Güncelleme Tarihi:
Mehmet Aksoy bir heykel ustası. İçindeki sanatçıyı ilk olarak, İlkokul Öğretmeni keşfetmiş. Antakya Yayladağ İlkokulu'nda yaptığı resimler Nazmiye Öğretmen tarafından desteklenmiş. Daha sonra güzel sanatlar akademisi sıralarında heykelle tanışmış.
'Heykel Oburu' adlı kitap sanatçının ilkokul yıllarından bu yana yaşadığı tüm hayat hikayesini anlatıyor. Yaptığı heykellerle konuşan Aksoy, bu kez bir kitaba konuşuyor. Gazeteci Aydın Engin'e kendini, sanatı, sanatını anlatıyor.
43 saat süren söyleşide safkan bir sanatçıdan aynaya yansıyanlar gösteriliyor. Kitapta Aksoy'un sıcak, samimi itirafları, bir insan olarak portresi yazılmış. Kitapta heykeltıraşın yaşamına ilişkin tüm ayrıntılar yer alıyor. Örnekler veriliyor. Hayata bakış açısı yansıtılıyor. Kendi sözleriyle kendisini anlatması sağlanıyor. Kitap uzun bir söyleşi tarzında yazılmış.
Aydın Engin yaptığı söyleyişiyi şöyle anlatıyor: ‘‘Kolay olmadı. Mehmet Aksoy'u epey önceden tanıyorum. Fakat söyleşi sonrası yeni tanıdığımı fark ettim. Tanıştığıma da sevindim. O safkan bir sanatçı.’
Aksoy işi gereği anlatmak istediklerini hep taşları yontarak aktarmış. Taşa form kazandırarak 'bir şey anlatan' sanatçı, sözle bunu yapmaya çalışırken epey zorlanmış. Bu uzun söyleşinden iki kitap ortaya çıkmış. İlki 'Heykel Oburu', ikincisi 'Çekicin Rüzgarında Kırk Yıl'. İkinci kitapta Aksoy'un 40 yıllık emeğinin fotoğrafları, yazılı söyleşinin ilginç konuları yer alıyor. Bu sayede Mehmet Aksoy’u daha derinden tanıma şansı yaratılıyor. Heykellerle daha ayrıntılı buluşmak isteyenlere ulaşılıyor. Aydın Engin, her iki kitabı alınmasında yarar görüyor. İki kitap bir anlamda birbirini tamamlıyor. Eserler İş Bankası'nın Kültür Yayınları tarafından yayınlandı.