"O gömleÄŸi ben seçmedim"

Yarışmaya İstanbul'dan katılan Gök, hayatına renk katmak ve kendisine yeni bir yol çizmek için yarışacağını söylemişti.

Kendisi gibi doktor olan arkadaşı Atilla Çağatay ile birlikte yarışan Kadir Gök, yarışmada sergilediği tavır ve hareketleriyle bir anda herkesin dikkatini çekmeyi başardı.

Yarışmanın başlarında söylediği "İnsanlar kıyafetleriyle karşılanır, görüşleriyle uğurlanır. Bu budur yani" cümlesiyle kıyafetin kendisi için ne kadar önemli olduğunu vurguladı.

Özellikle yarışmada giydiği bordo gömleği ve aksesuvarlarıyla dikkat çeken Gök, o günkü kıyafetlerinin kendi tercihi olmadığını twitter sayfasına yazdığı "Maalesef kıyafetleri biz değil çekim ekibi belirliyor." mesajıyla duyurdu. Kimi onu Fatih Terim'e benzetti, kimi Saldıray Abi'ye ve kimi de aslen İtalyan olan ünlü Amerikalı aktör James Gandolfini'nin canlandırdığı Soprano dizisinin baş karakteri Tony Soprano'ya.

Bir ilaç firmasında medikal direktör olarak çalışan Tolga Gök'ün sorulara cevap ararken yaptığı jest ve mimikler, acaba aktör mü sorusunu akıllara getirdi. Sunucu Engin Altan Düzyatan'ın, "Hep doktor mu olmak istediniz" sorusuna "Aktör olmak istedim. Ancak Türkiye'de benim çocukluÄŸumda maalesef ünlü sinemacılarımız Sultanahmet'in deÄŸiÅŸik kahvelerinde yaÅŸam mücadelesi verirken bunu çok fazla düşünmeye fırsatım olmadı" cevabıyla içinde hep aktör olmak isteÄŸinin bulunduÄŸunu belirtti.Â

6. SORUDA ELENDÄ°LER

Yarışmada 4. soruya kadar 1 milyon ile yarışan Gök ve arkadaşı Çağatay, "Özel tüketim vergisi hangi üründe yoktur" sorusunda cevabı doğru tahmin edemeyinde 500 bin ile yarışmaya devam ettiler. Ve 6. soruya kadar gelen yarışmacılar "Ölü sanılan Türkler cenaze törenleri için hazırlanan tabutlarını katillerinin başına geçirecekler" sözünü kimin söylediği sorusuna verdikleri 'Lenin' cevabıyla yarışmadan elleri boş ayrılmak durumunda kaldılar.

"HAYATTAN ÖLÃœME GEÇİŞ ÇİZGÄ°SÄ°"Â

Kadir Tolga Gök hakkında kısa bir araştırma yaptığımızda kendisinin, korkulukların üzerine çıkıp intihar etmek üzere olan bir genci ölümün kıyısından döndürdüğünü öğrendik.

Ünlü yazar Çetin Altan'ın "Hayattan ölüme geçiş çizgisi" başlığıyla yayınladığı yazısında bu olayın detayları şöyle aktarılıyor;

"Geçtiğimiz pazartesi günü öğleden sonra, saat 14 sularında genç bir adam, Levent'te 50 metre yüksekliğindeki otopark binasının tepesine çıkmış, aşağıya atlayarak hayatını noktalamaya hazırlanıyordu...

Aynı saatlerde oradan geçerken bir rastlantı sonucu görmüştük o trajik sahneyi...
Yüksek bir yapının tepesinde, hayattan ölüme geçiş çizgisinin tam üstünde genç bir adam...
***
Bizim gibi olaya tanık olduktan sonra, müdahale de etmiş olan Dr. Kadir Tolga Gök'ten, ayrıntılı bir açıklama geldi:
"...kendisini atmaya hazırlanan gencin çıktığı bina, bizim hemen yanımızda. O gün öğleden sonra arkadaşlarımın uyarısıyla, birinin kendini yan binadan atmaya hazırlandığını öğrendim. Bulunduğum katın balkonuna çıktım. Yukarıya baktım. O sırada o da bana baktı ve hoşça kal dercesine elini salladı. O an çok korktum. Daha bir ay önce babamı da kaybettiğim için, taze bir duyarlılığım vardı ölüm anına karşı.
Hemen aşağı inip, gencin yanına çıkmaya koştum. Kapıdaki polisler önce beni içeri almak istemediler. Ama doktor olduğumu öğrenince, izin verdiler gencin yanına çıkmama.

Tepede 4-5 polis vardı. Beşiktaş Olay Yeri İnceleme Amiri Başkomiser Gökhan Karaaslan da oradaydı. Hiç kimseyi dinlemeyen genç, korkulukların üstüne çıkıp demirlere tutunmuş, iki ayağını da aşağıya sarkıtmıştı.

Kendisine, intihar etmekten vazgeçmesini, her derdine çare bulacağımı söyledim.
İşsizmiş, çocuğu çok hastaymış. O sabah da ev sahibi, 450 YTL olan birikmiş kirasını ödeyemediği için, evden çıkmasını istemiş.
Çaresizlikten, karar vermiş intihara..."
***
Dr. Kadir Tolga Gök'le, Beşiktaş'ta Başkomiser Gökhan Karaaslan, her sıkıntısını çözeceklerine ikna etmişler genci ve sonunda vazgeçirmişler aşağıya atlayarak, kendini yok etmekten..."