Güncelleme Tarihi:
Perşembe günü başlayacak gezi kapsamında Obama Singapur’da Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği zirvesine katılacak. Ancak gezinin asıl kritik ayağını elbette ABD’nin dış borçlanmasında en büyük pay sahibi olan ve ülkenin ikinci büyük ticaret ortağı olan Çin oluşturuyor.
Gezi öncesinde Reuters haber ajansına konuşan Obama “Çin’i hem yaşamsal bir ortak hem de bir rakip olarak görüyoruz” derken asıl hedeflerinin rekabetin dostlukla bir arada götürülmesi olduğunu ifade etti.
Obama “Bu müşteriler ve piyasalar arasında bir rekabet. Hem Çin hem de ABD’nin kabul ettiği iyi tanımlanmış uluslararası kurallar çerçevesinde yaşanan bu rekabetin yanı sıra dünya çapında sorumluluk sahibi bir tavrı da destekliyoruz” dedi.
Başkan Çin ve Singapur’un yanı sıra Japonya ve Güney Kore’yi de ziyaret edecek.
ABD’nin ulusal güvenlik danışman yardımcılarından Ben Rhodes da bu ziyaretin ABD’nin bir Pasifik ülkesi olduğuna vurgu yapacağını ifade etti.
Gezinin, Asya’nın özellikle 21’inci yüzyılda artan öneminin altını çizdiğini belirten Rhodes, “Bu gezi refahımız ve güvenliğimiz için kritik olan bir dizi sorunda kapsamlı bir ilerleme sağlayacaktır” yorumunu yaptı.
Gezi kapsamında Kuzey Kore, İran, küresel ekonomi ve ticaret, iklim değişikliği, enerji, insan hakları, Afganistan ve Pakistan gibi konuların tartışılması bekleniyor. Obama’nın Asya politikalarıyla ilgili konuşmasına mekan olarak da Tokyo durağını seçtiği belirtiliyor.
Obama, 15–18 Kasım tarihleri arasında Çin’de olacak. Bu ülkede geçirdiği süre içinde Şanghay ve Pekin’i ziyaret edecek Başkan Hu Jintao ve Başbakan Wen Jiabao ile ikili görüşmelerde bulunacak.
ABD’nin son bir yıldır bölgedeki İslami teröre odaklanmasının ardından gelecek olan bu ziyaret, Washington’ın Asya’ya ne kadar bağlı olduğunu göstermeyi amaçlasa da ülkedeki sağlık sistemi, işsizlik ve Afganistan’a gönderilecek askerlerin durumu gibi iç siyaset sorunları Obama’nın peşinden gelecek gibi görünüyor.
Obama ilkim değişikliği ve ticaret gibi konularda, sağlık reformu ve diğer alanlarda desteğine ihtiyaç duyduğu grupların muhalefetiyle karşılaşıyor. Örneğin pek çok şirket iklim değişikliği ile alakalı yeni kurallar hakkında maliyeti artırabileceği dolayısıyla tedirginlik yaşarken işçi sendikaları serbest ticaret anlaşmalarının iş kayıplarına sebep olabileceğinden endişe ediyor.
Dolayısıyla Obama’nın Güney Kore işe serbest ticaret anlaşması imzalanması için baskı yapması muhtemel görünmüyor.
Washington’da bulunan Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi Güney Asya Programı direktörü Ernie Bower Obama yönetiminin ticaret ortaklarına dikkatli ve dengeli mesajlar gönderdiğini savundu.
Bower’a göre yönetim Asya ülkelerine “Ticaretten kopmadık, bazı bölgesel ve ikili anlaşmalar görüşülürken masadaki yerimizi alacağız” mesajını iletiyor. Ancak Bower, Asya ülkelerinin buna inanmadığını belirtiyor.
Obama’nın ziyaret ettiği ülkelerdeki popülerliği çok yüksek. Bu popülerliğin bazı net sonuçları da olabilir.
Özellikle Obama’nın Ocak ayından beri Başkanlık koltuğunda oturduğu düşünüldüğünde analistler ve Beyaz Saray yetkilileri bu ziyaretin geleceğe yönelik işbirliği adımlarına zemin oluşturacağını ifade ediyor.
Ulusal Güvenlik Konseyi’nin Doğu Asya ilişkileri kolu yöneticisi Jeffrey Bader ziyaret ettiği ülkelerde Obama’ya verilen desteğin gün geçtikçe arttığına işaret ediyor:
“Bu derece saygı, sevgi ve hayranlıkla karşılanan biri söz konusu olduğunda o kişinin ilettiği mesaj da halkın sadece yüzde beşinin onayladığı birinin sözlerinden daha fazla kabul görüyor.”