Obama frene bastı
Güncelleme Tarihi:
Temsilciler Meclisi’nde 60, Senato’da altı sandalye kaybeden Demokratlar, Temsilciler Meclisi’nin kontrolünü Cumhuriyetçilere devretmiş oldu. Senato'da ise Demokratlar sadece beş sandalyeyle üstünlüklerini koruyabildi. Seçmenler Washington’a göndermek istedikleri mesajı daha net gönderemezdi. Üst üste üçüncü seçimde, ABD halkı bir siyasi partiyi koltuğundan etti. Kongre'deki yeni oy dağılımı Obama'nın politikalarının önüne koyulan bir set olarak görülüyor.
Dolayısıyla şimdi Washington’daki politikacıların kendi kendilerine şunu düşünmeye başlamış olmaları gerekiyor: “Bir şeyleri yanlış yapıyoruz.”
Temsilciler Meclisi’nin halihazırdaki azınlık lideri ve yeni dönemdeki olası başkanı John A. Boehner (C-Ohio) zafer konuşmasında bunun bir kutlama zamanı olmadığını belirterek, “Kollarımızı sıvayıp işe girişmenin zamanıdır” dedi.
2006 yılında yapılan ara seçimlerde Kongre’nin her iki kanadı da Cumhuriyetçilerden Demokratlara geçmişti. 2008 yılında aynı durum Beyaz Saray’da yaşanmıştı. Dün de Cumhuriyetçi Parti Temsilciler Meclisi’nin kontrolünü ele geçirdi.
Seçimler, özellikle oyların yakın olduğu bölgelerde koltuğun hiç kimse için garanti olmadığını gösterdi. Dünkü seçimlerde en ağır darbe yiyenlerden biri iki ve dört yıl önce seçilmeleri parti için yeni bir dönem olarak yorumlanan birinci ve ikinci dönem Demokrat temsilciler oldu.
Sandalyelerin özellikle Temsilciler Meclisi’nde bu kadar kısa süre içinde el değiştirmesi, ABD siyasi için yeni bir durum. Temsilciler Meclisi 1994’te Cumhuriyetçilerin kontrolüne geçmeden önce 40 yıl boyunca Demokratlar iktidarda kalmıştı. Bundan 12 yıl sonra Demokratlar, Meclis’i kazandı. Dört yıl sonra ise işler yeniden tersine döndü.
Cumhuriyetçi Parti’yle yakınlığıyla bilinen araştırmacı Bill McInturff, “Seçmenler, işler düzelene kadar koltukları değiştirmeye devam edecek” dedi.
ABD’de Kongre hiçbir zaman sevilen bir kurum olmasa da Amerikalılar genellikle temsilcileri hakkında olumlu görüşlere sahipti. Ancak son üç seçimde Kongre’de 50 yıldan fazla süredir görülmemiş isyanlara neden oldu.
Dahası dünkü sonuçlarla ilgili olarak Cumhuriyetçilerin hissettiği zafer sevinci de seçmenlerin gözündeki yerlerinin garanti olmadığının farkında oldukları için çok büyük olmadı. Çay Partisi hareketinin başlardaki favori isimlerinden olan ve Florida senatörlüğünü kazanan Marco Rubio, seçimlerin “halkın Cumhuriyetçi Parti’yi kucakladığı anlamına gelmediğini” ancak bir “ikinci şans” olduğunu söyledi.
Analistler ise seçim sonuçlarının Cumhuriyetçilerin politikalarına verilen bir destekten çok Obama’nın politikalarına koyulan bir fren olduğu görüşünde. Yakın dönemde yaşananlar Cumhuriyetçi Parti’nin kendi gücünü abartma riskiyle karşı karşıya olduğuna işaret ediyor.
Önümüzdeki iki yıl içinde her iki parti için de en önemli sınav ekonomik toparlanmayı nasıl yürütecekleriyle ilgili olacak. Ekonomi seçmenlerin bir numaralı kaygısı olsa da, Obama yönetimi enerjisinin ve siyasi sermayesinin çoğunluğunu sağlık sistemi, iklim değişikliği yasası ve Meksika Körfezi petrol sızıntısı gibi konularla uğraşarak geçirdi.
Demokratların dikkatinin dağılmasına neden olan bu gibi konuların bedeli ağır oldu. Oy veren seçmenlerle yapılan anketler, Cumhuriyetçi Parti’ye en çok yaklaşanların ekonomik meselelerle ilgili en çok kaygı duyanlar olduğunu gösterdi. Dahası Demokratlar mali sistemin kurtuluşu ve ekonomik canlandırma paketinin daha büyük bir felakete engel olduğunu söylese de seçim sonuçları vatandaşların bu konuda ikna olmadığını gösterdi.
Öte yandan dünkü sonuçlar özellikle zorlu meselelerde iki parti arasında uzlaşma sağlamanın daha da zor olacağını gösterdi. Demokrat Parti’nin ılımlı ve muhafazakar üyelerinin yerini liberaller alırken, Cumhuriyetçiler uzlaşıyı bir çözüm değil bir sorun olarak gören Çay Partililerin tehdidi altında. Dolayısıyla, Alaska, Delaware, Kentucky ve Utah’taki gibi rekabetle karşılaşmak istemeyen Cumhuriyetçilerin özellikle harcamalarla ilgili konularda “hayır” demekten başka seçeneği yok.
Washington Post'ta yayımlanan "Once again, the electorate demanded a new start" başlıklı haberden derlenmiştir. Planet'i Twitter'da takip etmek için:
http://www.facebook.com/#!/HurriyetPlanet
http://twitter.com/HurriyetPlanet