ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Şubat 19, 2009 00:00
ABD Başkanı Obama ile telefon görüşmesinde iki ülke arasındaki stratejik ilişkileri, Türkiye’nin bölgedeki önemli konularını ele aldıklarını anlatan Erdoğan, "1915 sözde Ermeni soykırımı konularını da etraflıca konuşma fırsatı bulduk" dedi.
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Barack Obama ile yaptığı telefon görüşmesinde sözde Ermeni soykırım konuları görüştüklerini açıkladı. Erdoğan, Hırvatistan Başbakanı İvo Sanader ile düzenledikleri ortak basın toplantısının ardından gazetecilerin görüşmeye ilişkin soruları üzerine şöyle konuştu: "Biz Obama’ya seçildiği anda tebriklerimizi göndermiştik. Sayın Cumhurbaşkanımızın bir mesajı olmuştu. Şimdi de arayanları aramaya başladılar. Bu vesileyle bizi aradılar. Kendileriyle bu görüşmemizde gerek Türkiye-ABD stratejik ilişkileri, gerek bölgede Türkiye’nin önemi. Gerek bundan sonraki süreç içerisinde Türkiye ABD ilişkilerinin nasıl devam edeceğiz, bunun yanında 1915 sözde Ermeni soykırımı konuları. Tüm bunları geniş etraflıca konuşma fırsatı bulduk. G-20 vesilesiyle bir arada olacağız. Dünyadaki küresel finans krizini görüştük. Genişçe bir görüşme oldu. Bunu Londra’da da devam ettireceğiz."
Olmert’e: Herhangi bir ülke değiliz
Erdoğan, "Niye herhangi bir başbakana, İsrail’in askeri planlarından bahsedeyim" diyen Olmert’in sözleriyle ilgili de söyle konuştu: "Bu konuda cevap vermeyi doğrusu uygun bulmuyorum. Çünkü bütün gerçekler ortada. Siz bir ülkeyi arabulucu olarak isteyeceksiniz, arabulucu olarak istediğiniz bir ülke ile gelip burada 5. raundun görüşmelerini yapacaksınız, çünkü herhangi ülkelerden bir tanesi ile görüşmüyorsunuz, çok farklı bir ülke ile görüşüyorsunuz. Bölgede çok farklı ilişkiler içerisinde olduğunuz bir ülke ile görüşüyorsunuz. Çok, çok da enteresanı; önce ’Haberim yoktu’ diyorsunuz, daha sonra da diyorsunuz, ’Ben bununla ilgili niçin şuraya buraya
haber vereyim.’ Yok gerek Bush’a, gerek Sarkozy’e. Bunun neresine inanacaksınız? Bunlar geleceğe yönelik güven sorunlarını da doğurmaktadır. Liderler güven sorunu yaratamaz. Siyaset güven sorunu doğuran bir kurum değildir. Eğer güven sorunu başladığı anda herkes birbirine karşı çok daha farklı davranışlar içine girer ki barış burada büyük darbe yer."