Güncelleme Tarihi:
İstanbul Küçükçekmece’de 5 yıldır evli olan Zeynep Kurt ve Hüseyin Kurt’un iki kızları vardı. Zeynep Kurt eski mahallesinden tanıdığı Aykut Demirtuğ ile duygusal ilişkiye girdi. Hüseyin Kurt, eşinin telefonundaki mesajları görerek durumdan haberdar oldu. Hüseyin Kurt 25 Kasım 2019 günü işten eve erken döndü.
Yatak odasına gidip dolabı açtığında üzerinde iç çamaşırı bulunan Aykut Demirtuğ’u gördü. Aralarında kısa süre bir boğuşma yaşandıktan sonra Hüseyin Kurt odadan çıkıp kapıyı kilitledi. Demirtuğ odadan balkona çıktı. Zeynep Kurt da mutfaktan balkona geçti. Hüseyin Kurt, eşinin ve kendi ailesine telefon etti. Hüseyin Kurt’un ağabeyi Taylan Kurt’un haber verdiği arkadaşları Engin Cuğ eve geldi. Bu sırada balkon korkuluklarına çıkan Zeynep Kurt ve Aykut Demirtuğ bir süre bekledikten sonra korku ve paniğe kapılarak 5. kattan atladı.
50’ŞER YIL İSTENİYORDU
Kurt ve Demirtuğ hayatını kaybederken Hüseyin Kurt ve Engin Cuğ tutuklandı. İki şüpheli hakkında ölenlerin korku, kaygı ve paniğe kapılarak aşağıya atlayacaklarını öngördükleri halde yakınlarında bekleyerek sonucun meydana gelmesini sağladıkları gerekçesiyle “olası kast ile insan öldürme” suçundan 2’şer kez 25’er yıl hapis cezası istendi. Mahkeme 2020 Nisan ayında sanıkları tahliye etti.
Önceki duruşmada cumhuriyet savcısı verdiği mütalaada, maktullerin olayın kendilerinde oluşturduğu korkuyla atladıkları ve sanıkların ihmali davranışının bulunmadığı gerekçesiyle ayrı ayrı beraatlarına karar verilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, sanıkların üzerlerine atılı suçun sabit olmaması nedeniyle beraatlarına karar verdi.
EŞİ GELİNCE SEVGİLİSİYLE BALKONDAN ATLAMIŞTI
Son duruşmada, ölen Aykut Demirtuğ’un babası Ahmet Demirtuğ verilen ifadelerin birbirini tutmadığını belirterek “Bu kadar çelişkili ifadelerin olduğu yerde beraat kararı istenmesi beni çok üzüyor” dedi.
Zeynep Kurt’un teyzesi Solmaz Vural duruşma çıkışı karara isyan ederek şunları söyledi: “Orada iki sinek ölmedi, iki insan öldü. Birinin iki tane bebeği kaldı. Ve iki sanık da beraat etti. Onların artık ağzı dili yok, konuşamazlar, anlatamazlar. Haklarını kim savunacak. Böyle bir karar olamaz. 50 yılla yargılanıp 3’üncü duruşmada nasıl beraat ediyorlar. Şimdi ellerini kollarını sallayarak dışarı çıkacaklar. Bu mu adalet? Bu insanlar neden öldü?”