Güncelleme Tarihi:
Geçmişten günümüze, Beyoğlu'nda hep elitlerin yaşadığı bir yer
Galatasaray'da bir zamanların ‘‘Rue de Pologne’’si. 16. yüzyıldan bugüne siyasal, ekonomik, toplumsal gelişmelerin tümünden nasibini almış. İmparatoriçe Eugenie'den tutun Franz von Liszt'e, Nazım Hikmet'den ‘‘ulusal mimar’’ Mongeri'ye kadar sayısız ünlünün adımları duyuluyor bu sokakta.
Nuruziya Sokağı, İstiklal Caddesi'nde Galatasaray'dan Tünel'e doğru yol alırken tam Odakule'nin karşısına düşen ve dik bir biçimde Yeniçarşı'ya inen sokak. Girerken sağ köşede eski Highscholl binasını görüyoruz. 19. yüzyıl başında burada Lehistan temsilciliği varmış. Lehistan'ın bölünmesinin ardından Osmanlı, bir kısım Leh muhacirini İstanbul'a kabul etmiş. Tartışmalı bir görüşe göre köylü Lehler Polonezköy'ü kurup, oraya yerleşmişler. Kentliler de Pera'da kendi temsilciliklerine yakın bir sokağa gelmişler. Sokağın adı zamanla Polonya Sokağı olmuş. Veya Peralılar'ın deyimiyle ‘‘Rue de Pologne’’.
High Scoll'un oluşumu geçen yüzyılın ikinci yarısına rastlıyor. Kırım Savaşı'nda oluşan Osmanlı-İngiliz flörtü sonucu Abdülmecid, Fransız hanedanlığından gelen Franchini-Loungueville ailesinin arsasını Britanyalı Lady Redeliffe bağışlama jestini gösteriyor.
İngilizce tedrisatlı kız lisesi olarak 1979'da devletleştirilip 1980'de Beyoğlu Anadolu Lisesi haline getirilen okul uzun yıllar Nişantaşı'ndaki erkek lisesi ile birlikte İngiliz ekolünün bir numaralı temsilcisi oluyor.
Bir altta yine 19. yüzyılda Ragusa Kent Cumhuriyeti temsilcisine ait bir bina ve müştemilatı varmış. Ragusa o dönemde Dalmaçya kıyılarında bir bağımsız cumhuriyet. 1918'de Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'ndan Yugoslavya'ya geçen bu kentin Dubrovnik adını aldığını biliyoruz. Söz konusu diplomatik büro kaldırılınca yerine önce Prof. Copello'nun dans okulu açılmış. Copello'dan sonra möbleci Psalty, daha sonra da ünlü dans hocası mösyö Panosyan burada ikamet etmiş olmalı. Bu yapı bugün mevcut değil.
Sokağın İstiklal Caddesi ile kesiştiği sağ köşede daha 20. yüzyıl başlarında Odessa kökenli bir Fransız olan Mösyö Moulatier'in pastanesi varmış. Pastane o dönem o kadar ünlü ki çikolatalı pastaları Lebon veya Tokatlıyan'ınkine yeğleniyor. Aşağıda bir zamanların Erduran Apartmanı var. Gazeteci yazar Refik Erduran bu apartmanda büyümüş ve 1949 yılındaki ilk evliliğini Nazım Hikmet'in küçük kız kardeşi Melda ile yine burada yapmış.1951'deki genel aftan yararlanarak tutukluluktan kurtulan Hikmet o yıllar bu eve sık uğruyor.
Commendinger Evi
Aynı hizada biraz daha aşağıda yer alan 17 no'lu Kıyın Apartmanı'nın iki dairesi yetmişli yıllarda Türkiye İşçi partisi tarafından kiralanmış.
Kıyın'ın bir altındaki bina 19. yüzyıl İstanbul'unun dünyaca ünlü piyano imalatçısı ve satıcısı Avusturya kökenli Commendinger'lerin evi imiş. Alman kökenli ünlü Macar besteci Franz von Liszt ise o sıralarda 35 yaşında, ve 1847 yılında Paris'te yitirdiği sevgilisi Maria Duplessis'in şokunu atlatabilmek için aynı yılın yazında İstanbul'a geliyor ve Commendinger'lerin evine yerleşiyor. Polonya Sokağı'nda oturanların çoğuyla tanışıp dostluklar kuran ünlü besteci büyük bir olasılıkla bu sokakta tanıdığı Mösyö Franchini'nin Büyükdere'deki yazlık köşkünde bir konser veriyor. 1849'da bir yangın geçirenCommendinger Evi, 1960'daki son yangında ise cumbalı ön cephesini yitirmiş.
Commendinger Evi'nin yanında, daha aşağıda, bugün Masonlara ait olan ve 19. yüzyılda Kraliyet İtalyan Okulu, daha sonra da İtalyan Konsolosluğu olarak hizmet vermiş bina mevcut. Burası 1928'de Masonlar tarafından satın alınıyor ve Mason dünyasının iki önemli kavramı olan ‘‘nur’’ ve ‘‘ziya’’yı bir araya getiren ‘‘Nur'u ziya’’ tarihi Polonya Sokağı'nın yeni adı olarak ortaya çıkıyor. Mason faaliyetlerinin Atatürk tarafından durdurulmasıyla bina daha sonra halk evlerine tahsis ediliyor, 1948 yılında Masonlara geri veriliyor.
Şimdi Fransız Sarayı'na geliyoruz. 1920'li yılların sonlarına dek Fransız Elçiliği olan binanın arazisi 1500'lerin sonunda 12. elçi Savary de Breves tarafından satın alınmış. Buraya ilk binayı yaptıran da Breves olmuş. Çok kez yıkılıp, yanan saray son biçimine 1847'de kavuşmuş. Binayı Parisli mimar Pierre Laurecisque inşa etmiş. Elçilik bölgesi içinhde olup sokağa yakın yer alan tercümanlık binası 1874'de yapılmış ve 70 yıldır Fransız Araştırma Enstitüsü olarak faaliyet göstermeye başlamış. Bu enstitü son yıllarda Anadolu Araştırma Enstitüsü halini almış durumda.
Sarayın kuyumcusu
Sarayın bir altındaki eski ‘‘Appartement Constantinople’’ daha sonraları Atlas Apartmanı adını almış. Bugün ise isimsiz ve hala sokağın en güzel yapılarından.
30 numaralı Belvü Apartmanı (eski ‘‘Appartement Gramatopoulos’’) 1941'de Mulatier Konağı'nı yıktıran saat tüccarı Gramatopulos tarafından yaptırılmış. Ünlü pastaneci Moulatier'nin konağı yüzyıl başında İstanbul'un iki büyük yapı ustasını barındırıyor kiracı olarak: Mimar ve mühendis Eduardo de Nari (İstiklal Caddesi'ndeki Atlas Han) ve İstanbullu İtalyan mimar ve Türk Ulusal Mimarinin öncüsü Giulio Mongeri (Maçka Palas Apartmanı).
Art Deco üsluplu Belvü Apartmanı'nda bugün, yıllarca Osmanlı hükümdarlarının ve T.C. yöneticilerinin yabancılara verecekleri hediyeleri hazırlamış ünlü kuyumcu Leo Sarran'ın dul eşi Madam Evlambiya oturuyor. Evlambiya Sarran, sokağın Yeniçarşı'ya açılan ve bugün bir lokantanın bulunduğu sağ köşesindeki binada uzun yıllar Katolik kilesisi papazlarının kaldığını belirtiyor. Hocalar hocası Prof. Dr. Bahri savcı da yıllarca Belvü Apartmanı'nda oturmuş ve vefatına kadar bu apartmandan çıkmamıştı.
Nuruziya Sokak son 150 yılda paralelinde bulunan Eski Çiçekçi Sokağa oranla hep elit bir sokak niteliği taşıdı. Hele Beyoğlu'nun Pera olduğu günlerde... Bakın Ziya Umur Mimar Sinan dergisindeki makalesinde ne diyor: ‘‘İstiklal Caddesi 19. yüzyıl sonlarına kadar Avrupa'nın en büyük caddesiydi. Çünkü hiçbir kent İstanbul kadar çeşitli ulusları bir araya toplamamıştı. 500 bin kişilik koca ‘‘metropol’’ nerede? Şimdiki, 10 milyonluk köy nerede? Tabii bu büyük caddeye açılan bütün yolların da önemi büyüktü. O zamanlar otomobil trafiği olmadığından bir yolun önemliği genişliği ile değil, içinde oturan adamlarla ölçülürdü. İşte bizim Nuriziya Sokağımız bu yan yolların en önemlilerinden biri idi.’’
SOKAKTA YAŞAMIŞ ÜNLÜLER
Franz Von Liszt
(Alman kökenli Macar besteci)
Marquis de la Valette
(1868-69 Fransa Dışişleri Bakanı)
De Thouvenel
(1860-1862 Fransa Dışişleri Bakanı)
Cont de Montebello
( 1839'da Fransa Dışişleri Bakanı)
Marquis de Moustıer
( 1866-1868 Fransız Dışişleri Bakanı)
Pierre Loti ( Yazar)
Giorgio de Chirico
(Dünyaca ünlü ressam)
Giulio Mongeri
(İtalyan kökenli İstanbullu mimar)
Eduardo de nari
(İtalyan mühendis ve mimar)
Ernst Commendinger
(Ünlü piyano imalatçısı ve satıcısı)
Leo Sarran (Ünlü kuyumcu)
Prof. Dr. Bahri Savcı
(Anayasa Hukuku Profesörü)
Refik Erduran (Gazeteci, yazar)
Feridun Bukeger (FB'li futbolcu)
Haldun Bukeger
(Kasımpaşalı futbolcu)
Maruşka (Yunanlı taverna şarkıcısı)
Örsan Öymen (Gazeteci, yazar)