O artık beyaz yakalı at

Güncelleme Tarihi:

O artık beyaz yakalı at
OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 30, 2003 00:00

Harley Davidson. 100 yaşındaki delikanlı. 1953’ün kült filmi The Wild One’da Marlon Brando ve Mary Murphy'le birlikte baÅŸrolü oynayan efsane motor. 1903 Amerika doÄŸumlu o motor ki, koca bir yüzyılı, özgürlük tutkunu gençlerin topluma isyanının bir simgesi olarak aÅŸtı. Özgürlüğü, isyancı ruhu simgelemek hoÅŸuna gitti, ancak yıllarca çetelerin, uyuÅŸturucu tüccarlarının ya da toplum dışına itilmiÅŸlerin tercihi olmadığını, ‘‘temiz aile’’lere de hitap ettiÄŸini anlatmaya çalıştı. Sonunda 1980'lerde yakaladığı trendle, ‘‘beyaz yakalılar’’ın gönlünü çelen -yaygın adıyla- ‘‘demir at’’, ÅŸimdi çoÄŸunlukla, haftaiçi takım elbise ve kravatlarıyla kariyerlerine kariyer katan, haftasonu ise deri ceket ve zincirleriyle özgürlük arayışına çıkan iÅŸadamlarının tercihi. Teknolojiye ayak uydurmakla birlikte nostaljik tasarımından asla vazgeçmemekle de çok kazandı. Öyle çok taklit edildi ki, motorundan çıkan ‘‘patır patır’’ seslerinin bile patentini aldı. Bugün dünyada Harley'ci 70 farklı dergi çıkıyor ve ruhuna tutkun milyonlarca fanı var; sürekli rallilerde bir araya geliyorlar. Bu hafta ise dünyanın bütün Harley'cileri, motorlarının 100'üncü yaşını kutlamak üzere, fabrikanın yüz yıldır bulunduÄŸu Milwaukee yollarına döküldüler. Motorcuların diliyle, ‘‘kilometrelerce çelik ve krom seli’’ Michigan Gölü’nün kıyısındaki Milwaukee's Veteran's Park'a aktı. Bu herhalde dünyanın en ‘‘gürültülü’’ doÄŸum günü kutlamasıydı. Bu arada, Türk Harley'ciler de boÅŸ durmuyor; yılbaşından bu yana devam eden 100'üncü yıl etkinlikleri bugün Ä°stanbul Parkorman'da, birbirinden komik ve eÄŸlenceli yarışmalar ve Burhan Öçal Trakya All Stars konseriyle zirveye çıkacak.Derler ki kovboylar için geçmiÅŸte at neyse, modern Amerikalı motosikletçiler için de Harley Davidson odur. Ä°ÅŸte böyle bir Harley'ci, Amerika'nın ücra yollarından birinde bir benzinciye girer. YaÅŸlı benzinciyle arasında şöyle bir diyalog geçer:- Nereye gidiyorsun?- Oraya.- Ne var orada?- Gidince göreceÄŸim...Ä°ÅŸte 1903 yılında, bir evin bahçesindeki küçük barakada, henüz 20'li yaÅŸlarındaki William S. Harley ve Arthur Davidson adlı iki arkadaÅŸ tarafından tasarlanan Harley Davidson motosikletleri, tam yüz yıldır bu efsaneyle yaşıyor, dünyanın bütün yollarını bu efsaneyle aşıyor: Harley'cinin asi bir ruhu vardır, Harley'ci özgürlüğüne düşkündür; demir atına atladığı gibi dilediÄŸi zaman dilediÄŸi yere gider. Harley'ci deri ceket giyer, küpe takar, dövme yaptırır. Harley’ci güçlü ve cesurdur, rock'çıdır, maçodur, cool'dur... Bir Harley'ci diÄŸerini Harley'inden tanır. Harley'ci ünlüdür; bütün ünlü rock'çılar motosiklet kullanmasalar bile en azından bir Harley saat takar, tişört giyer...BÄ°SÄ°KLETE MOTOR TAKTILARGenç Harley ve genç Davidson, atölye bile sayılmayan küçük kulübede ilk tek silindirli sıfır plakalı motosikleti imal ettiklerinde, bunları düşünmemiÅŸlerdi tabii. Aslında, bugünden bakma haksızlığını gösterirseniz, yaptıkları iki tekerlekli bisiklete motor takmaktan ibaretti. Hatta ilk motoru okul arkadaÅŸları Henry Meyer'e satmışlardı. Nereden bileceklerdi, yüzyıla damgasını vuracak kült bir marka olacaklarını. Ancak her ÅŸey çok hızlı geliÅŸti: 1920'lerde Harley Davidson, dünyanın en büyük motor üreticisiydi ve iki binin üzerindeki bayisiyle 67 ülkeye ulaÅŸmıştı. Yarış departmanı kurulmuÅŸtu ve yarışçıları sürekli rekor kırıyordu.Milyonlarca insan için acı ve yıkım anlamına gelen Ä°kinci Dünya Savaşı yılları ise Harley Davidson için yeni bir atılıma neden oldu: 1941'de siviller için üretim neredeyse durdu, ordu için üretim yapıldı: SavaÅŸ bittiÄŸinde, ordu için üretilen WLA model motor sayısı 90 bini bulmuÅŸtu. 1945'te Rus ordusu 30 bin Harley kullandı. Åžirketin ilk ödülü, savaÅŸ zamanı üretim yapmasından gelmiÅŸti. Bundan sonrası, çöle elveriÅŸli ilk Harley, en iyi yarış motoru Harley, hidrolik direksiyonlu Harley, yarışların çoÄŸunu kazanan Harley, Amerika'nın tek motor üreticisi Harley dönemleriydi. Bu arada 1947'de sonradan klasik olacak siyah deri ceketler piyasaya çıktı.KADERÄ°NÄ° DEĞİŞTÄ°REN FÄ°LMHarley Davidson'un kaderini, belki de Ä°kinci Dünya Savaşı'ndan daha çok deÄŸiÅŸtiren, bir Hollywood filmi oldu: Bu, Hollywood tarihinde motosikletli çete ÅŸiddetini ele alan ilk film, The Wild One'dı ve gerçek bir hikayeye dayanıyordu. 1953 yapımı filmin baÅŸrollerinde Marlon Brando, Mary Murphy ve Harley Davidson vardı! Ä°ÅŸte o filmle birlikte Harley Davidson adı asi gençlikle, uyuÅŸturucu savaÅŸlarıyla, toplum dışına itilmiÅŸlerle birlikte anılmaya baÅŸladı. Ãœstüne bir de 1969 yılında Peter Fonda, Dennis Hopper ve Jack Nicholson'un baÅŸrollerinde olduÄŸu unutulmaz Easy Rider çekilince, bu imaj Harley Davidson'un üzerine yapışıp kaldı. Harley Davidson yöneticileri ellerinden geleni yaptılar, motorlarının sadece bir keyif ve nakliye aracı olduÄŸunu anlatmak için: 1950'li ve 1960'lı yılların reklamlarında hep temiz giyimli beyler ve yanlarında zevceleri gülümsüyordu. Pek bir ÅŸey deÄŸiÅŸmedi. Gençlik, Easy Rider ve oyuncularıyla birlikte efsaneleÅŸen Harley Davidson'da baÅŸkaldırıyı gördü; saçlarını uzatırken, küpe takıp dövme yaptırırken, rock dinlerken, satın alamasa bile posterini duvarına astığı Harley'i düşlüyordu. Yöneticiler, bir yandan yıkmaya çalıştıkları bu imajdan yararlanmadılar da deÄŸil; 1980'lerde Harley Davidson'un tişörtten saate, çizmeden defter kapağına, binlerce ‘‘yan’’ ürünü piyasaya çıkmaya ve Harley almaya gücü yetmeyen gençleri ya da genç kalmaya çalışanları etkilemeye baÅŸladı. Ama bütün bunların olduÄŸu 1960 sonrasında ÅŸirket maddi ve teknolojik açıdan zor duruma düşmüş, rakipleri Japon Honda ve Yamaha, Alman BMW karşısında güçsüzleÅŸmiÅŸti. Ailenin American Machine Foundry'ye sattığı ÅŸirkete ilgi iyice azaldı. 1980'lerde, ÅŸu anda Åžirketler Grubu BaÅŸkanı olan Jeffey Bleustein'in de aralarında olduÄŸu 13 yöneticisi tarafından satın alındı da ‘‘Harley Harley'ciler tarafından üretilir’’ sloganıyla yeni bir atılıma giriÅŸti. Ä°ÅŸte ‘‘yan sanayi’’ bu dönemin buluÅŸuydu. ‘‘Harley'i kurtaran’’ asıl buluÅŸlarından biri de müşteri portföyüne asi rock'çı gençlikten çok yuppie'leri katmasıydı. Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni ErtuÄŸrul Özkök'ün ‘‘Easy Rider kuÅŸağı 50'lerini geçti ve andropoza girmeye baÅŸladı’’ diye tanımladığı bir deÄŸiÅŸimdi bu. Easy Rider yıllarının küpeli, rimelli delikanlıları büyümüş, 1980'lerde birer yuppie olarak para kazanmış ve Harley Davidson'u kurtarmıştı. Ama onlar hálá vardı; Jack Nicholson gibi yaÅŸlanmış olsalar da, bandanaları beyaz sakallarını saklayamasa da, hálá cemaat halinde yollarda, gövdelerinin ve ruhlarının bir uzantısı haline gelen makinelerinin üstünde yol alıyorlardı. Tıpkı Harley Davidson'un tasarım grubunun ÅŸefi ve kuruculardan birinin torunu Willie G. Davidson gibi. O bugün 60 küsur yaşında, bluejean'li, deri montlu bir motor gurusu. Financial World onun için şöyle yazmıştı: ‘‘Harley bir din olsaydı, Willie onun Tanrısı olurdu.’’ Sonuçta, Harley Davidson Motorcyle Co., Forbes dergisi tarafından yılın en kárlı ÅŸirketi ve -üstelik- Harley'ci olmayan Motorcyleworld dergisi tarafından ‘‘yılın motoru’’ seçilmeyi baÅŸardı.EASY RÄ°DER'IN YENÄ° HALÄ°Harley Davidson'u kurtaran bir önemli ÅŸey de, ‘‘kulüp ruhu’’ oldu. Milyonlarca Harley fanı, ulusal rallilerde, uluslararası rallilerde, fakir ve hasta çocuklara yardım gibi pek çok sosyal etkinlikte, yarışlarda bir araya gelerek; birbirlerine hiç tanışmasalar da aynı tribünde kardeÅŸ olan futbol fanatikleri gibi yaklaÅŸarak Easy Rider ruhunun ‘‘yeni binyıl versiyonu’’nu yaÅŸatmaya çalışıyor. Türkiye'de de böyle. Harley Davidson'un Türkiye distribütörlüğünü (Efsane Motor adıyla) yapan ve HOGTR (Harley Owners Group/Harley Sahipleri Grubu) derneÄŸini kuran Ferruh Tanay, Atilla Aksoy, Ahmet Kocabıyık ve Serdar Aral, sürekli Harley Davidson etkinlikleri, gezileri düzenliyorlar, sosyal yardımlar yapıyor, ‘‘takım elbiseyle motora binip iÅŸe gitmek’’ gibi ilginç kampanyalar düzenliyorlar.Gerçi baÅŸlangıçta uzak gezilere motorlar kamyonlar üzerinde gönderilmiÅŸ ve bu epeyce alay konusu olmuÅŸ ama artık HOGTR üyeleri yurt içi ve yurt dışı gezilerde canavar gibi. Ferruh Tanay, ‘‘Haftaiçi iÅŸadamı, sanayici, bankacı, baba gibi rollerde oynuyoruz, haftasonu ise Harley'lerimize atlayıp kendimiz oluyoruz. Ãœstelik sadece deri ceket giyip zincir takmıyoruz, palyaço, korsan kılığına filan girip eÄŸleniyoruz. Biz pozitif insanlarız, bunu yaymaya çalışıyoruz’’ diyor. Mesela Mustafa Altıoklar'ın bir Harley Davidson motora ‘‘barter’’ olarak önerdiÄŸi reklam klibinin senaryosu şöyleymiÅŸ: Bir Harley’ci, motorunun üzerinde, trafikte çok hızlı gider. Zaman zaman kuralsız davranarak herkesi kızdırır. Sonra bir yerde zınk diye durup, motoru neredeyse atar gibi bırakıp bir binaya girer. Bir sonraki sahnede yatakta, koluna bir iÄŸne batırılmaktadır. Küçük hasta kız için kan verecektir!Tanay bunun Harley Davidson ruhunu tam olarak anlattığını söylüyor. Åžirketin CEO'su Rich Teering'in söylediÄŸi de onu doÄŸruluyor: ‘‘Tüm dünya Harley'cilerin birbirleriyle geçindikleri gibi geçinebilseydi her ÅŸey harika olurdu.’’Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!