Güncelleme Tarihi:
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ile Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) terör örgütü PKK’ya yönelik uzun süredir koordinasyon içinde yürüttüğü operasyonlarda çok önemli bir başarıya imza atıldı. Güvenlik kaynaklarından alınan bilgiye göre, operasyon korkusuyla sürekli yer değiştiren ‘KCK Yürütme Konseyi üyesi, PKK/KCK’nın kurucularından’ ve teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın “Benden sonra örgütte sözü geçecek kişi” dediği ‘Fuat’ kod adlı Ali Haydar Kaytan’la ilgili MİT tarafından çok yönlü bir istihbarat çalışması yapıldı. Bu kapsamda insansız hava araçlarının (İHA) yanı sıra sahadan da farklı istihbarat bilgileri toplandı. Kaytan, operasyon endişesi nedeniyle sürekli yer değiştiriyordu. Türkiye tarihinin en uzun soluklu operasyonlarından biri olan Kaytan’ın etkisiz hale getirilmesine yönelik çalışma, MİT tarafından birbirinden farklı istihbari bilgilerin bir araya getirilmesi sonucunda MİT-TSK koordinesiyle gerçekleştirildi.
YERİ VE ZAMANI GİZLİ TUTULDU
Uzun süreli bir çalışmanın sonucunda MİT ve TSK, Kuzey Irak’ta ortak bir operasyon gerçekleştirdi. Operasyonun ardından MİT’in sahada sürdürdüğü istihbarat çalışmalarıyla, etkisiz hale getirilen teröristler arasında Ali Haydar Kaytan’ın da yer aldığı kesin olarak tespit edildi. Güvenlik kaynakları, operasyona katılım sağlayan unsurların güvenliğini ve mevcut operasyonların gizliliğini korumak adına operasyona ilişkin detayların kamuoyu ile paylaşılmayacağını duyurdu.
CESEDİ GÖMENLER İNFAZ EDİLDİ
Kaytan’ın ölümü, PKK’dan kopmaların önüne geçmek ve teröristlerin moralini yüksek tutmak amacıyla örgüt içinde gizlendi. Terörist Kaytan’ın cesedi sadece üst düzey kadro tarafından bilinen bir yere gömüldü ve defin işlemini yapan PKK’lılar da infaz edildi.
EN YAŞLI TERÖRİST
CANLI BOMBALARI O SEÇİYORDU
Terör örgütünün “ideolojik lider” olarak konumlandırdığı, örgüt kadrolarınca “PKK’nın yaşayan tarihi” olarak tanımlanan Kaytan, terör eylemlerine PKK’nın kuruluşundan önce Tunceli’deki asayiş olayları ile başladı. Öcalan ile terör örgütünü kurarak PKK’nın temellerini birlikte atan Kaytan, Türkiye’nin son 44 yıldır karşı karşıya kaldığı tüm terör eylemlerine karar veren “çekirdek kadro” içerisindeki en yaşlı örgüt üyesiydi. Canlı bomba eylemcisi teröristlerin seçiminde yer alarak, eğitimlerini bizzat veriyordu. Terörden arananlar listesinde kırmızı kategoride yer alan Kaytan, 17 Şubat 2016’da Ankara-Merasim Sokak’ta 29 vatandaşımızın yaşamını yitirdiği, 13 Mart 2016’da da Kızılay Güvenpark’ta 36 vatandaşımızın hayatını kaybettiği kanlı saldırıların talimatını veren kişi olarak biliniyordu.
BAYIK’LA KARAYILAN BİRBİRİNE DÜŞTÜ
Güvenlik kaynaklarının telsiz konuşmaları ve sahadan aldığı istihbarat bilgileri, Kaytan’ın ölümü sonrası örgütün diğer iki üst düzey yöneticisi olan Cemil Bayık ve Murat Karayılan arasında birbirlerini suçlayıcı tartışmalar başladığını da ortaya koydu. Bayık, örgütün silahlı unsurlarını “tedbirsiz” davranmakla suçlarken, Karayılan da Kandil eteklerindeki mağaralardan çıkamayan Bayık’ın “örgüt liderlerini sürekli eleştirerek kaderine terk etmekten” başka bir şey yapmadığını söyledi. Güvenlik kaynakları Kaytan’ın ölümünün örgüt içerisinde hem üst hem de alt kadrolardaki çözülmeyi hızlandıracağı değerlendirmesini yaptı.
UZMAN GÖRÜŞÜ: ÇÖZÜLMEYİ HIZLANDIRIR
Güvenlik uzmanı Abdullah Ağar: “Sanırım bu ölüme PKK kadar Türkiye’nin huzurunu baltalamak için amansız mücadele veren küresel istihbarat servisleri de çok üzgündürler. Kaytan’ın ölümü elbette örgüt içinde zaten var olan çözülmeyi daha da hızlandıracaktır. Kaytan, PKK’dan önce KUK gibi, Asala gibi terör örgütlerinin işbirlikçisiydi. Tunceli Nazimiye’de başlayan kanlı nifak artık sona ermiştir. PKK içinde önemli bir defter kapanmıştır. Bundan sonra sırada olanların korkusu daha da artacaktır.”