O yapı, bu yapı mı bilmem ama hükümeti yıkmaya çalıştı
Güncelleme Tarihi:
Serpil KIRKESER / DHA
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 22, 2012 00:00
Ergenekon davasının dünkü duruşmasında eski başbakanlardan Bülent Ecevit’in koruma amiri ve eski milletvekili Recai Birgün tanık olarak dinlendi.
İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada söz alan Birgün, 2001’deki bir yapının Bülent Ecevit’in başında olduğu hükümeti yıkmaya çalıştığını öne sürerek, “O yapı, bu (Ergenekon) yapı mı bilmiyorum. Ama hükümeti yıkmaya çalıştı. Eline geçen fırsatları kullandı. Ecevit’in hastalığını kullandı” iddiasında bulundu.
İlk kez duruşmada
CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal, tutuklu yargılandığı Ergenekon davasında ilk kez duruşma salonuna geldi. Haberal, savcı Mehmet Ali Pekgüzel’in Birgün’e sorularını yönelttiği sırada salona girdi. Tanık Birgün, dönemin Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi başhekimi olan Prof. Haberal’la 11 yıl önce Ecevit’in hastalığı sırasında tanıştığını belirterek, Ecevit’in hastalık sürecini özetle şöyle anlattı: “Ecevit’in sırtında bir ağrı vardı. Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi’ne gittik. Müdahalenin ardından eve geldik. Ancak bu kez göğüste bir ağrı olunca tekrar hastaneye gittik. 10 gün hastanede kaldık, eve geldik. Ancak ağrılar devam edince tekrar hastaneye gittik. Bu kez omurga çökmesi olduğu, 8 ay hastanede kalması gerektiği yoksa rahatsızlığın felç ya da ölümle sonuçlanabileceği ifade edildi. Hastanede kalmayı kabul etmedik, eve geldik. Doktorlar hergün eve gelmeye başladılar. Ecevit’in 1,5 metre mesafedeki lavaboya bile gitmemesi istendi. Doktorlar sürekli yatmasını, istirahat etmesini istiyordu. Ancak Ecevit buna riayet etmiyordu.
‘Çalışamaz’ raporu duyumu
Bülent Ecevit MGK toplantısı, Bakanlar Kurulu toplantısı ve Kıbrıs zirvesine katılmak istiyordu. Doktorlar bir gün önce muayenede toplantılara katılabileceğini söylüyor, toplantı günü izin vermiyorlardı. Şüphelendik ve yakın dostum olan ortopedist Dr. Mücahit Pehlivan’ı gece yarısı eve soktuk. Elle muayene yaptı. ‘Bir çökme var ama geçmiş’ dedi. Özel bir poliklinikten seyyar röntgen cihazını eve soktuk. Çekilen filmlerde çökmenin düzeldiği, risk kalmadığı söylendi. Bunun üzerine Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi’nden gelen doktorları kabul etmedik. O dönemde DSP yöneticileri olan Zeki Sezer, Emrehan Halıcı ve Tayfun İçli, Ecevit’i ziyarete geldi. Hastaneye giderse çalışamaz yönünde bir rapor verileceği şeklinde duyum aldıklarını söylediler.” Birgün, o dönemde yaşananları operasyon olarak nitelendirerek, “Partinin ikiye bölünmesi ve Ecevit’in hastalığı kullanılarak yapılanlar, tıpkı 28 Şubat ve 27 Nisan e-muhtırası gibi bir operasyondu” dedi. Birgün’ün sözlerinin ağır ithamlar olduğunu söyleyen Haberal, “Ben bir hekimim, yeminliyim. Amacım hastamı bir dakika daha fazla yaşatmak. Amacımız kısa sürede Başbakanımızı görevinin başına geçecek şekilde tedavi etmekti” diye konuştu. Bunun üzerine Birgün, “Doktorlar yanlış tedavi etti, demedim ama tedavinin zamana yayıldığı kanaatindeyim” dedi.
İlk kez duruşmada
CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal, tutuklu yargılandığı Ergenekon davasında ilk kez duruşma salonuna geldi. Haberal, savcı Mehmet Ali Pekgüzel’in Birgün’e sorularını yönelttiği sırada salona girdi. Tanık Birgün, dönemin Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi başhekimi olan Prof. Haberal’la 11 yıl önce Ecevit’in hastalığı sırasında tanıştığını belirterek, Ecevit’in hastalık sürecini özetle şöyle anlattı: “Ecevit’in sırtında bir ağrı vardı. Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi’ne gittik. Müdahalenin ardından eve geldik. Ancak bu kez göğüste bir ağrı olunca tekrar hastaneye gittik. 10 gün hastanede kaldık, eve geldik. Ancak ağrılar devam edince tekrar hastaneye gittik. Bu kez omurga çökmesi olduğu, 8 ay hastanede kalması gerektiği yoksa rahatsızlığın felç ya da ölümle sonuçlanabileceği ifade edildi. Hastanede kalmayı kabul etmedik, eve geldik. Doktorlar hergün eve gelmeye başladılar. Ecevit’in 1,5 metre mesafedeki lavaboya bile gitmemesi istendi. Doktorlar sürekli yatmasını, istirahat etmesini istiyordu. Ancak Ecevit buna riayet etmiyordu.
‘Çalışamaz’ raporu duyumu
Bülent Ecevit MGK toplantısı, Bakanlar Kurulu toplantısı ve Kıbrıs zirvesine katılmak istiyordu. Doktorlar bir gün önce muayenede toplantılara katılabileceğini söylüyor, toplantı günü izin vermiyorlardı. Şüphelendik ve yakın dostum olan ortopedist Dr. Mücahit Pehlivan’ı gece yarısı eve soktuk. Elle muayene yaptı. ‘Bir çökme var ama geçmiş’ dedi. Özel bir poliklinikten seyyar röntgen cihazını eve soktuk. Çekilen filmlerde çökmenin düzeldiği, risk kalmadığı söylendi. Bunun üzerine Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi’nden gelen doktorları kabul etmedik. O dönemde DSP yöneticileri olan Zeki Sezer, Emrehan Halıcı ve Tayfun İçli, Ecevit’i ziyarete geldi. Hastaneye giderse çalışamaz yönünde bir rapor verileceği şeklinde duyum aldıklarını söylediler.” Birgün, o dönemde yaşananları operasyon olarak nitelendirerek, “Partinin ikiye bölünmesi ve Ecevit’in hastalığı kullanılarak yapılanlar, tıpkı 28 Şubat ve 27 Nisan e-muhtırası gibi bir operasyondu” dedi. Birgün’ün sözlerinin ağır ithamlar olduğunu söyleyen Haberal, “Ben bir hekimim, yeminliyim. Amacım hastamı bir dakika daha fazla yaşatmak. Amacımız kısa sürede Başbakanımızı görevinin başına geçecek şekilde tedavi etmekti” diye konuştu. Bunun üzerine Birgün, “Doktorlar yanlış tedavi etti, demedim ama tedavinin zamana yayıldığı kanaatindeyim” dedi.