Güncelleme Tarihi:
Partisinin grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
YÜZ BİNLERCE ŞEHİT VERDİK
Adına ‘süreç’ dediler olmadı. Çünkü samimi ve dürüst değillerdi. Barış ve güven ikiz kardeş gibidir. Süreç diyorlar. Süreç iyi gidiyorsa bu insanlar niye dağa gidiyorlar? Bu ülkenin Başbakan’ı ne yapıyor, ağlıyor, ‘Ey BDP bu çocukları gidip dağdan alıp getirin’ diyor. Bütün bunların sonu yine kaosa geldi. Bir askeri birlik düşünün; tel örgülerden atlıyorsun, bayrak direğine tırmanıyorsun, bayrağı indirip sonra yine tel örgülerden atlıyorsun. Başbakan’ın buna sesi çıkmadı. Ben kıyameti kopardım, sonra Başbakan’dan ses çıkıyor. Ya sen kimsin! Sana millet yetki verdi. Bayrak bir ülkenin onurudur, bir ülkenin namusudur. Grup toplantısında celallenmiş. Vay efendim asker hesap verecekmiş. O bayrağı oradan sen indirdin. Bunu ben söylemiyorum Bülent Arınç söylüyor. Bayrak inmiş, beyefendi ‘Cezası o anda verilebilirdi, eğer sabır olmasaydı. Eğer hükümetin siyasi iradesine bağlılık olmasaydı’ diyor. Yani orduya talimat verdiler, siyasi iradeye bağlılık var, o bayrak inecek, asker ses çıkarmayacak. Bülent Arınç söylüyor, ‘Asker seyretti çünkü biz seyretmesini istedik.’ O bayrağı dalgalandırmak için yüzbinlerce şehit verdik.
BAYRAĞA SAYGISI FALAN YOK
Bu değil miydi daha düne kadar ‘Ben her türlü milliyetçiliği ayaklarımın altına aldım’ diyen. Milliyetçilik nedir biliyor musunuz, bayrak sevgisidir, vatan sevgisidir. Sağa sola kıvırmasın. Esendere Sınır Kapısı’nda da bayrak indirildi. 7-8 memur bayrağın indirildiğini tutanağa bağlamıştı. Sonra o memurlar Ankara’ya getirildi, ‘Aşırı rüzgardan bayrak düşmüş’ diye tutanak tutuldu. Bunların bayrağa falan saygısı yok. Bayrağa saygısı olan adam zaten böyle düşünmez. Bu ülkede terörü bitirmenin yolu tam demokrasi ve özgürlüklerden geçiyor. Yüzde 10 seçim barajının olduğu ülkede barışı ve huzuru sağlayamazsınız.
KOLTUK NUMARASINA KADAR BİLİYORUZ
Bu arada ilginç bir gelişme oldu. TÜBİTAK’a hayvanat bahçesinden bir müdür atandı ve onların öncülüğünde bir rapor hazırlandı. Hece hece montajlanmış. Böyle bir teknoloji daha dünyada yok. Ama kim bulduysa güzel bulmuş. Bu paranın yendiğinden bütün yurttaşlarımızın emin olması için bunları söylüyorum. Sümeyye Erdoğan’ın İstanbul’a giden uçakta oturduğu koltuğa kadar her şeyi biliyoruz. Kendisinin oturduğu koltuk 01-F, korumasının koltuğu 01-D. Paraları tam sıfırlayın talimatını verdiği telefon görüşmesinin saati 11.17.43. 14 saniye, 73 saniye, 240 saniye. Saniye saniye hepsi kayıtlı. Sümeyye Erdoğan’ın havaalanı Akyurt Kavşağı’ndan aradığı dakika 08.58.21.
HAYVANAT BAHÇESİ MÜDÜRÜNDEN
Acaba iman var mı, acaba Müslümanlık var mı, acaba kul hakkına saygı var mı? Türkiye’nin en saygın kuruluşlarından birine hayvanat bahçesinden müdür getirirseniz size bu raporu verir. O rapor sizi aklamaz. Hayvanat bahçesi müdürünün verdiği raporlar ne zamandan beri delil oluyor? Hâkimi de değiştirirler ama bu milletin vicdanını değiştiremezler. Savcıya talimat veriyor, ‘15 Aralık’tan sonraki bölümlerini silin’ diyorsunuz. Bunlar sahteyse niye siliyorsun? Ağrı Dağı ne kadar gerçekse bu tapeler de o kadar doğrudur. Biz senin bütün üçkâğıt numaralarını biliyoruz.
CHP’ye şikayet
CHP Grubu’na gelen vatandaşlar, Türk bayrağını indirilmesini milletvekillerine şikayet ettiler. Tepkilerini de bayrak taşıyarak gösterdiler. Bir vatandaş, koltuk değneğine bayrağı bağlarken, bir diğeri üzerine örtüp Kılıçdaroğlu’nun konuşmasını dinledi. Kılıçdaroğlu, konuşmasının bir bölümünde şunları söyledi: “Süreç çok iyi gidiyor diyorlar. Süreç çok iyi gidiyorsa bu insanlar niye dağa gidiyorlar. Benim bildiğim, süreç başarılı olursa millet dağdan iner. Şimdi analar, Diyarbakır’da, ‘çocuklarımız dağa gidiyor’ diye feryat ediyorlar. Peki bu ülkenin Başbakanı ne yapıyor, ağlıyor. ‘Çocuklar dağa gitmesin. Ey BDP’liler gidin çocukları dağdan alın gelin’ diyor. Demirtaş da gayet güzel bir cevap verdi, ‘Çocukları ben getireceksem, sen in Başbakanlık koltuğundan, bak bakalım çocukları kim getiriyor’ dedi. Başbakanlık makamı şikayet makamı değildir.”