Güncelleme Tarihi:
Dünya gündeminin nabzı Planet'te atıyor
Obama’nın Hindistan ziyaretinde garanti altına almak istediği anlaşmaların başında 5 milyar dolarlık 10 adet C-17 kargo uçağının satışı bulunuyor.
Boeing ve ABD yetkililerinin uzun bir süreden beri üzerinde çalıştığı anlaşma, yabancı şirketlerin gelecekte Hindistan’la kurmak istediği geniş kapsamlı donanım işbirliğinin bir parçası olabilir.
Zenginliği artmasına rağmen ulusal güvenlik endişeleri devam eden Hindistan, hızla dünyanın en kazançlı silah piyasalarından biri haline geliyor. Son yıllarda gelişmiş silahlara ilgisi artan Yeni Delhi, diğer yandan Rus uçakları, gemileri ve füzelerine olan geleneksel bağlılığından kopmaya başladı.
Hindistan, ABD’den almak istediği C-17 kargo uçaklarıyla Çin’e karşı bir güç dengesi oluşturmak istiyor. Ancak güç dengesi sağlamanın yanı sıra silah anlaşmalarındaki ticari faktörün etkisi büyük. Büyük askeri kesintiye giden ABD ve Avrupa ülkelerinin Boeing ve Lockheed Martin gibi önde gelen savunma ve havacılık şirketleri ise Hindistan’ı bir can simidi olarak görüyor.
HİNDİSTAN’IN KAYGILARI
Obama’nın ziyareti, Hindistan’da büyük işler kapmak isteyen şirketlerin önündeki politik ve bürokratik engellerin bir kısmını kaldırmayı amaçlıyor. Hintli yetkililerin endişelenmesine neden olan en büyük iki nokta, Washington'la askeri ortaklık konusunda tecrübe sahibi olmamak ve en büyük düşmanları Pakistan’a da silah satmakta olan ABD’ye çok fazla bağımlı hale gelmek.
ABD’li analistler, Hindistan’ın yıllık askeri bütçesinin yüzde 7 ile 8 civarında artış gösterdiğini ve gelecek beş yıl içinde askeri donanıma 50 ile 80 milyar dolar arasında kaynak ayırabileceğini belirtti.
Hintli yetkililer, 1998’deki nükleer testlerin ardından Hindistan’a uygulanan yaptırımların da ABD için bir dezavantaj oluşturduğunu belirtti. Nükleer program kapsamında kullanılabileceğinden şüphe edilen donanım ve materyallerin Hindistan’a ticaretinin yasaklandığı 2001’den bu yana, Yeni Delhi'de ABD’ye yönelik soru işaretleri mevcut.
Hindistan ayrıca, silahlarda kullanılabilecek yazılımların yasaklanması gibi teknolojik kontrollerin devam etmesinden hoşnut değil. ABD’nin karşılaşabileceği bir diğer şikayet, Washington’un satışlarında standart olan ve ABD’ye ait bilgilerin gizli tutulmasını gerektiren anlaşmaları Hindistan’ı imzalamaktan çekinmesi.
ABD’NİN KAYGILARI
Hindistan, yapacağı anlaşmalarla yabancı şirketlerin yerel şirketlere iş sağlaması ve bu şekilde istihdam oluşturmayı istiyor. Ancak Hint askeri sanayisi tüm anlaşmaların altından kalkacak kapasiteye sahip değil ve ABD anlaşmalarda daha çok esneklik istiyor.
ABD’li analistler ayrıca, Hindistan’ın askeri harcama sürecinin çok karmaşık ve odaktan uzak olduğunu, bu yüzden anlaşmaların sonuçlanmasının zorlaştığını belirtti. Boeing’in Hindistan’daki askeri işlemlerinin başında olan Vivel Lall, “Hindistan’daki piyasa o kadar büyük ki burada çeşitli ülkeler ve firmalar için yer var” dedi.
ABD’li yetkililer, Hindistan’da başarı elde edebilmelerinin Hintli şirketlerle bütünleşebilmelerine bağlı olduğunu ve bu süreçte siyasi desteğin artacağını belirtti. Bu amaç altında birçok ABD’li şirket Hindistan devletine bağlı Hindustan Aeronautics şirketiyle ortak girişimler yaptı.
Hindistan’ın en büyük holdingi Tata’nın başkanı Bharat Wakhlu, Hindistan’daki işçi ücretlerinin ABD’nin sekizde biri, hatta daha düşük olduğunu ve üretim kapasitelerinin az olmasına rağmen ABD’nin büyük tasarruflar sağlayabileceğini belirtti.
Hindistan ordusundan emekli olan ve Yeni Delhi’de bir araştırma kurumunun başkanlığını yapan Gurmeet Kanwal, silahlara verilecek paranın Hindistan için artık önemli olmadığını söyledi. Kanwal, iki ülke için de kaygı yaratan noktalar bulunsa da, ABD’nin silah teknolojisinin “iyinin iyisi” kabul edildiğini ve “en iyi donanım için biraz daha fazla ödemeye razı olmaları gerektiğini” söyledi.
"Wealthy and Worried, India Is Rich Arms Market" başlıklı makaleden derlenmiştir.
Planet'i Twitter'da takip etmek için:
http://www.facebook.com/#!/HurriyetPlanet
http://twitter.com/HurriyetPlanet