Güncelleme Tarihi:
2019 yılından bu yana ana sınıfı öğrencilerine tabiat okulu deneyimi sunan NUN Okulları, çocukların açık havada; gözlemleyerek, dokunarak, keşfederek geçirdiği zamanın bedensel ve ruhsal gelişimleri için çok daha faydalı olduğunu tecrübe etti.
Özellikle pandemi döneminde uzun süre ekran kullanımına maruz kalan öğrenciler için doğada geçirdikleri vakit ve bedensel aktivitenin daha da değerli hale gelmesiyle tüm kademelerdeki öğrencilerin sadece belirli zamanlarda değil, okulda geçirdikleri her gün bu deneyimleri yaşayabilmesi için ilkokul eğitim – öğretim faaliyetlerini de Beykoz’da sürdürme kararı aldı.
Pandemiyle beraber değişen yeni dünya düzenine ve eğitim sistemine uyum sağlamak adına alınan karar hem NUN Okulları öğrencileri hem de Türk eğitim sektörü için önemli bir yatırım niteliği taşıyor. NUN Okulları, öğrencilerin kendisine has ilgi ve yeteneklerini dikkate alarak geliştirdiği özgün eğitim planlaması ile her yıl kontenjanlarının çok üzerinde başvuru alıyor. Taşınma ile birlikte hem öğrenci hem de istihdam edilen öğretmen sayısında önemli bir artış ön görülürken, bu sayede daha fazla öğrenci tabiat, astronomi, bilim, teknoloji, sanat gibi pek çok alanda yeteneklerinin keşfedilmesi ve geliştirilmesi için fırsat bulacak.
Şehrin gürültüsünden uzak, kuş sesleri arasında ve tabiatın tam kalbinde, geniş açık ve kapalı spor alanları, sera ve tarım alanları, su ve yel değirmenleri, kümesleri ve ağılları, taş ocakları, rasathaneleri, kütüphaneleri, konferans salonları, atölyeleri, laboratuvarları ve geniş derslikleri ile öğrencilere çok daha güçlü fiziki imkanlar sunan Beykoz kampüsü yeni öğrencilerini bekliyor.
NUN İlkokulu Müdürü Nur İpek, “NUN Okulları olarak bizler, kuruluş felsefemiz itibariyle her yaş düzeyindeki öğrencilerimizin tabiatı, Yaratıcı’nın bir eseri olarak görmelerini amaçlıyor ve tabiatla bütünleşmelerini önemsiyoruz. Teknolojinin gelişmesi ile birlikte hayatımızın kolaylaşmasının yanında sağlığımızla ilgili ciddi sorunlar da yaşamaya başladık.
Fiziksel hareketin azlığından kaynaklı kas ve iskelet sistemi hastalıkları, duruş ve oturuş bozuklukları, artan obezite, özellikle erken çocukluk döneminde görülen öğrenme güçlüğü, ADHD, stres ve depresyon vakalarında artış, miyop görme bozukluğu, neokorteksin erken incelmesi gibi sorunlarla mücadele etmeye çalışıyoruz. Yaptığımız araştırmalarda tabiatın iyileştirici gücünün bu hastalıklara çözüm olabileceğini gördük. Büyük şehirlerde tabiattan uzak hayatlarımız bizi özümüze ve köklerimize yabancılaştırıyor. Tabiattaki canlıları tanımadığımızı, tabiatın sesini duymadığımızı, dilini bilmediğimizi görüyoruz.
İstedik ki daha sağlıklı, özüne dönen ve kök salan bir nesli olması gereken bir ortamda yetiştirelim. Sorgulamaya dayalı, öğrencinin merkezde olduğu ve yaşayarak öğrenmelerini amaç edindiğimiz eğitim sistemimiz daha geniş imkânlarla çocuklarımıza sunulabilsin.
Yeni İlkokul binalarımızda hazırlık süreci sene başında vakfımızın aldığı yatırım kararı ile hızlı bir şekilde başladı. İlkokul öğrencilerinin ihtiyaçlarını önceleyerek; akademik kadromuzun önerileri, okul inşası süreçlerinde alanında lider mimari ekiplerle birlikte derslikler, atölyeler, laboratuvarlar, oyun alanları gibi temel kapalı ve açık alanlarla ilgili detaylı planlamalarımızı gerçekleştirdik.
Bir yandan da Türkiye ve Dünya’dan örnekleri incelemeye devam ediyoruz. Eğitim ve öğretimde fiziki yeterlilikler de büyük öneme sahiptir. Bu doğrultuda öğrencilerimizin okula geldiklerinde kendilerini evlerinde hissedip bulunmaktan mutluluk duyacakları bir kampüs planlaması yapmaya gayret ettik. Binaların içlerindeki hazırlıklar detaylı olarak Ağustos ayına kadar devam edecek. Beykoz kampüsümüz 2016 yılından beri ortaokul ve lise öğrencilerine hizmet veriyordu, bu nedenle İlkokul binaları dışındaki tüm alanlar hazır durumda. Fakat İlkokul öğrencilerinin ihtiyaçlarını gözeterek İlkokul öğrencilerinin yararlanacağı alanlarda yeni planlamalar yapıyoruz.
Yeni kampüsümüzde öğrencilerimizin çok geniş bahçeleri olacak. Bu alanlarda hem beceri alanlarına hitap edecek çok sayıda oyun alanları hem de açık derslik alanları olacak. Pandemi sürecinde her sınıf düzeyinde öğrencimizin deneyimlediği tabiatta eğitim neticesinde yaşadıkları heyecanı ve mutluluğu görmek paha biçilemezdi. Öğrencilerimizin okul hayatları süresince tüm bu fiziki olanaklardan yararlanabilecek olmalarını düşünmek bile bizleri şimdiden heyecanlandırıyor.” dedi.