Güncelleme Tarihi:
Karakola, oradan da sağlık kontrolü için Esenyurt Devlet Hastanesi’ne götürülen, birbirlerine kelepçeli 2 çocuk kaçmaya başladı. Çocukları yakalayan, birkaç aylık polis memuru olan H.D.S’nin elindeki tabanca ateş aldı. Polisin silahından çıkan kurşunla başından vurulan Topkara hastanede yaşamını yitirdi.
Gözaltına alınan polis memuru adli kontrol tedbiri ile serbest bırakıldı.
'BİZİM SUÇUMUZ YOK'
Olay anında Topkara’nın yanında olan arkadaşı E.S. yaşadıklarını şöyle anlattı: “Mağazadan çıkarken alarm öttü. Polis çağrıldı. Depoda polis Ömer’in bacağına tekme atıp dalga geçti. ‘Sizin yaşınız kaç, böyle dar pantolon giyilir mi, sen erkek değilsin, siz sevgili misiniz’ diye sordular. Ömer’le birbirimize kelepçelediler. O polis ‘Kaçarsanız vururum affetmem’ dedi. Hastane çıkışı biz Ömer’le koşmaya başladık. Polis iki el havaya ateş etti. Karşıya geçtik. Polis iyice yakınlaştı. Durduk. Polis yanımıza geldi. Ben silahın arkasıyla kafamıza vurup bayıltacak sandım. Tam Ömer’in omzuna silahı dayadı, silah ateş aldı. Ömer yere düştü. Ambulans geldi götürdü Ömer’i. Sonra polisler ‘kaçmayacaktınız. Bizim bir suçumuz yok’ dediler. Bir polis vardı ‘Akıllı bir polis onu yapmazdı’ dedi. Vurulduğu andan itibaren aliesine haber verin dedim. Yalnız başınaydı çünkü Ömer.”
Eşini de üç yıl önce kanserden kaybeden baba Seyfettin Topkara bir taraftan çocuğunun ölümüne yanarken diğer yandan polisin serbest kalmasına isyan etti: “Bu çocukların üzerinde ne bıçak ne silah ne bomba var. Kelepçeli çocuğa silah çekilir mi? 40 kişiyi öldüren Reina saldırganına bile silah sıkmadılar. Şikayetçiyim. Çünkü olay 16.15’te olmuş biz 21.30’da öğrendik çocuğumuzun öldüğünü. Benim çocuğumun umutları vardı, hedefleri vardı. Hepsi elinden alındı. Biz çocuğumuzu mezara koymadan polis serbest kaldı. Tek istediğimiz olayın üstü örtülmesin, polis göreve devam etmesin başkalarının da canı yanmasın.”