Güncelleme Tarihi:
ADANA’nın Aladağ ilçesinde yaşayan 8’inci sınıf öğrencileri Sema Nur Aydoğdu, Zeliha Avcı, Sevim Köylü, 7’nci sınıf öğrencileri Gamze Bagir, Sümeyye Yetim, İlknur Maden, 6’ncı sınıf öğrencisi Nurgül Pertlek, 5’inci sınıf öğrencileri Bahtınur Baş, Tuğba Ağdoğdu ile Cennet Karataş, diğer kız öğrencilerle birlikte ‘Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği Ortaöğretim Kız Öğrenci Yurdu’nda kalıyordu. Yaşları 10-14 arasında değişiyordu. O gece yanlarında, Yurt Müdürü Cumali Genç’in 6 yaşındaki kızı Sare Betül Genç de vardı. Yurttaki eğitmenlerden biri de Fatma Canatan’dı. Hepsi salı akşamı saat 19.30’da çıkan ve bir anda binayı saran yangında can verirken geride “İhmal var mı” soruları kaldı.
Facianın, elektrik kontağından çıkan alevlerle üç katlı yurdun alt katından başladığı öne sürülüyor. İç duvarlarında ahşap kaplamaların yer aldığı yurdun tabanındaki halılar alevlerin kısa sürede yayılmasına sebep oldu. Çocukların dışarı çıkamaması, yangın merdiveninin o sırada kilitli olduğu iddiasını gündeme getirdi. Süleymancılar Cemaati’ne yakın yurtta yaşanan facia, denetim ve izin tartışmalarını da beraberinde getirdi.
DAYANIKSIZ DİYE YIKTILAR
Yangında hayatını kaybeden öğrenciler hafta sonlarında aileleriyle görüşüyordu. Kışın ise ayda bir kez evlerine gidebiliyorlardı. Ölen öğrencilerin 10’u Sinanpaşa Ortaokulu’nda eğitim görürken, biri ise ilkokul 2. sınıf öğrencisiydi. Sinanpaşa ortaokulu olarak eğitim verilirken 4+4+4 sistemine geçilmesiyle okul yatılı bölge ortaokuluna dönüştürüldü.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) bölgede bulunan yurdunun, depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle geçen yıl yıkıldığı bildirildi. Aynı yere yeni yurt inşası için çalışmalar yapıldığı ancak henüz temelinin bile atılmadığı öğrenildi. MEB’in yurdundaki öğrencilerin de yangında küle dönen yurda yönlendirildiği belirtildi.
ÖNCE SES SONRA YANGIN
Görgü tanıklarının ifadeleri ise facianın boyutunu gözler önüne serdi. “Alevler bir anda binayı sardı. Lambri kaplı her yer” diyen bir tanık, yangının olduğu gün elektrik şirketin gelenlerin eski saatleri değiştirdiklerini söyledi.
Yangın anında ablası yurtta olan bir genç, şunları söyledi: “Eniştem kız yurdunda yangın çıktığını ve ablamın bizi çağırdığını söyledi. Yurda geldik. Ablam, olayı, ‘Yangın çıktığında tam aşağıya iniyordum elektrik kesildiği için merdiven de yangından kapandı ve önümüzü göremedik’ diye anlattı. Ablam ikinci katta odaya kaçıyor arkadaşıyla. Odanın camına dayanan merdivenle aşağı iniyor. Erkek yurduyken ben de kalmıştım burada. Yangın merdiveni genelde kilitli olur.”
Faciadan yaralı kurtulan bir kız öğrenci, “Alt katta bulaşık yıkıyorduk. Arkadaşımın eline elektrik geldi. Çıtır çıtır bir ses çıktı. Sonra yangın çıktı” dedi. Yurt yangınında hayatını kaybeden eğitmen ve öğrencilerin kimlikleri belli oldu. Bazı öğrencilerin cesetleri DNA testiyle teşhis edilebildi. Kimlik tespiti tamamlananların cenazelerinin bugün ailelere teslim edilmesi bekleniyor. Yangında yaralananların tedavisi ise sürüyor.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), yurt yangına ilişkin getirilen yayın yasağının kaldırıldığını gece yarısı duyurdu.
BABA: ERKEĞİM DİYE İÇERİ SOKMADILAR
YANGINDA kızı 5. sınıf öğrencisi Cennet Karataş’ı kaybeden baba Mehmet Karataş, “Kızımın okuduğu okulun yurdu bir yıl önce yıkıldı. Başka kız yurdu olmadığı için kızımı bu yurda vermek zorunda kaldım. Kızımı yurda kaydederken yanımda bir arkadaşımın hanımı vardı. Arkadaşın hanımı, ‘İçeri girelim çocukların durumu nasıl bir bakalım’ dedi. Beni mutfak kısmına götürdü. Mutfak kısmındaki hocalar, ‘Erkek buraya giremez’ dediler, beni çıkardılar” dedi. / İdris EMEN