O billur ses

Ülkemizde ‘‘Borunu Öttür’’ adlı filmiyle tanınan İngiliz yönetmen Mark Herman, bir oyundan uyarlayıp yönettiği ‘‘Yıldızların Sesi’’ni müthiş bir oyuncu kadrosuyla, insanın içini ısıtan bir peri masalı havasıyla sunuyor.

Haftanın Britanya Adaları'ndan gelen bir başka filmi, ‘‘Yıldızların Sesi’’ (Little Voice), kişinin kendini ifade etme gücü ve zorluğu üzerine müzikal bir komedi. Jim Cartwright'ın ilk kez 1992'de Londra Ulusal Tiyatroları'nda sahnelenen ve büyük yankı uyandıran ‘‘The Rise and Fall of Little Voice’’ adlı oyunundan sinemaya uyarlanmış. Daha önce ‘‘Borunu Öttür’’ (Brassed Off) adlı filmini izlediğimiz Mark Herman'ın senaryosunu yazıp yönettiği ‘‘Yıldızların Sesi’’, sessiz ve içine kapanık, günlerini plak dinleyerek ve Judy Garland, Marlene Dietrich, Shirley Bassey, Marilyn Monroe gibi efsanevi sesleri taklit ederek geçiren genç bir kadının etrafında gelişiyor. Filmin orijinaline adını veren de o: Annesinin Little Voice (Küçük Ses) ya da kısaca LV diye çağırdığı genç kadını, Cartwright'ın piyesinde de aynı rolü oynayan Jane Horrocks canlandırıyor. İngiltere'de sahne ve TV ekranlarının popüler oyuncularından Horrocks, Mike Leigh'nin ‘‘Life is Sweet/Hayat Tatlıdır’’ adlı filmindeki rolüyle 1992 Los Angeles Eleştirmenleri Ödülü kazanmıştı.

Müthiş kadro

Carwright, oyununu yazarken, bu rol için en uygun kişinin Jane Horrocks olduğunu düşünmüş. Oyunu seyretmiş olan Mark Herman da proje aşamasında, o olmadan filmin olmayacağı kanısındaymış. Büyüleyici bir sesle şarkı söyleyen Little Voice'un geveze ve bencil annesi Mari rolünde ise, ‘‘Sırlar ve Yalanlar’’da (Secrets and Lies) çizdiği unutulmaz anne portresiyle akıllardan çıkmayan Brenda Blethyn var. İngiliz tiyatro ve sinemasının en yetenekli oyuncularından olan Blethyn, ‘‘Sırlar ve Yalanlar’’daki rolüyle sayısız ödül kazandı; son olarak ‘‘Yan Odadan Melodiler’’de (Music From Another Room) izlediğimiz aktris, ‘‘Yıldızların Sesi’’ndeki rolüyle de Oscar'a aday gösterildi. Filmin bir diğer kozu da İngilizler'in ünlü oyuncusu Michael Caine. Mari'nin sevgilisi, başarısız menejer Ray'i canlandıran Caine, Küçük Ses'i yıldız yapma hayalleri kuruyor. Hemen belirtelim ki, son yıllarda İngiltere'den çıkan parlak yeteneklerden Ewan McGregor da kadroda. ‘‘Mezarını Derin Kaz’ (Shallow Grave), ‘‘Trainspotting’’, ‘‘Pillow Book’’, ‘‘Olağandışı Bir Hayat’ (ALife Less Ordinary), ‘‘Borunu Öttür’’ filmleriyle kendine sayısız hayran edinen genç oyuncuyu son olarak ‘‘Velvet Goldmine’’daki harika performansıyla izledik. Kendisi şu sıralar ABD'de gösterimde olan ve ülkemizde sabırsızlıkla beklenen ‘‘Star Wars/Yıldız Savaşları’’nın da yıldızı. ‘‘Yıldızların Sesi’’nde ise, alışılmışın aksine, ön planda olmayan sıradan birini oynuyor. Yönetmen, Mc Gregor'un canlandırdığı Bill karakterinde değişiklik yapmış; oyunda bir sahne ışıkçısı olan Billy, filmde güvercin eğiticisi ve LV ile iletişim kurabilen tek kişi.

Yönetmen Herman'ın deyişiyle ‘‘gizemli bir sessizliğin içinde gömülü kalmış, dış dünyadan dışlanmış iki insanın benliklerini bulması’’nın hikáyesi olan ‘‘Yıldızların Sesi’’, ülkesi İngiltere dışında ABD'de de çok iyi eleştiriler almış ve iyi bir gişe hasılatı elde etmiş.

YILDIZLARIN SESİ

LITTLE VOICE

Yönetmen: Mark Herman

Senaryo: Mark Herman (Jim Cartwright'ın oyunundan)

Görüntü: Andy Collins

Müzik: John Altman

Oyuncular: Jane Horrocks (LV), Michael Caine (Ray Say), Brenda Blethyn (Mari), Ewan McGregor (Bill), Jim Broadbent (Mr. Boo), Annette Badland (Sadie), Philip Jackson (George)...

1998 İngiltere yapımı, 96 dk.