Nuri Bilge Ceylan'a Fransa'dan madalya

İstanbul Modern Sanat Galerisi'ndeki törende, 30. İstanbul Film Festivali kapsamında verilen ödülü sahibine takdim eden Fransa'nın İstanbul Başkonsolosu Herve Magro, Cannes Film Festivalinde ödül alan ilk Türk filminin Nuri Bilge Ceylan'a ait olduğunu söyledi.

Nuri Bilge Ceylan'ın bu festivalde iki kez ödül aldığını anımsatan Magro, Ceylan'ın iki yıl önce de aynı festivalin jüri üyesi olduğunu kaydetti.

Ceylan'ın, Fransa ile ortak yapılan veya dağıtılan birçok eseri olduğuna işaret eden Magro, ünlü yönetmene hitaben, “Bu nedenle Fransa'nın İstanbul Başkonsolosluğunun önerisi üzerine, Fransa Kültür Bakanlığı sizi bu madalyaya layık gördü” dedi.

Magro, Ceylan'ın öz geçmişini anlatarak, onun film sevdası için daha önce terk ettiği üniversite eğitimine geri döndüğünü ve daha sonra dostu Mehmet Eryılmaz'ın kısa metrajlı filmlerinde rol aldığını ifade ederek, şunları söyledi:

“Ceylan, 1995'te Koza'yı, 1997'de Kasaba'yı, 1999'da Mayıs Sıkıntısı'nı ve 2002'de Uzak'ı bizlere armağan etti. Bu filmler için aile ve dostlarını aktörler olarak bir yönetim altında birleştirdi ve tüm teknik dediğimiz rolleri de kendisi sağladı. Filmleri için kendisi aynı zamanda görüntü yönetmeni, senarist, yönetmen, ses mühendisi ve kurgucu. Hakim olduğu bu meslekler, aslında sanatsal ifadesinin de temelini oluşturmaktadır. 2003'te 'Uzak' filmiyle Cannes'te 'Büyük Jüri Ödülü'ne layık görüldü. 2006'daki 'İklimler' filmi dünya çapında iki ödül, 2008'deki 'Üç Maymun' filmi Cannes'te 'En İyi Yönetmen' ödülünü getirdi. Son olarak Cannes'te 2009'da festivalin jüri üyesi oldu. Yeteneği, sinema sanatı anlayışı ve aynı zamanda alçak gönüllülüğü, öykü konusundaki hicaplı yaklaşımı, ona bu ödülü kazandıran çok sayıdaki ögeler arasında yer almaktadır”

Nuri Bilge Ceylan da Fransa'nın dünya ve Türk aydınını her zaman etkilediğini, kendisi üzerinde de etkisi olduğunu dile getirdi.

Kendisini sinema hayatında etkileyen kişinin, Fransız yönetmen Robert Bresson olduğunu aktaran Ceylan, “Bresson, başlangıçta bana garip gelmişti. Ama zamanla gördüm ki kendisi, en çok beğenilen şeylerden bir bir vazgeçebilme cesaretini gösterdi. Onun benim üzerimde çok derin izler bıraktığını söyleyebilirim. Burada bu yüzden adını anmak istedim” diye konuştu.

Etkinliğe çok sayıda Fransız ve Türk davetli katıldı.