Öcalan'ın AİHM'deki davası başladı

Güncelleme Tarihi:

Öcalanın AİHMdeki davası başladı
Oluşturulma Tarihi: Haziran 09, 2004 00:00

Abdullah Öcalan'ın, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) temyiz görevi yapan büyük dairesindeki duruşması bu sabah başladı. ÖCALAN'IN AVUKATLARI: ÖCALAN, KENYA'DAN ULUSLARARASI HUKUKA AYKIRI BİR BİÇİMDE GETİRİLDİAvrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin büyük dairesinde bugün yapılan duruşmada, eski PKK lideri Abdullah Öcalan'ın avukatları, müvekkillerinin Kenya'dan uluslararası hukuka aykırı bir biçimde Türkiye'ye getirildiğini öne sürdü. AİHM'deki duruşmada, Öcalan'ı İngiliz avukatlar Sydney Kentridge, Mark Muller, Timothy Otty savundu. Öcalan'ın idam cezasıyla yargılanmasının insan hakları ihlali teşkil ettiğini savunan avukatlar, Öcalan'ın yakalanışı sırasında Kenya'nın egemenlik haklarının da ihlal edildiği iddiasında bulundu. Öcalan'ın İmralı'daki tutukluluk koşullarının daha çok ön plana çıkarıldığı savunmada, Öcalan'ın tecritte tutulması, dış dünyayla temasının olmaması eleştirilerek, Öcalan'ın avukatları ve yakınlarıyla yeterli bir biçimde görüştürülmediği öne sürüldü. Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi'nin (CPT) İmralı'ya yaptığı ziyaretlerde de bu konuda şikayetleri dile getirdiği ifade edilen savunmada, tecritte kaldığı için Öcalan'ın sağlık durumunun bozulduğu iddia edildi. “Yakınlarının Öcalan'ın elini bile tutamadığı ve tutukluluk koşulları içinde radyo-televizyon, telefon gibi iletişim araçlarından mahrum bırakıldığı” belirtilen savunmada, Öcalan'ın sağlık durumunun da kötüye gittiği iddia edildi. Öcalan'ın İmralı'ya geldiğinde sadece temizlikten şikayeti olduğunu belirten avukatlar, Öcalan’ın şu anda anjin, faranjit, astım başlangıcı gibi solunum yolları rahatsızlıkları bulunduğunu belirtti. Avukatlar, bu koşullar devam ettiği takdirde, Öcalan'ın solunum yolları ya da kalp hastalığı yüzünden ölebileceğini söyledi. Bu arada duruşma sırasında bir grup PKK yandaşı, AİHM binası önünde gösteri yaptı.Abdullah Öcalan'ın, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) temyiz görevi yapan büyük dairesindeki duruşması bu sabah başladı. Strasbourg'daki hukukçuların yoğun ilgi gösterdiği duruşmada, Türk hükümetinin savunmasını avukat Şükrü Alpaslan yaptı. AİHM'nin 4. dairesinin geçen yıl Mart ayında aldığı kararda, Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) adil yargılanma hakkıyla ilgili 6. maddesi, gözaltı süresinin uzunluğuyla ilgili 5. maddesi ve kötü muameleyle ilgili 3. maddesinin Türkiye tarafından ihlal edildiği yolunda görüş belirttiğini belirten Alpaslan, bu suçlamalara ilişkin olarak Türkiye'nin savunmasını yaptı. Alpaslan, “Öcalan'ı yargılayan ve mahkumiyet kararını veren DGM'de askeri hakimin yer almadığını ve başvuranın savunma hakkının tamamen korunduğunu” kaydederek, “AİHS'nin 6. maddesinin ihlal edilmediğini” söyledi. AİHS'nin 3 maddesinin ihlaline ilişkin suçlamaya ilişkin ise Alpaslan, 4. dairenin verdiği bu kararın daha önce emsali bulunmadığını bildirdi.  Alpaslan, “AİHS'nin yorumunu gerektiren yeni bir içtihat olması nedeniyle, konunun büyük daire tarafından tekrar incelenmesi amacıyla esasen daha önce de itiraz edildiğini” hatırlattı. “Türkiye'nin 1984 yılından bu yana idam cezasını uygulamadığını ve AİHM'nin kararı verdiği tarihte, Türkiye'de idam cezasının kaldırılmış olduğunu” kaydeden Alpaslan, “Türk hükümetinin, AİHM'nin konuyla ilgili ihtiyati tedbir kararına bağlı kalarak, başvuru dosyasını TBMM'ye sevk etmediğini” söyledi. “Öcalan'ın, mahkum olduğu idam cezasının infaz edileceği konusunda herhangi bir endişesi olamayacağını” belirten Alpaslan, ”dolayısıyla sözleşmenin de ihlal edilmediğini” bildirdi. Alpaslan, sözleşmenin 5. maddesiyle ilgili olarak yaptığı savunmada ise, “başvuranın, gözaltı kararına karşı başvurabileceği etkin iç hukuk yolları bulunduğunu” belirtti ve “4. dairenin tespitlerinin, büyük daire tarafından tekrar değerlendirilmesini” istedi. Türkiye'nin ve Abdullah Öcalan'ın avukatlarının yaptığı başvuruyu değerlendiren, AİHM'nin beş yargıçtan oluşan paneli, geçen yıl temmuz ayında aldığı kararda, davanın temyiz niteliğinde, 17 yargıçtan oluşan büyük dairede bir kez daha görülmesini kabul etmişti. Bugünkü duruşmada avukatların görüşlerini dinleyen büyük daire, kararını ileri bir tarihte verecek. 4. DAİRENİN KARARITürkiye'nin, AİHS'nin adil yargılanma hakkıyla ilgili 6. maddesinin 1. ve 3. fıkralarını ihlal ettiğini öne süren AİHM'nin 4. dairesi, duruşmalar başladıktan sonra askeri yargıcın sivil yargıçla değiştirilmesini yeterli görmemiş ve savunma için gerekli olanak ve zamanın verilmediği görüşüne varmıştı. Mahkeme, AİHS'nin gözaltı süresiyle ilgili 5. maddesinin 3. ve 4. fıkralarının da ihlal edildiğini, terör örgütünün başının mahkemeye çıkartılmadan önceki gözaltı süresinin de uzun olduğunu ileri sürmüştü. AİHS'nin yaşam hakkıyla ilgili 2. maddesiyle ilgili şikayet konusunda Türkiye'nin ihlalde bulunmadığı görüşüne varan AİHM, Abdullah Öcalan'ın idamla yargılanmasını, AİHS'nin kötü muamelenin önlenmesiyle ilgili 3. maddesinin ihlali olarak görmüştü. Strasbourg Mahkemesi, avukatlarının, terör örgütü elebaşısının ”Kenya'dan yasadışı bir biçimde getirildiği ve ayrımcılığa tabi tutulduğu” yolundaki şikayetlerini ise reddetmişti. AİHM, Abdullah Öcalan'ın avukatlarının, AİHS'nin 7, 8, 9, 10 ve 18. maddelerine dayanarak yaptıkları başvuruların incelenmesine de oybirliğiyle gerek görmezken, terör örgütünün başının mahkumiyet koşullarıyla ilgili bir ihlalin olmadığı görüşüne varmıştı. DAVANIN GEÇMİŞİAİHM, 21 Kasım 2000 tarihindeki duruşmada, terör örgütünün başının ve Türk hükümetinin başvuruyla ilgili görüşlerini dinlemişti. Fransa'nın Strasbourg kentindeki mahkeme, 14 Aralık 2000 tarihinde verdiği kararda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 2, 3, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 13, 14, 18'inci maddelerinin ihlaliyle ilgili yapılan başvurunun incelenmeye alınmasını kabul etmiş, taraflardan bu maddelerle ilgili yazılı görüşlerini bildirmelerini istemişti. AİHM, kabul edilebilirlik kararında esasa ilişkin görüşlerini açıklamayı, davanın karışık olması ve Türk hükümetinin iç hukuk yollarının henüz bitmediği yolundaki itirazı üzerine saklı tutma görüşünü benimsemişti. Mahkeme, terör örgütünün başının Türkiye'de yargılanmasından sonra aldığı ihtiyati tedbir kararında ise Ankara'dan AİHM'ye yapılan başvuru sonuçlanıncaya kadar idam cezasının ertelenmesini istemişti. BÜYÜK DAİREDEN ÇIKACAK SONUÇAİHM'nin büyük dairesinin tekrar Abdullah Öcalan'ın adil yargılanmadığı görüşüne varması halinde, Avrupa Konseyi'nin Türkiye'den terör örgütünün başının tekrar yargılanmasını istemesi gündeme gelebilir. AİHM'nin Leyla Zana ve arkadaşlarının adil yargılanmadığına hükmetmesinden sonra Avrupa Konseyi, bu davanın Türkiye'de tekrar görülmesi talebinde bulunmuştu. ÖCALAN İÇİN SLOGAN ATAN 20 DEHAP'LI GÖZALTINDADemokratik Halk Partisi (DEHAP) İl Teşkilatı'nın Elazığ'da yaptığı basın açıklamasının ardından, PKK lideri AEbdullah Öcalan lehine slogan atan ve aralarında il başkanının da bulunduğu 20 kişi gözaltına alındı.     DEHAP İl Başkanı Selahattin Bilin, Postane Meydanı'nda yaptığı açıklamada, Türkiye'de var olan barış ortamından tekrar savaş ortamına geçildiğini savunarak, “Tarafları, barış konusunda daha hassas olmaya çağırıyor, AKP Hükümeti'ni de sorumluluğunu yerine getirmeye çağırıyoruz” dedi.     Açıklamanın ardından, meydanda toplanan grup, Abdullah Öcalan lehine slogan attı.     Bunun üzerine olaya müdahale eden emniyet güçlerinin, İl Başkanı Bilin ve Merkez İlçe Başkan Yardımcısı Halil İbrahim Güven'in de aralarında bulunduğu 20 kişiyi gözaltına aldığı öğrenildi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!