Güncelleme Tarihi:
Ankara'da düzenlenen Uluslararası 6. Türk Kültürü Kongresi'ne katılan Rus Profesör Dmitri Vasiliyev, Nutuk'un Rusça baskısının baş editörlüğünü yaptı.
Prof. Vasiliyev, AA'ya yaptığı açıklamada, 9 kişilik bir Rus ekibince yapılan çevirinin 3,5 yılda tamamlandığını belirterek, ”Bugün benim için çok büyük bir gün” dedi.
Dönemin Türkçesinden bu akademik çeviriyi yapmanın çok zor bir çalışma olduğunu belirten Prof. Vasiliyev, “Ankara'da basılan kitabın ilk nüshasını dün aldım. Bu kitabı, Moskova'daki meslektaşlarım da sabırsızlıkla bekliyor. Moskova'daki Türkiye Büyükelçiliği'nde de kitabın tanıtımını yapmak istiyoruz. Rus okuyucular bu büyük eserle öylece tanışabilecekler” dedi.
Rusçanın diğer eski SSCB ülkelerinde de geçerli olmasından ötürü, eserden bu ülkelerin de yararlanacağını kaydeden Vasiliyev, Nutuk'un daha önce Rusçada 1920'li yıllarda basıldığını, ancak bu çevirinin Fransızca stenograf yazıdan yapıldığını ifade etti. Vasiliyev, “O zamandan beri çok yıl geçti ve hem dili eskidi, hem de yalnızca birkaç kütüphanede kaldı. Ama bu yeni çeviri orijinal metinden yapıldı ve üzerinde en iyi Türkoloji uzmanlarımız çalıştı” dedi.
Tercümenin yapılmasını, “çok önemli bir olay” olarak değerlendiren Prof. Vasiliyev, Atatürk Araştırma Merkezi'ndeki uzmanlara da teşekkür etti.
ORTA ASYA'DA YENİ GÖKTÜRK ESERLERİ BULUNDU
Prof. Vasiliyev, Rusya'nın Sibirya bölgesindeki arkeolojik kazılara da katıldığını belirtti. Bölgede 8 ve 9'uncu yüzyıllardan kalma 100'e yakın Göktürk yazıtının daha önce ortaya çıkarıldığını belirten Vasiliyev, “Bu yaz, 9 yeni yazıt daha bulduk” dedi.
Rusya Bilimler Akademisi Arkeoloji ve Etnografya Enstitüsü'nden Prof. Yuliy Hudekof da, Altay bölgesi başta olmak üzere, Sibirya'daki diğer bölgelerde yaptıkları arkeolojik kazılarda elde ettikleri eski Türk savaşçıların giysilerini yeniden canlandırdıklarını ve müzede sergilenecek hale getirdiklerini belirtti. Prof. Hudekof, ”kabartmalara, ele geçirdiğimiz parçalara bakarak, bu giysileri yeniden canlandırıyoruz. Hatta bunları bir savaş oyununda da kullandık. Bir zırh 16 kilo olmasına karşın, ağırlığı vücutta o kadar iyi dağılıyor ki, hissedilmiyor bile. Darbelere karşı da çok dayanıklı” dedi.
Prof Hudekof, “Güney Sibirya'da, Göktürk dönemine ait bulgularımızın sayısı çok büyük. Son olarak Altay bölgesinde bir zırhlı elbise ve enteresan bir kılıç, ok başları bulduk” dedi.
Omsk Devlet Üniversitesi'nden Prof. Galina Petruşeva da, bölgedeki Türk halklarının kültürlerini incelediklerini söyledi. Öğrencilerinin Türkçe de öğrendiklerini belirten Petruşeva, “Ruslar günümüzde Türkiye'yi turistik bir merkez olarak görüyorlar. Ancak yalnızca dinlenmek için değil, aynı zamanda kültür turizmi için de geliyorlar. Bu nedenle bizim Türk kültürü üzerine yaptığımız çalışmaların önemi büyük” dedi.
Prof. Petruşeva, müzecilik alanında Türkiye ile öğrenci değişimi istediklerini de ifade etti.
OSMANLI DÖNEMİNE AİT ARŞİVLER ÜZERİNDEKİ ÇALIŞMALAR
Prof. Vasiliyev, Rusya'da bulunan ve Osmanlı dönemine ait zengin arşivlerin öneminden de söz etti.
Çeşitli arşivlerde, o dönemde Rusya dışına seyahat edenlerin, diplomatların ve Rus istihbaratçıların çektiği, 19'uncu yüzyıla ait milyonlarca fotoğraf bulunduğunu belirten Vasiliyev, “yalnızca Bilimler Akademisi'nde 700 bin fotoğraf var ve en büyük grup da Osmanlı'ya ait olanlar. 1880'den 1917'ye değin Osmanlı kentlerinin o dönemdeki fotoğrafları var. Biz en önemlilerini seçtik ve bunları Türkiye'de yayımlamak istiyoruz. Projemizin adı 'Saklı Geçmiş' ve neredeyse hazır. İyi bir sponsor desteğiyle bu yayımı gerçekleştirebiliriz” dedi. Bu fotoğraflar arasında, Van'ın 1917 yılında yakılıp yıkılmış görüntüleri de yer alıyor.
Rusya'da 25'ten fazla arşiv olduğunu kaydeden Vasiliyev, buradaki belgelerin artık yavaş yavaş ortaya çıkarılmaya başlandığını, ancak hala çok sayıda belgenin depolarda tasnif beklediğini belirterek, ”Tasnif edilmedikleri için, çoğunun içlerinde ne olduğunu biz bile bilmiyoruz” dedi.
PROF. ORTAYLI'YA AKADEMİ'DEN ONUR ÜYELİĞİ
6. Türk Kültürü Kongresi için Ankara'ya gelen Rus bilim adamları, Türk tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı'ya, Rusya Bilimler Akademisi'nin verdiği “Onur Üyeliği Beratı”nı da yanlarında getirdiler.
Prof. Vasiliyev, beratı geçen hafta İstanbul'da Prof. Ortaylı'ya takdim ettiğini belirtti. Vasiliyev, SSCB döneminde Prof. Fuat Köprülü'nün bu beratı almasından sonra ilk kez bir Türk tarihçiye bu üyeliğin verildiğini ifade etti.