Güncelleme Tarihi:
CHP Parti Meclisi (PM) ‘bir CHP’li vekilin TBMM’deki odasında Atatürk portresini indirdiğine’ ilişkin iddiaları yaydığı öne sürülen Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın durumunu görüşmek için Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında dün saat 10.00’da olağanüstü toplandı. Toplantıda hararetli tartışmalar yaşandı. Edinilen bilgilere göre, PM üyeleri Nazlıaka’ya ‘portreyi indiren kişinin ismini vermesi’ konusunda ısrarcı oldu. Bazı üyeler de “CHP’yi tarihinde ilk kez Atatürk portresi için kamuoyunda tartıştırdınız” diyerek Nazlıaka’yı eleştirdi. Toplantının dördüncü saatinde CHP Lideri Kılıçdaroğlu, ‘tartışmayı toplamak ve bazı eleştirileri yanıtlamak için’ söz talebinde bulundu. Kılıçdaroğlu konuşmaya başlamadan önce Ankara Milletvekili Necati Yılmaz, “Ben de bazı gerçekleri açıklamak ve yüzleşmek istiyorum” diye söz istedi.
‘YOL ARKADAŞIMIZ OLAMAZ’
Kılıçdaroğlu, “Sadece CHP’nin değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk konusunda, böyle bir şey sözkonusu dahi olamaz ve Atatürk resmini indiren bir kişi bizim yol arkadaşımız da olamaz. İddiaların sahibi çıkıp kamuoyuna kim olduğunu açıklamalıdır” dedi. Nazlıaka, Kılıçdaroğlu’nun konuşmasının sonunda salonu terk etti. Nazlıaka’nın Yılmaz’la yüzleşmemek için salonu terk ettiği yorumları yapıldı.
YILMAZ: İDİDALAR ASILSIZ
Toplantıda söz alan Necati Yılmaz ise şunları söyledi: “Aylin Hanım’ın iddia ettiği kişi benim. Ancak iddiları doğru değil. Aylin Hanım’la yüzleşmeye hazırım. O gün odamda Ali Özcan (CHP İstanbul Milletvekili) ile oturuyorduk. Ali Bey kalkmak üzereyken Aylin Hanım yanında başka konukla geldi. Bir süre görüştükten sonra odadan ayrıldı. İddia edilen portre indirilmesi gibi bir olay yaşanmadı. Keşke Aylin Hanım beni dinleseydi. Kendisiyle yüzleşmeyi çok isterdim ama beni dinlemeden ayrıldı.” Yılmaz, o gün odasına gelen konukların listesini PM’ye sunarken, konuklarla çekilmiş ve arkada Atatürk portresi görülen bazı fotoğrafları da PM üyeleriyle paylaştı. Ali Özcan da o gün odada bulunduğunu ve Atatürk portresinin yerinde durduğunu anlattı. Daha sonra Genel Başkan Kılıçdaroğlu ise “Aylin Hanım bana, Necati Bey’in ismini verdi. Ancak bir kişinin verdiği bir isimle yola çıkarak, hiçbir kanıt yokken işlem yapamazdım. Bu nedenle parti içi hukuki sürecin işlemesini istedim” dedi.
4 RET, 54 KABUL İLE SEVK
Yaklaşık beş saat süren toplantının ardından oylamada 4 ret oyuna karşı 54 kabul ile Nazlıaka, ‘kesin ihraç’ talebiyle YDK’ya sevk edildi. CHP Genel Merkezi’nden yapılan yazılı açıklamada, “Asılsız ve gerçeğe aykırı iddialar ortaya atarak, CHP’nin kamuoyunda tartışılmasına neden olan Ankara Milletvekili ve PM üyesi Aylin Nazlıaka’nın, parti tüzüğünün 68/A ve F ile 70/A-a-b hükümleri uyarınca tedbirli olarak kesin ihraç istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edilmesine karar verilmiştir” denildi.
BÖKE: POSTER İNDİRME ASILSIZ
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, CHP’li bir milletvekilinin odasından Atatürk posterini indirdiği iddiasının asılsız ve gerçek dışı olduğunun ortaya çıktığını söyledi. Böke, “PM, böyle bir olayın gerçekleşmediğine kesin olarak kanaat getirdi” diye konuştu.
KENDİSİNİ DREYFUS’A BENZETTİ
AYLİN Nazlıaka toplantıyı terk etmesinin ardından genel merkez binasından ayrılmadan önce kısa bir açıklama yaptı ve özetle şunları söyledi: “Bu olay, ismimin Aylin Nazlıaka olduğu kadar gerçektir. Arkadaşımız, daha öncesinde söylediğim gibi bir Atatürk düşmanlığı amacıyla bunu gerçekleştirmemiştir. Olay basına servis edildikten sonra yanlış yönlendirilmiş ve bu süreçte kurumsal boyutta bu iletişim sorunu ele alınamamış ve bu iletişim sorunu nedeniyle bir kar tanesi büyüyüp kocaman bir çığa dönüşmüştür. Bu olayın tamamıyla üzerime yüklenmesini de doğru bulmuyorum. Kişinin ismini açıklamamam ilkesel bir duruştur. Dreyfus da daha öncesinde yanlış bir şekilde yargılanmıştı ama tarih ona karşılığını verdi.”
15 DAKİKALIK SORUN PARTİ SORUNU OLDU
CHP Milletvekili Muharrem İnce, dün gazetemizin Ankara Kulisi köşesinde yayınlanan ‘Genel Başkan O İsmi Biliyor’ başlıklı analiz için bir açıklama gönderdi. İnce açıklamasında olayın nasıl gündeme geldiği ve kimin tarafından basına verildiğinin muhatap CHP milletvekili Aylin Nazlıaka ve parti yönetimi tarafından gayet iyi bilindiğini ifade ederek özetle şunları kaydetti:
“Bu olay ilk defa 14 Aralık 2015 tarihinde ‘Türktime’ adlı bir haber sitesinin haberi üzerine kamuoyu tarafından duyulmuş, ardından da çok sayıda köşe yazısında ele alınmış, habere konu yapılmıştır. Benim bu konuyla ilk açıklamam, 8 Ocak 2016 tarihinde Halk Arenası programında ve daha sonra Sözcü gazetesine verdiğim röportajda yer almıştır. Her iki açıklamam da bugün (dün) disipline verilen milletvekilinin o konuşmayı benim de bulunduğum ortamda yaptığını doğrulamamdan ve konuyla ilgili parti yönetiminin tutumunu eleştirmemden ibarettir. O tarihe kadar konuyla ilgili yapılan haber sayısı medya takip firmalarının arşivlerinden çıkarılabilir. 8 Ocak tarihinde binin üzerinde haber ve köşe yazısına konu olmuş, yorumlanmış bir olaydan bahsediyoruz. Benim açıklamam olayın kriz haline geldiği ve yönetilemez olduğu bir noktada, partililer tarafından tarafıma yöneltilen tepkiler karşısındaki duyduğum sorumluluğun gereği yapılmıştır ve çözüm yolunu da gösteren bir uyarı niteliğinde olmuştur. O sözlerim o gün ciddiye alınmayarak 15 dakikada çözüme kavuşturulacak bir sorun, partinin temel sorunu haline getirilmiştir. Bu olayı benim parti içi muhalefetim noktasıyla bir yere taşımak isteyenlere son sözüm şudur; Söylediklerinizin hepsi doğrudur ama sizin yaptıklarınız için doğrudur. Ne yazık ki muhalefette olmamın temel gerekçelerinden biri de budur.”