Güncelleme Tarihi:
Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerince İzmir merkezli 15 ilde düzenlenen eş zamanlı operasyonda haklarında gözaltı kararı verilen 96 şüpheliden 65’i yakalandı. Adreslerinde bulunamayan diğer şüphelilerin yakalanmasına yönelik çalışmalar sürüyor.
YENİ DELİLLER BULUNDU
CHP Milletvekili Özkan, Temmuz 2017’de söz konusu diski İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na teslim etti İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’da diski, olay yerinin İzmir olduğunu belirterek İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. Diskin üzerinde “ekleme” “çıkartma” yapılma ihtimali olabileceği ihtimalini değerlendiren Başsavcılığın talimatı üzerine İzmir Organize Suçlarla Mücadele ve Kaçakçılık Şube Müdürlüğü ekipleri disk içinde “Bizdendir” şeklinde belirtilen subay ve astsubaylar üzerine çalışma başlattı.
HTS çalışması ile ankesörlü ve kontürlü telefonlardan sivil imamlarca aranıp aranmadıklarını inceledi. Bunların dışında diğer illerde haklarında verilmiş ifade olup olmadığı bilgisine ulaştı. Yapılan çalışma sonunda disk içinde “Bizdendir” ibaresi bulunan 91 subay-astsubayın sivil FETÖ imamları ile ankesörlü telefonlarla konuştuğu tespit edildi.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 8 aydır sürdürülen soruşturma sonunda yeni delillerin tamamlanması ile operasyona start verildi. Önceden haklarında herhangi bir işlem yapılmayan ve örgütün kripto yapılanması içerisinde yer aldığı iddia edilen 91’i açığa alınan muvazzaf askerler ile 5 sivil imam hakkında gözaltı, arama ve el koyma kararı alındı.
Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerince İzmir merkezli 15 ilde düzenlenen eş zamanlı operasyonda haklarında gözaltı kararı verilen 96 şüpheliden 65’i yakalandı. Adreslerinde bulunamayan diğer şüphelilerin yakalanmasına yönelik çalışmalar sürüyor.
O FLASH DİSK’İN HİKAYESİ
FETÖ arşivinin bulunduğu flash disk ilk olarak 2007 Şubat ayında bir belediye otobüsünde düşürüldü. Taşınabilir bellek ESHOT Genel Müdürü vasıtasıyla Ege Ordusu Komutanlığı’na verildi. Ege Ordu Komutanlığı’da bu belleği Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na teslim etti. Genelkurmay Başkanlığı’nın izni ile bellek Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na ulaştırıldı. Flash bellek üzerinde yapılan inceleme rapor halinde dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Faruk Cömert’e 20 Şubat 2007’de sunuldu.
Gazeteci Tuncay Özkan 23 Şubat 2007’de kendisine gelen flash diski Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na teslim etti. Dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı İlker Başbuğ tarafından teslim alınan disk, Genelkurmay Başkanlığı aracılığı ile Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na gönderildi.
'BİR TARAFTAN FETÖ TEHLİKELİDİR DEDİLER, BİR TARAFTAN DOSYAYI KAPATTILAR'
Flash diski incelemesi ve içindeki bilgilerin değerlendirilmesi için görevlendirilen ekibin başına 2 subay getirildi. Bunlar, Hava Kuvvetleri İstihbarat Kurmay Albay Selçuk Başyiğit ile Hava İstihbarat Kurmay Yüzbaşı İsmail Aslan’dı. Çok geçmeden dosyanın üstü örtüldü. Flash diskin içerisinde adı geçen askeri personelin Fetullah Gülen örgütü ile bağlantılı olmadığı değerlendirildi.
FETÖ’cü subaylar hazırladıkları raporda, bir taraftan TSK içerisindeki FETÖ’cü subaylarla mücadele edilmesi gerektiğinin altını çiziyor, diğer taraftan ise kendilerine ulaştırılan CD ve flash belleğin “dış mihrakların” işi olduğunu söylüyorlardı.
İşte o rapordan satır başları:
CD VE FLASH BELLEK ANALİZLERİ
*2 taşınabilir belleğin de bir kaynaktan üretildiği, belirli bir amaç güdüldüğü, planlı bir faaliyet yürütüldüğü, atılacak müteakip adıların takip edildiği ve ülkedeki hassasiyetleri ve aktörleri kullanarak bu faaliyeti yönlendirdiği değerlendirilmektedir.
*Taşınabilir belleklerin dış destekli Türkiye’den bir “kurum” tarafından üretildiği ve belirli bir amacaa yönelik olarak planlı bir sürecin işletildiği değerlendirilmektedir.
*Bilgiler ehil bir kurum/unur tarafından 2 taşınabilir bellek haine getirilmiştir.
*Her ikisinin de TSK’ya intikali sağlanmıştır.
*Hedef HKK değil, TSK’dır.
*TSK’nın F.Gülen gurubuna yönelik kapsamlı bir çalışma yaparak Türkiye gündemine bu konunun tartışılır bir şekilde getirilmesi istenmektedir.
*Bir taraftan F.Gülen grubunun diğer taraftan ise TSK’nın tahrik edildiği bir ortamdan fayda edilmesi hesaplanmıştır.
*Zamanlama olarak Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler öncesi, PKK-Kongra Gel örgütü ve Kürtçülük konularında çeşitli tartışmaların yapıldığı ve Kerkük başta olmak üzere Irak kuzeyindeki menfaatlerin gündemde olduğu bir dönem seçilmiştir.
*Türkiye’deki milliyetçi grubun fayda sağlaması, TSK’nın hükümete ve ABD’ye karşı kışkırtıldığı bir ortamın oluşturulması amaçlanmaktadır.
*Böyle bir amacı bir dış mihrak, irtibatta olduğu “kurum”u kullanarak gerçekleştirmiş olabilir”