Güncelleme Tarihi:
Yunusların topla oynamasını ya da gösteri yapmasını izlemek, hatta onlarla birlikte suya girmek ilk bakışta birçok kişiye cazip gelebilir. Antalya’da dört, İstanbul ve Muğla’da ikişer, Aydın’da ise bir adet bulunan Türkiye’deki yunus parkları da müşterilerine bunu vaat ediyor.
Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında en çok yunus parkı barındıran ülke konumunda. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yunus parklarının kapatılması için uğraşan onlarca gönüllü ve sivil toplum kuruluşu var. Yunus parkı işletmecilerinin aksine, hayvanseverler yunuslara eziyet edildiği görüşünde. Doğa savunucularına göre, ortalama 30 yıl yaşayan yunuslar parklarda sadece 5 yıl hayatta kalabiliyor. Türkiye’deki yunus parklarında son ölüm olayı 24 Temmuz’da, Marmaris’teki Onmega Dolphin Park’ta yaşandı. ‘Splash’ isimli yunusun ölümü bu parktaki dördüncü vakaydı. Bu olayın ardından hayvan hakları savunucuları parkın kapatılmasını istedi ancak bir sonuç alamadı.
PARKLAR, HAYVANAT BAHÇELERİ GİBİ
Kanada, Hırvatistan, Yunanistan, Macaristan, Slovenya, İsviçre, Şili, Kosta Rika, Bolivya, Hindistan ve Nikaragua yunusların gösteri amaçlı kullanılmasını yasakladı ve yunus parklarını kapattı. Türkiye’de yunusları parklardan kurtarabilmek için 12 yıl önce kurulmuş bir platform da var. Yunuslara Özgürlük Platformu Sözcüsü Öykü Yağcı parkları şöyle anlattı: “Yunus parklarında sadece yunuslar yok, deniz aslanı, beyaz balina ve foklar da var. Bu canlılar normalde arktik bölgelerde yaşıyorlar ama onları küçük ve kötü koşullar altında tutarak işkence ediyorlar. Yunus parkları da tıpkı hayvanat bahçeleri gibi. Dövülerek, sopayla vurularak, küfürler edilerek eğitiliyorlar. Bir rapora göre 1970 ile 2010 yılları arasında dünya çapında 70’ten fazla yunus parkı kazası var ve bunlardan 15’i ya hayvanın ya da eğitmenlerin ölümüyle sonuçlandı.
BAĞIŞIKLIKLARI DÜŞÜP ÖLÜYORLAR
Esaret altında yaşamayı kabul etmeyen yunuslar kendi etraflarında dönüyor, su yüzeyinde veya dibinde sabit duruyorlar. Kronik stresin de daimi etkisiyle bağışıklıkları düşerek hayatlarını kaybediyorlar. Denizlerde kilometrelerce yüzmeye ve avlanmaya alışık yunuslara klorlu havuzlarda, ölü balıklar veriliyor. Yunuslar itaat etmeyi reddediyor, aç kalmayı yeğleyip yemek yemiyor. İçlerinden birini kaybettiklerinde bir süre onlarla yüzüyorlar, sevdiklerinden ayrılamıyorlar. Yas tutuyorlar. Sizin ses tonunuza ve yüzünüze bakarak nasıl bir ruh halinde olduğunuzu hissedebiliyorlar.”
Su ürünleri mühendisi Melisa Sevim, eski bir yunus eğitmeni. Bir süre yunus parklarında çalıştıktan sonra istifa etti ve mesleği bıraktı. Melisa Sevim kendisini istifaya götüren süreci, “Hayvanlara kötü muamele ediyorlardı” diyerek şöyle anlattı: “Okuduğum bölümü yunuslara faydalı olmak için ve onlar üzerine çalışmak için seçtim. Bu iş için önce asistan olarak başladım, sonra eğitmen oldum. Yunuslarla birlikte olmayı ve onlara faydalı olmayı istedim çünkü her zaman iyi antrenörlerle karşılaşmıyorlar. Tanıdığım antrenörlerden birisinin onları aç bırakarak sert davrandığını gördüm. Yunusların bu tip yerlerde acı çekmesi ve onlara kötü davranılması sonucu işimi bırakmaya karar verdim. Bu tip yerlerin kapanması, giden insanların elinde olan bir şey. Doğal ortamlarında da yunuslarla birlikte yüzmek mümkün. Yunus ya da balina gözlemi yapan gemiler, tekneler var. Onları görmek isteyenler bu tarz yerleri tercih etsinler ve onları doğal ortamında görsünler.”
İŞLETMELER NE DİYOR
Yunus parkı işletmecileri ise hayvanseverlerin iddialarının asılsız olduğunu savunuyor. İstanbul’daki Dolphinarium gösteri merkezinin internet sitesinde iddialar şöyle yanıtlanıyor:
2. Yunusların yeterince yüzememe sonucu bunalıma girerek intihar ettikleri: “Birincisi, doğada yaşayan afalina türü yunusların kilometrelerce yüzmesinin sebebi yüzme ihtiyacı değil besin arayışıdır. Hatta Dolphinarium’larda yaşayan afalina cinsi yunuslar doğada da koylarda ve kıyıya yakın yaşamayı tercih eder. Havuzların su hacmi deniz memelilerinin yaşam standartlarına uygun olarak ayarlanmaktadır. Depresyon ve intihar kavramları insan psikolojisine aittir.”
3. Yunuslara fiziksel kötü muamele: “Deniz memelilerine uygulanan tek eğitim yöntemi pozitif pekiştirmedir.”
YÜZLERİ ‘MUTLU’ GİBİ AMA DEĞİLLER
* Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) Başkanı Ahmet Kemal Şenpolat: “Biz yunus parklarının kapatılmasını bekliyorduk ancak yeni yasayla beraber 10 yıl daha çalışmaları için hak tanındı. Türkiye’de dokuz yunus parkı var. Baktığımızda bu esaret parklarının hepsinin ruhsatı var. Sadece kötü koşullarda olan parklara 25 bin TL gibi komik rakamlarda cezalar kesiliyor. Sembolik olarak İsviçre’de bulunan Uluslararası Hayvan Hakları Mahkemesi’ne de başvurduk.”
* Hayvanların Yaşam Hakları Konfederasyonu Başkanı Nesrin Çıtırık: “Normal şartlarda uzun ömürlü olan yunuslar bu koşullarda kısa sürede hayatlarını kaybediyorlar. Ayrıca eğitimde maalesef şiddete maruz kalıyorlar. Bazı yunus parkları hiçbir tıbbi dayanağı olmadan terapi adı altından ücret alıyor. Terapiye başvuranlar kanlı plana ortak oluyorlar. İnsanlar yunus parklarına gittiklerinde ‘yunuslar mutlu, yüzleri gülüyor’ diyebilirler ama yüzleri yapı gereği mutluymuş gibi. Mutlu olduklarından değil, bu bir yanılsama.”
YUNUS EŞLİĞİNDE EVLİLİK TEKLİF ETMEK 5 BİN LİRA
İstanbul’daki Dolphinarium gösteri merkezinin internet sitesinde yer alan bilgilere göre, yunusların gösterisini izlemek kişi başı 750, VIP tribünden izlemek ise 1400 lira. Gösteri merkezinde engelliler için terapi seansları da düzenleniyor. Yunusların olduğu havuzda 20 dakika dalış yapmanın bedeli 7 bin 500 lira, yunuslarla yüzmenin 10 dakikası 3 bin 250, 15 dakikası ise 4 bin 500 lira. Yunuslarla gösteri fotoğrafı çektirmek 500, tek başına özel fotoğraf ise 800 lira. Gösteri merkezinin sunduğu en ilginç hizmet ise yunuslarla birlikte evlenme teklifi. 2 kişi VIP gösteri izleyip evlenme teklifi için 2 bin 800 lira, çiftler yunuslarla yüzerek evlenme teklif edecekse 5 bin lira ödüyor.