Güncelleme Tarihi:
Ünlü talk şovcu David Letterman'ın “The Late Show” programına konuk olan Obama, "Müslümanların Maumiyeti" filminin neden olduğu protestolar ve ABD'nin Ortadoğu'daki bazı diplomatik temsilciliklerine düzenlenen saldırılarla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Filmin yapımcısı Nakoula Bassely Nakoula'yı kastettiği tahmin edilen Obama, “Burada yaşayan birisi, bir çeşit karanlık bir karakter tarafından çekilmiş, Peygamber ve İslam'ı hedef alan son derece rencide edici bir film var ortada ve bu film Müslüman dünyasının çoğunda büyük bir kırgınlığa neden oldu. Bir taraftan da şu oldu; radikaller ve teröristler bunu Libya'daki konsolosluğumuz dahil bazı elçiliklerimize saldırmak için bir gerekçe olarak kullandı” diye konuştu.
Buradaki ironinin, Bingazi'deki konsolosluğa düzenlenen saldırıda yaşamını yitiren ABD'nin Libya Büyükelçisi Chris Stevens'ın, Libya'yı eski diktatör Muammer Kaddafi'den kurtarıp özgürleştirmek için kendilerine yardım etmiş olması ve Libyalıların büyük çoğunluğu tarafından çok sevilmesi olduğunu ifade eden Obama, “Bu radikaller, Libya halkının fikirlerini temsil etmiyor” dedi.
Obama, ilk önceliklerinin, “bu elçiliklerdeki güvenliği güçlendirmek, olaylarla ilgili tam bir soruşturma yürütmek ve bu katilleri adaletin önüne çıkarmak olduğunu” vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Ancak buradaki daha geniş mesele, Ortadoğu'da birçok değişim meydana geliyor ve biz Amerikalılar her zaman demokrasiden yana duruyoruz. İnsanların kendi kaderlerini, geleceklerini kendilerinin belirlemesi fırsatına sahip olmasını istiyoruz. Müslüman dünyasına vermemiz gereken mesaj şu; 'İnsanlarımızın emniyetini devam ettirmek için bizimle birlikte çalışmanızı bekliyoruz'. Bu film ne kadar rencide edici olursa olsun, elbette bunu kınadık ve ABD hükümetinin bu filmle hiçbir alakası yok, bu asla şiddet için bir gerekçe olamaz.
Dünyanın bu bölgesinde, yeni bir hükümet şekline geçiş yaparken, yapmaları gereken şey, demokrasinin sadece oy kullanmaktan ibaret olmadığının, bunun ifade özgürlüğüne saygı göstermek, farklı bakış açılarına sahip kişilere hoşgörüyle bakmayı gerektirdiğinin farkında olmak. Bu, geçen hafta gördüğümüz türden, masumlara karşı şiddete başvurmak için asla bir gerekçeniz olamayacağı anlamına gelmekte. Çeşitli ülkelerin liderlerine çok net olarak gönderdiğim mesaj bu ve onların tam işbirliğini bekliyoruz, çünkü uluslararası düzen ancak bu şekilde işler”.
“HOŞGÖRÜSÜZLÜK MÜSLÜMANLARI TEMSİL EDİYOR"
Obama, ABD'nin sadece ordusuyla değil, değerlerini, diplomasisini, ekonomisini ve ideallerini de bölgeye yansıtması ve bu ideallerin uygulanması noktasında tutarlı olması gerektiğini belirtti.
Hoşgörüsüzlük ve aşırıcılık silsilesinin Müslümanların büyük çoğunluğunu temsil etmediğini, El Kaide'nin bunun en iyi örneğini oluşturduğunu kaydeden Obama, ancak bu ülkeler eğer başarılı olmak istiyorsa, bu tip grupları yalnız bırakmaları gerekeceğini, aksi takdirde şiddet sarmalının görülmeye devam edeceğini söyledi.
Obama, on yıllardır diktatörlükler altında yaşayan bu bölgenin bugün bir değişim sürecinden geçtiğine işaret ederek, “Bu süreç, engebeli olacak, her zaman pürüzsüz olmayacak, bazen tehlikeli olacak. Amerikan halkına ısrarla şunu dile getiriyorum; Varlığımızı geri çekemeyiz. Irak, Afganistan gibi yerlerdeki askeri faaliyetlerimizi sonlandırabiliriz ama bu bölgeye olan ilgimizi sürdürmeliyiz, çünkü hoşumuza gitsin ya da gitmesin, Amerika tek vazgeçilmez ülke olma konumunu devam ettiriyor. Bizi eleştiren ülkeler bile, sonunda bizden liderlik bekliyor, çünkü bizim varlığımız, mevcudiyetimiz ve ilgimiz olmadan, işler çok daha kötü hale gelecektir” diye konuştu.