Güncelleme Tarihi:
YOLLARI ilk defa 15 yıl önce Türkiye’nin Londra Büyükelçiliği’nde bir resepsiyonda kesişti... İstanbul doğumlu Feride Alp, 1997’den beri yaşadığı Londra’da Türk-İngiliz Ticaret ve Sanayi Odası yöneticisiydi. Robert Walter ise yine 1997’den beri aktif siyaset içinde yer alan bir politikacı.
İngiltere Parlamentosu’nda Kuzey Dorset bölgesini temsil eden Muhafazakâr Parti milletvekili olarak davete katılmıştı. Feride Hanım hikâyenin devamını şöyle anlatıyor:
“Bob’la (Robert) çeşitli etkinliklerde bir araya geliyorduk ama bir zaman sonra irtibatı kaybettik. 2006’da bir gün beni aradı. Birkaç yemeğe çıktık. Sonra onu Bodrum’a davet ettim. Bir tekne seyahatine çıktık. Orada bana ama sanırım benden de çok ülkeye âşık oldu.”
‘Türk olmak nasıl bir his’ sorusunu Walter, “Artık misafir gibi değil evimde gibi hissediyorum” diye cevaplıyor.
TURİST DEĞİL, KALICI
Alp ve Walter 2011’de Westminister Sarayı’nda küçük bir şapelde evlendi. Düğünlerinde hem Kuran’dan hem de İncil’den ayetler okundu. Feride Hanım, anlatıyor: “Bob’la politika, din ve dünya meseleleri gibi pek çok konuda uyumluyuz. Mesela Bob’un İşçi Partisi’nden çok arkadaşı var ve ‘Bob sevdiğimiz tek muhafazakâr!’ diyorlar.”
İngiltere, Fransa ve Türkiye arasında mekik dokuyan çift, ağırlıklı olarak Bodrum’daki evlerinde yaşamaya karar vermiş. Hem İngiliz hem Türk vatandaşlığı bulunan Feride Hanım için seyahatlar sorun olmasa da bu durum, Türkiye’ye ancak turist vizesiyle girip 90 günden fazla kalamayan Robert Walter için sorun yaratmış.
Evliliklerinin üçüncü yılından sonra Türk vatandaşı olma hakkı olan Walter, “Pratik sebep olarak bu nedenle Türk vatandaşlığı almaya karar verdim” diyor ve ekliyor: “Eşimin çifte vatandaşlığı var. Benim niye olmasın? İkimiz de iki ülkenin de vatandaşı olalım istedim. Türkiye’yi, yemekleri, insanları, sıcaklığı seviyorum...”
‘VATANDAŞ JOHN’
Walter, vatandaşlık alma prosedürün zor olmadığını anlatıyor: “Çeşitli formlar doldurdum, adli sicil kaydımı verdim, ücreti ödedim ama Londra’daki büyükelçiyi ve buradaki Dışişleri Bakanı’nı tanıdığım için biraz kolaylık yapıldı. Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nu Avrupa Konseyi’nden tanıyorum. Kendisi düğünümüzde de hazır bulundu. Ondan aldığımız destek süreci hızlandırdı. Bir de vatandaş olabilmek için gereken şartlardan biri Türkçe bilmek. Ancak maalesef Türkçem çok sınırlı. Belli yaştan sonra dil öğrenmek kolay olmuyor. Sayın Çavuşoğlu’nun ricasıyla sınavda kolaylık gösterdiler.” Walter, işlemler sonunda mavi nüfus cüzdanını geçen mayısta Londra Büyükelçiliği’nde “Artık vatandaş John’sunuz” diye kendisine takılan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun elinden aldı.
Feride Alp, “Bob hareketlerinde çok İngiliz’dir. Soğukkanlıdır, kolay heyecanlanmaz. Ona ‘Artık Türk’sün, öyle davran’ diye takılıyorum” diye anlatıyor. Walter’ın ilerlemesi gereken konulardan biri de tavla. Oyunun galibi Feride Hanım oluyor...
TEK SORUN ‘W’ İDİ, O DA ‘ VALTER’ OLDU
Türk vatandaşlığının siyasi kariyerine etkisini sorduğumda Walter, “Parlamentoda Türk vatandaşlığı olan tek ve ilk milletvekili ben olabilirim ama çifte vatandaşlığı olan siyasetçi çok” diyor. Ancak mesela son seçimleri gözlemlemek istediğinde artık vatandaş olduğundan uygun olmayacağı söylenmiş. Ülkenin ‘tahmin edilemez’ yanlarına alışmış. Bunlardan birini şöyle anlatıyor: “Nüfus cüzdanımda ismim ‘Valter’ oldu. İlginç, çünkü buradaki arazimin tapusunda, vergi kaydımda ve banka hesabımda ‘Walter’ yazıyor ama nüfus idaresinde ‘W’ sorun oldu.”
NE OLACAK MEMLEKETİN HALİ?
Konuşmamızın sonunda her Türk sohbet ortamının olmazsa olmaz sorusunu soruyorum: Ne olacak bu memleketin hali? Yeni Türk vatandaşı ve seçmen Walter yanıtlıyor: “Seçimler özgür ve adildi. Halkın çoğunluğu hükümetten yana oy kullandı ama kolektif istek koalisyon üzerineydi. Milli iradeye saygı duyulmalı. Mantıklı olan en çok oyu alan partiler anlaşmalı. İngiltere’de son 5 yılda koalisyon vardı ve uzlaşma vardı.”