‘O artık 21 yaşında genç bir kadın’
Güncelleme Tarihi:
Gülden AYDIN
Oluşturulma Tarihi: Kasım 05, 2011 00:00
Henüz 13 yaşındayken 26 kişinin tecavüzüne uğrayan N.Ç, davasındaki son gelişmeler tartışılırken üniversiteye hazırlanıyor.
En büyük hayali İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde okumak. Kısa filmlerle ilgili bir televizyon programında kamera arkasında olmak istiyor. Öykü, şiir yazıyor. “Bana bu acıyı çektirenlere inat umut doluyum. Onlara söz söyleyebilmek için okuyacağım” diyor. Avukatları ise, genç kadının 8 yıllık mücadelesini şöyle anlatıyor:
‘İnadına okuyacağım’
- Av. Reyhan Yalçındağ Baydemir: “N.Ç, özel hayatından bahsedilmesini istemiyor, bundan rahatsızlık duyuyor. Üniversite eğitimi almakta kararlı bir genç kız artık. Gazetecilik ve hukuk okumak istiyor. İngilizce kursuna gidiyor. Çok güzel şiirler, kısa öyküler yazıyor. Belgesel film çekmek istiyor. Bir yara böyle sarılıyor işte. Ama duruşmalarda yaraları derinleşiyor. Geçen yıl Mardin mahkemesinin kararında çok kötü oldu. Bütün bu dayanışma içerisinde İnsan Hakları Derneği Gözaltında Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Komisyonu üyesi Leman Yurtsever’in çok emeği var. N.Ç.’nin annesi gibiydi. Şimdi meslek seçimini, yabancı dilini nasıl geliştireceğini konuşuyoruz. N.Ç. o kadar güçlü ve umut dolu ki. ‘Ayaklarımın üzerinde duruyorum. Benim benzerlerime nasıl katkıda bulunurum’ diye düşünüyor. ‘Bana bu kadar acı yaşatıldı. İnadına hayattan çok şey bekliyorum. Bize bunları yapanlara söz söyleyebilmek için okuyacağım’ diyor. Krizler yaşasa da nadir oluyor artık. Psikiyatrik destekte bulunan hoca bile destek almak zorunda kalmıştı, siz bir de N.Ç.’nin yaşadıklarını düşünün. Mahkemelerde o zamanlar özel düzenleme yoktu. 150 kişinin önünde olanların fiziksel pozisyonunu göstermeye zorlanmıştı. Olanlar çok vahimdi.”
‘Travmaları hep yendi’
- Av. Eren Keskin: “N.Ç.’yi, bugüne kadar çok akıllı olması korudu. Sekiz yıl önce, Adana SHÇEK yurdundan kaçıp İstanbul’a gelmiş. Bindiği taksinin şoförüne tek bildiği isim olan DEHAP’ı sormuş. Oradaki arkadaşlar İHD’ye getirdiler. Adımdan beni biliyormuş ama erkek sanıyormuş. Devletin koruma kararı olduğu için yurda teslim etmek zorundaydık. Bize güvendi. Geceleri yurtta kalıyordu. Hafta sonu ve gündüzleri bizimleydi. Ortaokuldan sonra gece lisesini bitirdi. Bu süre içinde fiziksel ve psikolojik çok travması oldu. Her seferinde galip geldi. Çok akıllı bir çocuktu. 18’inde yurttan ayrıldı. Ev tutmak istedi. SHÇEK’in de yardımı oldu ev tutmasında. Geçimini hep birlikte sağladık. Davanın gündeme geldiği dönemlerde çok sorun yaşadı. Güvensizdi. Benim duruşmalara gitmemi, basında yer almak istemiyordu. Şimdi 21 yaşında. Kendisine yeni bir hayat kurdu. Bu konuyla anılmak istemiyor artık. Yargıtay’ın bu kararından çok etkilenmedi. “Zaten hiçbir beklentim yoktu” diyor. Bu konuya kendisini kapattı. Siirt’te tecavüze uğrayan ilköğretim kızlarını, Fethiye’de toplu tecavüze uğrayan B.S. ile ilgili olayları duyunca kendini kapatıyor, tepki duyuyor. Hayatında bu davanın hiç yeri yok. Neşeli, iyi taklit yapıyor. Bayağı usta taklitçi. Çok duyarlı bir kadın olacak. İnsan hakları ihlallerine maruz kalanlar, muhalifler, travestiler, eşinden şiddet gören kadınlar ve mağdur çocuklarla çok ilgileniyor. Hukukçu olacak. İnsan hakları, kadına yönelik şiddetle ilgili konularda uzmanlaşacak. Kısa filmlerle ilgili TV programı yapmak istiyor. Gazeteciliğe de çok meraklı. Kitap çok okuyor. Dünyada olan biten her şeyden haberi var.’’
‘İnadına okuyacağım’
- Av. Reyhan Yalçındağ Baydemir: “N.Ç, özel hayatından bahsedilmesini istemiyor, bundan rahatsızlık duyuyor. Üniversite eğitimi almakta kararlı bir genç kız artık. Gazetecilik ve hukuk okumak istiyor. İngilizce kursuna gidiyor. Çok güzel şiirler, kısa öyküler yazıyor. Belgesel film çekmek istiyor. Bir yara böyle sarılıyor işte. Ama duruşmalarda yaraları derinleşiyor. Geçen yıl Mardin mahkemesinin kararında çok kötü oldu. Bütün bu dayanışma içerisinde İnsan Hakları Derneği Gözaltında Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Komisyonu üyesi Leman Yurtsever’in çok emeği var. N.Ç.’nin annesi gibiydi. Şimdi meslek seçimini, yabancı dilini nasıl geliştireceğini konuşuyoruz. N.Ç. o kadar güçlü ve umut dolu ki. ‘Ayaklarımın üzerinde duruyorum. Benim benzerlerime nasıl katkıda bulunurum’ diye düşünüyor. ‘Bana bu kadar acı yaşatıldı. İnadına hayattan çok şey bekliyorum. Bize bunları yapanlara söz söyleyebilmek için okuyacağım’ diyor. Krizler yaşasa da nadir oluyor artık. Psikiyatrik destekte bulunan hoca bile destek almak zorunda kalmıştı, siz bir de N.Ç.’nin yaşadıklarını düşünün. Mahkemelerde o zamanlar özel düzenleme yoktu. 150 kişinin önünde olanların fiziksel pozisyonunu göstermeye zorlanmıştı. Olanlar çok vahimdi.”
‘Travmaları hep yendi’
- Av. Eren Keskin: “N.Ç.’yi, bugüne kadar çok akıllı olması korudu. Sekiz yıl önce, Adana SHÇEK yurdundan kaçıp İstanbul’a gelmiş. Bindiği taksinin şoförüne tek bildiği isim olan DEHAP’ı sormuş. Oradaki arkadaşlar İHD’ye getirdiler. Adımdan beni biliyormuş ama erkek sanıyormuş. Devletin koruma kararı olduğu için yurda teslim etmek zorundaydık. Bize güvendi. Geceleri yurtta kalıyordu. Hafta sonu ve gündüzleri bizimleydi. Ortaokuldan sonra gece lisesini bitirdi. Bu süre içinde fiziksel ve psikolojik çok travması oldu. Her seferinde galip geldi. Çok akıllı bir çocuktu. 18’inde yurttan ayrıldı. Ev tutmak istedi. SHÇEK’in de yardımı oldu ev tutmasında. Geçimini hep birlikte sağladık. Davanın gündeme geldiği dönemlerde çok sorun yaşadı. Güvensizdi. Benim duruşmalara gitmemi, basında yer almak istemiyordu. Şimdi 21 yaşında. Kendisine yeni bir hayat kurdu. Bu konuyla anılmak istemiyor artık. Yargıtay’ın bu kararından çok etkilenmedi. “Zaten hiçbir beklentim yoktu” diyor. Bu konuya kendisini kapattı. Siirt’te tecavüze uğrayan ilköğretim kızlarını, Fethiye’de toplu tecavüze uğrayan B.S. ile ilgili olayları duyunca kendini kapatıyor, tepki duyuyor. Hayatında bu davanın hiç yeri yok. Neşeli, iyi taklit yapıyor. Bayağı usta taklitçi. Çok duyarlı bir kadın olacak. İnsan hakları ihlallerine maruz kalanlar, muhalifler, travestiler, eşinden şiddet gören kadınlar ve mağdur çocuklarla çok ilgileniyor. Hukukçu olacak. İnsan hakları, kadına yönelik şiddetle ilgili konularda uzmanlaşacak. Kısa filmlerle ilgili TV programı yapmak istiyor. Gazeteciliğe de çok meraklı. Kitap çok okuyor. Dünyada olan biten her şeyden haberi var.’’