Güncelleme Tarihi:
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, HSYK 1’inci Daire Başkanı İbrahim Okur’un, "Şerefli bir Türk hakimi olarak hiç kimseden özür dilemeyiz" sözlerine N.Ç. davası üzerinden cevap verdi. Kılıçdaroğlu, "O şerefli arkadaşıma şunu sormak isterim; N.Ç. davasında karar verenlerin kendileri tarafından oraya atandığını biliyor mu acaba? Eğer dafa fazla konuşursak altında kalırlar. Otursunlar yargıya baksınlar. Yargı kokuyor" dedi.
İBRAHİM OKUR NE DEMİŞTİ
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, belediyenin bir dizi açılış ve temel atma törenleri ile Hamsi Festivali’ne katılmak üzere Zonguldak’ın Ereğli İlçesi’ne geldi. Kılıçdaroğlu, ilçe girişinde CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya, Ereğli Belediye Başkanı CHP’li Halil Posbıyık ve partililer tarafından karşılandı. Parti otobüsünden halkı selamlayan Kılıçdaroğlu, partisinin ilçe teşkilatı önünde de kalabalık bir partili grup tarafından karşılandı. Burada partilelere hitap eden Kılıçdaroğlu, Ereğli’nin ekonomik sorunları olduğunu, bunların başında işsizliğin geldiğini söyledi. Dünkü Adana ziyaretini hatırlatan Kılıçdaroğlu, bu kentin işsizlikte Türkiye’nin 1 numaralı ili olduğunu, İstanbul’dan sonra sanayinin filizlendiği bir Anadolu kenti Adana’da da işsizliğin en yüksek noktada olduğunu savundu.
Kılıçdaroğlu'ndan HSYK'ya cevap / Foto Galeri
"İŞSİZLİK, 2012’DE DAHA DA ARTACAK"
Türkiye’nin önümüzdeki yıl çok daha büyük ekonomik sorunlarla karşı karşıya kalacağını öne süren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Büyüme hızımız için hükümet, ’2.5’ dedi. IMF, ’Siz 2.5 bile büyüyemezsiniz, 2 büyüyeceksiniz’ diyor. Nüfus artış hızı yüzde 3. Bırakın hafifletmeyi, bırakın aynı durumda durdurmayı, işsizlik daha da artacak. Gençlerdeki işsizlik oranı yüzde 22. Ama asla umutsuz olmayacağız. Asla karamsar olmayacağız. Çünkü bu ülkede halkın iradesini temsil eden, halktan güç alan CHP var."
"BİZİM PROJELERE SAHİP ÇIKTILAR"
Kılıçdaroğlu, seçimlerden önce açıkladıkları projeleri şimdi hükümetin ele almaya başladığını ileri sürerken, "Demek ki bizim projelerimiz hayali değil. Demek ki biz doğruları söylüyoruz. Şimdi geldiler bizim projelere sahip çıktılar. Sahip çıksınlar, seviniyoruz. Hatta bütün projelerimizi, 41 projemizi de getirsinler, söz veriyoruz tamamına destek vereceğiz. Hiç, ’bizden özür dilesinler’ diye de bir şey söylemiyoruz" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, bir partilinin ’Kanal İstanbul Projesi’ni hatırlatması üzerine "Kanal İstanbul’u hatırlatmayın. Zaten zor durumda, bitmiş, bütün moralini bozmayalım. Onlara girmeyelim. Onların zamanı var" dedi.
"YARGININ MİLİTANLAŞMASINA İZİN VERMEYİZ"
Adalet duygusunun zedelendiğini belirten Kılıçdaroğlu, adaletin olmadığı bir yerde demokrasi ve özgürlüğün de olmayacağını kaydetti. Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Adaletin olduğu yerde insanların gelecek güvencesi olur. Adalet yoksa insanlar geleceğe güvenle bakmazlar. O nedenle denir ki; ’Adaletin olmadığı yerde tuz kokmuştur.’ Biz adaleti her yerde, her ortamda yüceltmek zorundayız. Yargıyı eleştirirken de biz çok dikkatli davranıyoruz. Ama yargının militanlaşmasına, bir siyasal partinin arka bahçesi olmasına izin vermeyiz."
ÖZEL YETKİLİ MAHKEMELER, OPERASYON MAHKEMESİ
Özel yetkili mahkemelerin de birer operasyon mahkemesi olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Bu mahkemeler siyasi otoritenin emrine ve talimatına göre karar veren mahkemelerdir. Eski adıyla da sıkı yönetim mahkemeleridir. Bir yerlerden talimat gelir, bunlar da onu karara dönüştürürler. O nedenle bizim 41 projemiz arasında özel yetkili mahkemelelerin kaldırılması da vardır. Çünkü özel yetkili mahkemeler doğal yargılama ilkesine aykırıdır. Bunlar özel ihtisas mahkemeleri değildir, özel siyasal mahkemelerdir. Ve adaleti yaralayan mahkemelerdir."
HSYK’YA CEVAP
Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin, HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur’un, ’Şerefli bir Türk hakimi olarak hiç kimseden özür dilemeyiz’ sözüne hatırlatması üzerine ise şöyle konuştu:
"Bir kimsenin şerefli olup olmadığına, o kişi karar vermez. Kişinin şerefli olup olmadığına 3’üncü kişiler karar verirler. Ben, ’Şerefliyim’ demekle şerefli olmam. Bir başkası da, ’Ben şerefliyim’ demekle o da şerefli olmaz. Bizim yaptığımız net eleştiriler var. Ben onlara yanıt bekliyorum. Siz Deniz Feneri savcılarını hangi gerekçeyle görevden aldınız? Ben bunun cevabını bekliyorum. Şerefliymiş. Bana bunun cevabını veriyor mu? Sayın Haberal, kendisinin yargılandığı mahkemenin üyelerini mahkum ettirdi. Bunlar davadan çekilmedi mi? Hayır, çekilmedi. Nasıl güveneceğiz biz o yargıçlara? Bir duruşmayı vicdanın terazisinde değil de, onu kan davası haline dönüştürerek karar verme sürecine getiren bir yargıca siz nasıl güveneceksiniz. Seçtikleri yargıçlara baksınlar. O şerefli arkadaşıma şunu sormak isterim. N.Ç. davasını çok iyi biliyor değil mi. O davada karar verenlerin kendileri tarafından oraya atandığını biliyor mu acaba. Eğer dafa fazla konuşursak altında kalırlar. Otursunlar yargıya baksınlar. Yargı kokuyor. Bir yargıç, Yargıtay’dan istifa ediyor. ’Yargıtay’da olanları artık benim midem kaldırmıyor’ diyor. Acaba bu söze kulak veriyor mu?"
’PERDENİN ÖNÜNDE BAŞKA, PERDENİN ARKASINDA BAŞKA’
Viyana’da, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak arasındaki karşılıklı protestoyı da değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Perdenin önünde başka, perdenin arkasında başka bir tablo var. Perdenin önünde halkı kandırmak için her şeyi yapıyorlar. İsrail’i protesto vs. Bürüksel’de kapalı kapılar ardında, otel odalarında pazarlık yapanlar kimlerdi? Malatya Küreci’ye İsrail kalkanını kuran kim? Başka bir ülke mi? Hangi gerekçeyle biz onu yapıyoruz? İsrail’in güvenliğini sağlamak için. Oradan elde edilecek bilgileri birinci elden İsrail’e vermek için. Kimi kandırıyorlar" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, İzmir’de karakoludaki dayak olayının hatırlatılması üzerine ise "Türkiye’nin geldiği süreç. Baskı, terör her yerde var. Medya üzerinde var, karakolda da olacak" dedi.
"BİZ NE YAPIYORUZ HAPSE ATIYORUZ"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal'ın “Ergenekon” davası kapsamında tutuklu bulunmasıyla ilgili, “Başka bir ülkede olsa böyle bir insanı el üstünde tutarlar. Biz ne yapıyoruz, hapse atıyoruz” dedi.
Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde partisinin ilçe başkanlığının ziyaretinin ardından yürüyerek Ereğli Belediyesince yapımı tamamlanan kapalı pazar yerinin açılış törenine katılan Kılıçdaroğlu, esnafı selamladı, karşılaştığı 6 yaşındaki bir çocuğu kucağına alarak sevdi.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, pazar yerinin açılışında yaptığı konuşmada, Zonguldak halkının Mehmet Haberal'ı milletvekili olarak seçtiğini hatırlatarak, şunları kaydetti:
“Haberal ne yaptı, binlerce kişiye şifa dağıttı, o bir doktor. Parasını hiçbir zaman şahsi menfaat olarak ortaya çıkartmadı. Kazandığının tamamıyla bir vakıf, bir de üniversite kurdu. Şu anda binlerce çocuk orada eğitim görüyor. Başka bir ülkede olsa böyle bir insanı el üstünde tutarlar. Biz ne yapıyoruz, hapse atıyoruz. Mahkum olsa dert etmeyeceğiz, diyeceğiz ki mahkum olmuş. Mahkum da değil, tutuklu. Mahkum ve tutukla arasında fark var. Mahkum, 'mahkeme kararıyla cezaya çarptırılan kişi' demektir. Tutuklu ise henüz mahkeme aşaması devam eden kişidir. Biz yeri gelince diyoruz ki milli iradeye saygı göstereceğiz. Milli irade nedir? Sizlerin verdiğiniz oylardır. Siz oy verdiniz, Mehmet Haberal da milletvekili oldu. Neye göre oy verdiniz? Gitti savcılıktan temiz kağıdı aldı, Yüksek Seçim Kuruluna başvurdu. Yüksek Seçim Kurulu da 'bu milletvekili olabilir' dedi, Resim Gazete'de yayımlandı. Seçildi, şimdi diyorlar ki bir dakika, Meclise gidemezsin. Niçin? Sen tutuklusun. Olmaz arkadaş, milli irade tutuklu olmaz.”
Bugünün Dünya İnsan Hakları Günü olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
“İnsan hakkı adalet, demokrasi ve özgürlükle pekişir. Birbirimizin düşüncesine saygı göstermenin zamanı geldi. Birbirimizi sevelim. Dostça ve kardeşçe davranalım. 'O partiden, bu partiden, düşman kamplar' diye ayırmayalım kendimizi. Hepimiz bu güzel ülkenin yurttaşlarıyız. Aynı havayı teneffüs ediyoruz. Beraber yaşıyoruz. Hayatı çekilmez hale getiren yanlış siyasetçilerdir. Birbirimize bizi düşman ediyorlar. Kin ve nefret tohumları ekiyorlar, bunlara inanmayın. Hangi inançtan, hangi etnik kimlikten olursanız olun hepinizin Kemal Kılıçdaroğlu'nun başının üstünde yeri vardır. Herkesi kucaklıyorum, herkese dost diyorum. Hiç kimseyi ötekileştirmek hakkımız değildir. Allah'a inanan çok değerli varlıklarız. Herkesin inancına ve kimliğine saygı göstereceğiz ki uygar bir toplum olduğumuz ortaya çıksın.”
Kılıçdaroğlu, pazar yerini gezerek Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık'tan bilgiler aldı.
Yöresel kültür evleri açılışı
Ereğli Belediyesinin ilçedeki yöresel dernekler için yaptırdığı yöresel tanıtım evlerinin de açılış törenine katılan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin zenginliklerini yaşatması gerektiğini, buna da herkesin destek vermesini istediklerini söyledi.
Kılıçdaroğlu, Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık'ın dernekleri bir araya toplayarak gerekli desteği verdiğini ifade ederek, “Kendi kültürümüzü yaşatırsak köklerimizi o kadar güçlendirmiş oluruz. Bir başka fikre saygı duyarsak emin olun o kadar kaynaşırız. Biz kendi içinde barışık, huzur içinde yaşayan bir ülke olmak istiyoruz. Bunların mücadelesini veriyoruz. Bunun için adalete ve özgürlüğe ihtiyacımız var” dedi.
Açılışın ardından engelli genç Mert Tatar ile sohbet eden Kılıçdaroğlu, Cehennemağzı Mağaraları'ndan Kilise Mağarası'nı gezdi. Mağaralar bölgesindeki amfi tiyatronun temel atma törenine katılan Kemal Kılıçdaroğlu, Herkül Heykeli Meydanı'ndaki koşu pisti ve yürüyüş yolunun da açılışını yaptı.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, daha sonra böbrek yetmezliğinden yaşamını yitiren Ereğlili iş adamı Ahmet Demirkol'un Bozhane Camisi'ndeki cenaze namazına katıldı, iş adamının yakınlarına başsağlığı diledi.