ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 30, 2011 00:00
CHP milletvekili adayı Sinan Aygün, Ankara Ticaret Odası Başkanı olarak, AK Parti’nin kapatılma davası sürecinde, hükümet ile Genelkurmay arasında aracılık yaptığını 34 ay sonra itiraf etti.
Hürriyet’in 17 Temmuz 2008’de manşetten verdiği Enis Berberoğlu imzalı haberi, Aygün o dönem yalanlamaya çalışmıştı. Dün Zaman Gazetesi’ndeki röportajında ise Aygün, aracılık yaptığını, tarafların da Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek olduğunu söyleyerek, “O görüşmeyi söyleseydim cezaevine girmezdim zaten” dedi.
AK Parti hakkında kapatma davasının görüldüğü Temmuz 2008’de Hürriyet’in gündeme damgasını vuran manşeti, o dönemki yalanlamalara karşın 34 ay sonra, “Bu konu bu kadar. Kimseye konuşmadım bu konuda. Enis Berberoğlu bile yazdı, yok dedim böyle bir şey. O zamanki konj onktürde öyle söylemem gerekiyordu” sözleriyle doğrulandı. CHP milletvekili adayı Sinan Aygün, Ankara Ticaret Odası Başkanı olarak, AK Parti’nin kapatılma davası sürecinde, hükümet ile Genelkurmay arasında aracılık yaptığını, tarafların ise dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek olduğunu itiraf etti. Hürriyet’te 17 Temmuz 2008’de Enis Berberoğlu imzasıyla manşetten ‘Hükümetten askere mesaj götürmüş’ başlıklı
haber yayımlandı. Haberde özetle “ATO Başkanı Aygün, 1 Mayıs günü Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt’a hükümetin bir mesajını iletti. Telefonla görüştüğü ve ‘Abi’ dediği kişiye de bilgi aktardı. Aygün’ün bu telefon görüşmesi kayda alındı” denildi. Aygün, o gün “Böyle bir görüşme yapmadım. Askerle hükümet arasında aracılık yapmam söz konusu değil. Herhangi bir misyon da yüklenmedim” diyerek haberi yalanlamaya çalıştı. Berberoğlu ise 18 Temmuz 2008’de “Yalan’ dedi ama belgesi var” başlıklı yazısında haberin doğruluğunu savundu.
Zaman’a açıkladı
Aygün, gazeteci Nuriye Akman’la yaptığı röportajda 34 ay sonra gerçeği açıkladı. Zaman Gazetesi’nde dün yayımlanan röportajın ilgili bölümü özetle şöyle:
- Enis Berberoğlu’nun yazdığı bir haber var. Sizin telefon konuşmalarınız var. AK Parti’nin kapatılma döneminde. Yaşar Büyükanıt ile Cemil Çiçek arasında haber getirip götürüyorsunuz.
Onu söylemem. Onu söyleseydim cezaevine girmezdim zaten. Savcı da sordu söylemedim, hakim de sordu söylemedim.
- Niye yaptığınız bir şeyi anlatmıyorsunuz?
Dostlarım zarar görür.
- Hangi dostunuz? Büyükanıt mı, Çiçek mi?
Çiçek. Bizi darbecilikle suçluyorlar. O sırada AK Parti’nin kapatılacağı kesin.
Cemil Çiçek’e sorun
- Neye göre kesin?
1 milyon 523 tane AK Parti’nin kapatılacağının makalesi vardı elimde. Kapatılmayacak diyen var mı? Biz ne yapıyoruz? ‘Bu parti kapatılacak, bir kaos çıkmasın’ diyoruz. Biz ne yapıyoruz? Hükümetin istikrarla devam etmesinin yollarını arıyoruz.
- Yaşar Büyükanıt niye sizi seçti?
Onları ona soracaksınız. Cemil Çiçek’e sorun.
- Peki bu konuşmalar bir işe yaradı mı?
AK Parti kapatılmadı ki yarasın. İddianamede Cumhurbaşkanı’nın da benden ricası var, parti kapatılmasın diye. Onu niye görmedin?
- Abdullah Gül’ün mü?
Abdullah Gül’ün, evet. İki tane tanıdığı var Anayasa Mahkemesi’nde. ‘Aman onlarla görüş de, parti kapatılmasın’ diyor iddianamede.
- Yaptınız mı bunu, görüştünüz mü?
Hayır. Çünkü ben partinin kesin kapatılmayacağını biliyordum.
- Siz Büyükanıt’a gittiğinizde ‘Aman efendim kapatılmasın. Türkiye mahvolur mu?’ dediniz?
Ona yakın bir şey söyledim.
- O ne dedi?
‘Biz bu işlere karışmayız’ dedi. ‘Biz siyasete karışmayız’ dedi.
- Siz de bir kahkaha attınız herhalde.
Bu konu bu kadar. Kimseye konuşmadım bu konuda. Enis Berberoğlu bile yazdı, yok dedim böyle bir şey. O zamanki konjonktürde öyle söylemem gerekiyordu. Ortalığı daha karıştırmanın alemi yok. Biz AK Parti düşmanı değiliz. AK Parti’nin politikasına karşıyız.
- Kapatılmamasında sizin de rolünüz var mı?
Hayır. Hiçbir rolüm yok benim kapatılmamasında. Benim kapatılırsa Türkiye’nin başsız kalmaması konusunda düşüncelerim vardı.
Kapattım gitti
- Kim olacaktı baş?
Bilmiyorum.
- Cemil Çiçek ile konuştunuz ya bunu.
Cemil Çiçek benim dostum. Diğer AKP’lilerle de diyaloglarım çok iyiydi. Beni tek Sayın Başbakan sevmedi. Abdullah Gül 94’ten beri benim dostum.
- Cemil Bey bu mesaj trafiğini herhalde Başbakan’a iletmiştir.
Hiç ondan sonra ben Cemil Abi ile bu konuyu konuşmadım. Kapattım gitti o konuyu.