağrısı yapıldığını ancak geri dönenlerin düşünülmediğini söyledi. Ayten Durdu, "Yanlış yaptığını anlayarak dağdan inenlere toplum vebalı gibi davranıyor. Kimse iş vermiyor, iletişim kurmuyor. En küçük olayda hemen suçlu olarak hedef haline getiriliyor. Devletin bir an önce, benim gibi dağdan inenleri kucaklayarak topluma entegre etmesi gerekiyor" dedi.
’HAYALLERİM VARDI’
Babası Mehmet Durdu’nun 2 dönem ANAP ve AK Parti’den Gaziantep’in İslahiye İlçesi’nin Altınüzüm Beldesi Belde Belediye Başkanlığı yaptığını anatan Ayten Durdu, örgüte Adana’da üniversitede okurken katıldığını söyledi.
Üniversite 3’üncü sınıftayken Kürt kimliğinden dolayı dışlandığını ve yapılan propagandalar ile PKK’ya katılma kararı aldığını belirten Ayten Durdu şunları anlattı:
"Benim bireysel olarak yaşadığım, bizim bir gerçeğimizdir. Ben bir köylü kızıydım. Çukurova Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyat Bölümü’nü çok iyi bir puanla kazandım. Dünyalar benim olmuştu, okuyacaktım, aileme kardeşlerime, yaşadığım topluma değerler katacaktım. Öyle bir iddiayla öyle bir hayalle yolla koyuldum. Kürt olduğum için yaşadığım bazı olaylar sonrası şu an anlamakta zorluk çektiğim bir yolculuğun içine itildim ve dağa gittim."
’ÖCALAN BİZE ÖĞRETMENLİK YAPARDI’
1992 yılından 1998 yılına kadar örgütün Lübnan ve Suriye’deki kamplarında bulunan ve PKK’nın elebaşı Abdullah Öcalan’ın bir dönem yakın korumasında da bulunan Ayten Durdu, şunları söyledi:
"6 yılım Türkiye’nin dışındaki alanlarda geçti. Ama ben bir cennet ararken, farklı sorunlarla karşılaştım. Abdullah Öcalan bizzat üniversite gençlerini eğitime alırdı. Öcalan adeta bize öğretmenlik yapar, Kürt tarihi ve süreç hakkında düşüncelerini anlatırdı. Bizler de ondan öğrendiğimizi yeni gelenlere aktarırdık."
’KADIN BAŞIMA DAĞDA YALNIZ BIRAKILDIM’
Suriye’den çıktıkları bir grupta Irak’ın Kuzeyindeki kamplara gittikleri sırada pusuya düştüklerini ve kendisinin yalnız bırakıldığını anlatan Ayten Durdu, bu olay sonrası Türkiye’ye gelişini ise şöyle anlattı:
"Kuzey Irak’ta 20 kişilik bir grupla kırsalda bulunduğumuz sırada arkadaşlarım beni tek başıma o bölgede bırakıp kaçtı. Bir kadın olarak dağ başında tek başınasın. Haftalarca bir başıma bilmediğim bir arazide, bilmediğim bir coğrafyada hani artık bırak aç kalmayı, bırak susuz kalmayı, bir kadın olarak ben ne yapacağım ne edeceğim nereye gideceğim. 20 gün boyunca çoğu zaman hendeklerde saklandım, gündüz uyudum, gece yürüdüm. Bir insan sesine ulaşmak için, çünkü bilmediğim bir coğrafyadaydım. Yolumu kaybettim. Bir kadın için normal bir durum değildir. Daha sonra bir Kürt köyüne sığındım. Onlara yaşadıklarımı anlattım. Burada tek olduğumu belirtip, bana yardımcı olmalarını istedim. Bir süre o köyde kaldıktan sonra ailemi aradım. Artık benim için ne yoldaşlarım ne de onurlu bir örgütüm vardı ve ülkemi tercih ettim."
’GEÇMİŞİM ENGEL OLUYOR’
Yakalandıktan sonra Terörle Mücadele Kanunu’ndan yararlanarak 1 yıl cezaevinde kalıp tahliye edildiğini, öğrenci affıyla yarım bıraktığı üniversiteye devam ettiğini belirten Ayten Durdu, geçmişini silip yeni bir hayata başlamak istediğini, fakat siyasi geçmişinin önüne hep engel olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
"31 yaşında diploma sahibi oldum. Artık iş yapabilir, çalışabilirdim. Hiçbir gün ben mülteci veya iltica edeyim gibi düşüncelere kapılmadım. Kendime küçük bir dünya kurmak istedim. Eski bir terörist olduğum için resmi kurumlarda çalışamadım. İş için başvurduğum yerlerde ise internette yapılan araştırmada benim eski bir terörist olduğum ortaya çıkıyordu. İnsanlar bana; ’Hem terörist, hem Öcalan’ın koruması’ diyerek uzak davrandı ve iş vermedi. Bu konuda çok sıkıntı çektim ve zor süreçler geçirdim. Eski terörist damgasından dolayı insanlar bana vebalı gibi davrandı. Doğu ve Güneydoğu’daki çeşitli kentlerde, sağduyulu insanlar sayesinde kısa süreli işlerde çalıştım. Son olarak Şanlıurfa’da özel bir dershanede ücretli olarak çalıştım."
’DAĞDAN İNENE PROJE YAPIN’
Ayten Durdu, devletin dağdan inenler için proje geliştirmesini istedi. ’Silah bırakın’ çağrısına yanıt vererek ülkeye dönenlere sahip çıkılması gerektiğini kaydeden Durdu, şunları söyledi:
"Birçok defa çağrılar olur. Ben geldim de ne yaptınız kardeşim. Dağı bırakıp gelsinler, silahı bıraksınlar, bunlar ölüm kokan şeyler, fakat projen nedir senin? 1990’lardan günümüze kadar her şeye rağmen silahını bırakıp da adalete gelen insanlar ne yaşadılar, neredeler nelere maruz kaldılar? Geçimini sağlamak için hangi tür ilişkileri göze alıyorlar. Bu konuda bizim ülkemizde proje eksikliği var."
’ANNELERİN ACILARINA KULAK VERİN’
Ayten Durdu, son olarak Diyarbakır’da çocukları PKK tarafından dağa kaçırıldığı için eylem yapan annelere sahip çıkılması gerektiğini belirterek şunları kaydetti:
"Çocukları dağda olan bu annelerimiz taleplerinden vazgeçmesinler. Bir anne için evlat kadar değerli bir şey yoktur. Her anne evladına sahip çıkmalı, benim annem öyle yaptı. Cahil olmasına rağmen hiçbir zaman inancını yitirmedi. İnsan bizim ülkemizde değerli olmalıdır. Çok kolay kaybedilmemelidir. İnsan değerli olursa eğer, birçok sorun zaten çözülür."