Obüslü köyün komşusu Al Hadid

Shaykh Al Hadid kasabasının da tarlaları ve hayvan otlatma alanları sınır duvarının bitişiğinden başlıyor. Suriye’de iç savaşın başladığı tarihten itibaren Suriyeliler defalarca kaçak yollarla bu hattan Türkiye’ye geçiş yaptı. Shaykh Al Hadid’in terör örgütü YPG’ye geçmesi sonrası sınır hattında güvenlik arttırılmış.

DUVAR DOSTLUĞU BİTİRMEDİ

Geçtiğimiz yıl ise birbirlerine uzaklığı 5 kilometreyi geçmeyen Sucuköy ile Shaykh Al Hadid kasabası arasına duvar örüldü, teller çekildi ve sınır hattına nöbetçi kulübeleri dizildi. Ancak iki köy halkı arasındaki dostluk, duvarın örülmesi sonrası da bitmedi. Sucuköy sakinleri ile Shaykh Al Hadid kasabası sakinleri sık sık telefonlarla görüşme yapmaya devam etti.

ÖZEL GÜVENLİK BÖLGESİ İLAN EDİLDİ

Sucuköyü’nün sınır hattındaki tarlaları ve hayvan otlatma alanları, herhangi bir saldırı olasılığına karşı özel güvenlik bölgesi ilan edildi. Köylüler operasyonun başladığı tarihten itibaren tarlalarına gidemezken, hayvanlarını da sınıra uzak bölgelerde otlatmaya başladı. Köyün yanı başındaki askeri bölgeden yapılan obüs atışlarının gürültüsü köyün her tarafından duyuluyor.

KÖYLÜLER YPG'Yİ İSTEMİYORDU

Sucuköyü’nde iki dönemdir muhtarlık yapan Mehmet Karacehennem (52), operasyonların başlamasından sonra karşı köylerdeki arkadaşlarını aradığını söyleyerek “Savaşın başladığı ikinci gün kasabanın başkanı Osman Seyido’yu aradım. Bana ‘İnşallah askerler gelir ve bizi YPG’lilerden kurtarır’ dedi. YPG elemanları köydeki okulları kapatmış. Kasaba sakinlerinden vergi adı altında erzak ve para toplamaya başlamış. Başkan bana baskı altında olduklarını söyledi. Bu konuşmamızdan sonra bir daha başkana ulaşamadım” dedi.

MUHTARIN KIZI KAYIP

Mehmet Karacehennem daha sonra Al Hadid kasabasının bitişiğindeki Kırmıtik köyü muhtarı Zekeriya Mermo’yu aradığını anlatarak “Köy muhtarı bana kızının YPG’liler tarafından zorla götürüldüğünü söyledi. YPG üyeleri köydeki bütün gençleri toplamış. Götürüp dağlarda eğitmişler. YPG’liler bu sırada sürekli köyden yiyecek ve para alıyormuş. Köylü insanlar garibandır, yıllardır da savaşın içerisindeler. Artık verecek bir şeylerinin olmadığını söyledi. Muhtar Mermo ile savaşın 5. günü konuşmuştuk. YPG tarafından kaçırılan birçok gencin geri geldiğini ancak kızının gelmediğini söyledi. Dağda öldürüldüğünden korkuyordu. TSK’nın bir an önce köye gelip kendilerini kurtarmalarını beklediğini söylemişti. Al Hadid kasabasına bağlı yedi köy buradan görülüyor. Hepsinde YPG’liler var. Savaş başlamadan önce kasabanın çevresinde eğitim kampları kurmuşlardı. Buralardan hep silah sesleri geliyordu. Köylüler o zaman bunları bize anlatıyordu. YPG köyü ele geçirdikten sonra bir defa oraya gitmiştim. Sokaklarda nöbet tutuyorlardı. İnsanlar onlardan rahatsızdı” dedi.

“ÇOCUKLAR SOKAKTA OYNAMIYOR”

Muhtar Mehmet Karacehennem’in eşi Aysel Karacehennem (52) ise patlamalardan korktuklarını anlatarak “Gündüzleri çok yüksek ses çıkıyor. Bazen yoğun silah sesleri geliyor. Gündüzleri bizim köyde insanlar korktukları için pek dışarı çıkmıyor. Normalde köy sokaklarında insanlar olurdu. Şimdi komşular işi olmadıkça çıkmıyor. Çocuklar sokakta oyun oynamıyor. Geceleri bombalar patlıyor. Hava karardığında Suriye tarafındaki köyleri izliyorum. Köydeki bütün evlerin ışıkları açık bırakılıyor. Belli yerlerde ateşler yakıyorlar. Geceleri de karakoldan top atılıyor. Yüksek sese uyanıyoruz. Ama Türk askeri bunları bizim için yapıyor. Savaş bitince sınırdaki terör bitecek. Askerimize zarar gelmesin, biz bu seslere katlanırız” dedi.