O büyücü benim

Güncelleme Tarihi:

O büyücü benim
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 30, 1998 00:00

Haberin Devamı

Hürriyet Medya Towers'ta çalışan bütün kadınlar onu tanır. Hatta erkekler bile. Hele meraklı bir erkekse asansörde karşılaştığı kadının boynundaki o kristal ışıltıya gözlerini dikip, muzipçe gülümseyerek ‘‘Tansel değil mi?’’ diye sormadan edemez.

Adı: Tansel Baybara, henüz 27 yaşında ve birçok titri var: Grafiker, tasarımcı ve moda danışmanı. Tam gün görsel yönetmen olarak çalışmak yetmezmiş gibi, eve gider gitmez odasına kapanıyor ve saatlerce takı tasarımları yapıyor. Başlangıçta kendisi için yaptığı takıları arkadaşları çok beğenince birer tane hediye etmeye başlamış. Ancak taleple başedemeyen Tansel pes etmiş. Baskı yapan arkadaşları bu sefer takıları satmasını istemişler. Bugün ünü Hürriyet asansörlerinden İsrail'e kadar yayılmış durumda. Büyük mağazalardan küçük butiklere kadar birçok yerde onun tasarımlarıyla karşılaşmanız mümkün. En son Vakko ile anlaşma imzalayan Baybara, yine de tasarımcılığı akşam saatlerine saklamaktan yana. Çünkü o görsel yönetmenliği hobisinden üstün tutuyor.

Henüz altı yaşındayken parkta oynamak yerine Edirne Sanat Okulu'na ‘‘takılan’’ küçük kız, kısa sürede okulun maskotu haline gelmiş. İlkokula başladığı gün tenefüslerde yaptığı resimlerle öğretmeninin dikkatini çekmiş ve okulda da kendine ait bir resim panosu olmuş. ‘‘Ortaokulda bana Gauguin, Van Gogh reprodüksiyonlarını yaptırırlardı’’ diyor.

Yurtiçinde birçok yarışmaya katılan Tansel, ödüller almış. ‘‘Japonya'da düzenlenen bir yarışmaya okul adına katılmıştım. Garip bir uyarı geldi jüriden. Resmi benim yaptığıma inanmamışlar. Dürüst olmadığınız için katılımınızı değerlendiremeyeceğiz diye bir de açıklama yapmışlar. Çok ağlamıştım...’’

Tansel Baybara hiçbir zaman hangi mesleği seçmeli? Hangi üniversiteye girmeli diye bir sıkıntı çekmemiş. ‘‘Kaderim çizilmişti. Mesleğim aile meclisinde belirlenmişti. Güzel Sanatlar'a girip resim okuyacaktım.’’ Bunun için bir hafta kursa gitmiş Tansel. Hocası devam etmesine gerek olmadığını, sınavı nasıl olsa kazanacağını söylemiş. ‘‘Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi sınavını bir saat geç girmeme karşın, onüçüncülükle kazandım.’’ Ama resim bölümünü değil, grafikerliği tercih etmiş. Dört yılın sonunda bir de fotoğrafçılığı öğrenerek mezun olmuş. Renkli baskıda birinciliği hocasına kaptırmış, ikinci olmuş. Belçika'da düzenlenen bir afiş yarışmasında ise dördüncülüğü elde etmiş.

BBC keşfetti

Okulu bitirdikten sonra grafiker olarak çalışmaya başlayan Tansel Baybara'nın takı takma alışkanlığı, yaptığı bir kitap kapağını beğenen arkadaşının ona bir yüzük hediye etmesiyle oluşmuş. Yüzüğü kaybeden Tansel, aynısını bulamayınca kendisi yapmaya kalkışmış, sonunda kendini takı tasarlarken bulmuş. ‘‘Amerikan pazarına gidip boncuk almaya başladım. Bu iş hoşuma gitmişti. Sonra çiçek kolyeleri tasarladım. İlham kaynağım yabancı moda dergileriydi.’’ Kız kardeşiyle birlikte hafta sonlarını kolye yapmaya adayan Tansel, Türkiye'deki çiçek kolye tasarımlarının öncülüğünü yaptığına inanıyor. ‘‘Derken saç örmeye başladık. Elimize ne geçerse... Karpuz kabuklarını, mısırları bile...’’

Tansel'in kına dövmesine olan merakı ise babasının ticaret yaptığı Araplar'dan gelen kına ile ortaya çıkmış. ‘‘Kız kardeşimle odamıza kapanıp elimize figürler çizdik o kınayla. Kızıl sonuç vereceğini düşünmüştük ama yanılmışız. Kına tutmuştu ama rengi simsiyahtı. Elimizde görüp beğenen arkadaşlarımıza da yapmaya başladık.’’

Sırta, göğüse dövme olmaz

1994 yazında boş zamanlarını değerlendirmek için Kadıköy'de tezgah açan iki kardeş, boncuk tasarımlarını satarken, kına dövme yapmaya da başlamışlar. ‘‘BBC radyosu bizimle röportaj yapmaya geldi. Çünkü kına dövme o zamana kadar bilinen bir şey değildi. Derken dergiler bizimle konuştu ve ünümüz Türkiye'ye yayıldı.’’

Dövmenin en güzel sonucu el ve ayakta verdiğini, sırta, göğüse yapılan dövmenin tutma olasılığının düşük olduğunu, bu yüzden de kesinlikle sırta göğüse dövme yapmadığını anlatıyor Baybara.

AVŞAR'I BOYADI

Esin Maraşlıoğlu'ndan sonra Hülya Avşar'ın dövmelerini de Tansel Baybara yaptı. Stüdyoya giden Tansel, Avşar'ın dövmeleri için tam üç saat çalışmış. ‘‘Göbeğine, omuzuna, ayağına ve ellerine yaptım ama sadece ayağı ile göbeğine yaptığım gerçek kına dövme idi. Diğerleri çizimdi.’’

HEM TAKI HEM DÖVME

Amica Dergisi'nin

bir kapağında Tansel'in dövmeleri kullanıldı. Esin Maraşlıoğlu, Afrika, Hint, Osmanlı, Çingene temalarını işlediği defilesinde Tansel'in bu yeteneğinden yararlandı. Dövmeleri, ayrıca defilenin takılarını Tansel hazırladı.

patates baskı ile başladı

İlk kristal kolyeler onun elinden çıktı. Hobisiyle kısa zamanda değil İstanbul'da, İsrail'de bile tanındı. Asıl mesleği grafikerlik. Hürriyet Dergi Grubu'nda görsel yönetmen. Ama birçok kişi onu, Hülya Avşar'ın dövmecisi, Esin Maraşlıoğlu'nun Hintli büyücüsü olarak tanıyor...

Adı Tansel Baybara. Teknik ressam bir baba ile resim tutkunu bir annenin dört çocuğundan biri. ‘‘Benim kızım büyüyünce ressam olacak’’ sözleri arasında büyümüş. ‘‘6-7 yaşlarındayken annem bizi karşısına oturtur, patates baskı, suluboya yaptırırdı. Evde hepimize ait bir pano vardı. En güzel çalışmalarımızı bu panolara asardık’’ diye anlatıyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!