Nurcihan'ın yaşadıkları filmlere bile konu olmadı

Nurcihan Kaplan (29), İstanbul'da lokanta işleten Alaaddin (40) Nursel Kaplan (51) çiftinin kızı olarak 1987 yılında dünyaya geldi. Kaplan ailesinin 5 çocuğundan biri olan Nurcihan Kaplan, 8 yaşında cinayete kurban giden babasını kaybetti. Anne Nursel Kaplan, eşi ölünce çocuklarını alarak memleketi Adana'ya yerleşti. Burada annenin çocuklarıyla birlikte yaşamak için aldığı ev 1998'deki Adana depreminde yıkıldı. Evsiz kalan Kaplan ailesi kiralık bir evde yaşamaya başladı. 

"11 YAŞINDA TECAVÜZCÜMLE EVLENDİRİLDİM"

11 yaşındayken eşinin kendisini kaçırdığını anlatan Nurcihan Kaplan, "Çöpü atmaya inmiştim zaten evimiz karşılıklıydı beni kaçırdı, oradan ailemin yanına gitmek istediğim halde bırakmadı. Çocuğum zaten 11 yaşındaydım tecavüz etti bana ayıldığımda hiç bir şey hatırlamıyordum gözümü açtığımda çok kötü bir vaziyetteydim sadece canımın çok yandığını hissettim, çok ağladım korktum. Adana’ya kaçırmışlardı beni, sonra ben gizli bir şekilde amcamı aradım, polisler o zaman amcaların yerine girerek beni kurtardılar ve onu cezaevine attılar. Amcamlar yaşımı büyüttüler 4 yaş onunla evlenmemi sağladılar, sonrasında amcam ve herkes bize sırtını döndü onunla evlendikten sonra. Onunla evlenmek istemiyordum yani 11 yaşında bir çocuğa tecavüz edilirse bir insan onunla yaşayabilir mi, yaşayamaz ama ne yapabilirsin susup kaderine razı geleceksin. Evlendim herkes bizi sahipsiz bıraktı zaten sahip çıksalardı ben bu durumda olmazdım belki bu yatakta bile olmazdım" dedi.




"İLK KIZIMI KUCAĞIMA ALDIĞIMDA 13 YAŞINDAYDIM"

Nurcihan Kaplan tam hatırlamadığını ancak ilk kızını kucağına aldığında 13 yaşında olduğunu belirterek, "Yaşasaydı şu an 15 yaşında olacaktı. Şu anda yaşım 29 onun acısıyla bir kızım daha oldu sonra oğlum oldu. Belki düzelir dedim çaba gösterdim ama olmadı, en son beni başkalarına satmaya kalkışınca çocuklarımı alıp evden kaçtım. Kızımı kaçırdı başka bir aileye satmak istedi uyuşturucu için. Kızımı buldum getirdim onlar için savaştım ve kadın sığınma evine yerleştim" dedi.




"ONUNLA UYUMAK İSTEMİYORDUM BENİ DÖVÜYORDU"

Nurcihan Kaplan, Güner'in kendisini öldürmeye çalıştığını da söyleyerek, "Beni öldürmeye kalktı her şeyi yaptı kızıma cinsel tacizde bulundu, cinsel içerikli laflar söyledi, ben de şikayet ettim. Boşanma davası açtım cezaevine girdi, kızım büyüdü. Her gün dayak yiyordum onunla uyumamak için, ya sokağa atıyordu ya dövüyordu onunla uyumak istemiyordum ki çünkü her gün korkuyla kapının arkasında duruyordum acaba ne zaman gelecek diye hep sabahın olmasını istiyordum akşam olmasını hiç istemiyordum" diye konuştu.




MİDESİ ALINDIKTAN SONRA YATAĞA MAHKUM YAŞIYOR
Nurcihan Kaplan 5 yıl önce zayıflamak için ameliyat olduğunu hatırlatarak şöyle devam etti:

"Bundan 5 sene önce zayıflamak için mide ameliyatı geçirdim. Çok kiloluydum o ameliyatım çok başarılı geçmişti. Daha sonra midemde reflü, gastrit vardı Konya’ya gittim kolumda bir beze vardı ameliyat olacaktım, gitmişken midemi de göstereyim dedim. Doktor 'sana bir endoskopi yapalım' dedi tamam hocam dedim endoskopiye girdim, bana dediği tek şey 'Nurcihan midende baloncuk var ve biz bu baloncuğu temizleyeceğiz ve normal hayatına döneceksin' dedi. Ben de kabul ederek imzayı attım çünkü basit bir ameliyat demişti bana. Ameliyata girip çıktıktan sonra kan kusmaya başladım parça, parça et çıkıyordu ağzımdan kendime geldikten sonra doktora sordum, hocam neden ben kan kusuyorum dedim, 'pisliği atıyorsun' dedi. Ben 27 gün boyunca kan kustum. Adana'da, Çukurova Dr. Aşkım Tüfekçi Devlet Hastanesi’ne gittim doktor beni görür görmez yoğun bakıma aldı. Bana söylenen Konya’daki ameliyatı yapan doktor midemi çok katladığı için mide yok artı yemek borumu bile kapattığı için oradan bir damla su bile geçmiyor. Ben ameliyatı kabul etmiyordum iyi olduğumu düşünüyordum en son doktorum bana açıklama yaptı, kızım miden bitmiş biz seni ameliyat etmezsek fazla yaşamazsın dedi ve ben böylelikle ameliyatı kabul ettim ve şu anda midem yok. Doktorlar hakkında suç duyurusunda bulunacağım."
Bu suçlamalar karşısında Kaplan'ı Konya'da özel bir hastanede ameliyat eden doktor Ş.S.T. ise suçlamaları kabul etmediğini, genç kadının midesindeki yaralara müdahale ettiğini mide katlamanın daha önceki ameliyatında yapıldığını, kendisinin sadece yaralara müdahale ettiğini yemek borusuna hiç dokunmadığını söyledi.