Güncelleme Tarihi:
Numan Kurtulmuş şunları söyledi:
Bugünkü Bakanlar Kurulu'nda önemli konular gündeme geldi. Operasyonların sürdüğü ilçelerdeki tahribat masaya yatırıldı. İmar ve inşa alnındaki faaliyetlerin yeniden planlandığı bir süreçteyiz.
Beş ilçemizde toplam zarar gören bina 6320’dir. Birim olarak yani daire ölçeğinde 11 bin birimdir.
1 milyara yakın bir miktarın bu beş ilçede imarla ilgili harcanacağı düşünülmektedir.
Vatandaşlarımızın da rızasını alarak buralarda imar ve inşa faaliyetinin yapılacağını söylemek isterim.
AB bakanlığı da toplantıda bir sunum gerçekleştirmiştir. Vize serbestisi konusunda uzun süredir devam eden bir süreç var. Buradaki irademizin sağlam olduğunu belirtmek isterim.
Ancak Türkiye’nin bu sürece ciddiyetle yaklaşmasının istismar edilmemesini isteriz. Avrupa’dan bazı siyasetçilerin söz ve tavırlarını anlamadığımızı belirtmek isterim. Timmermans’ın Antalya’da yaptığı görüşmede gelinen nokta değerlendirilmiştir.
Önümüzdeki hafta teknokratlar düzeyinde görüşmelerin devam etmesi kararlaştırılmıştır. AB Bakanımız da önümüzdeki günlerde Brüksel’e giderek vize serbestisiyle ilgili görüşmelerin yapılması kararlaştırılmıştır.
SORU & CEVAP
-MGK’dan sonra yapılan açıklamada paralel devlet yapılanması için tavsiye kararı alındığı belirtildi. Bununla ilgili ne yapılacak?
MGK’nın bu tavsiye kararıyla birlikte mücadelede yen, bir safhaya geçilmiştir. Bir terör örgütü olarak nitelenmiş ve mücadele artık bir terör örgütüyle mücadele haline gelmiştir. Uygulama aksatılmadan devam edecektir.
-ABD’nin Cerablus harekatı önerisinin detayları nedir?
O detayları paylaşamayız. Suriye’de her gün oyun içinde oyun yaşanmaktadır. Türkiye kendi sınırlarının korunması egemenliğinin korunmasını birinci önceliği olarak kabul etmektedir. Mare-Cerablus hattı hayati bir hat olarak belirlenmiştir. IŞİD’in ve terör örgütlerinin durdurulması Türkiye’nin önceliğidir.
-PKK’yla mücadelede nasıl bir yeni, yeni izlenecek?
Sadece şehirlerde değil kırsalda da son derece kararlı mücadele sürdürülüyor. Terör örgütüne karşı mücadelede hangi yönteminin uygulanacağının medya üzerinden konuşulmasının doğru ve sağlıklı olmadığı kanaatindeyiz.
-Rusya ile ilişkiler ve Putin’in mesajı
Dedik ki ne Rusya Türkiye’yi, ne de Türkiye Rusya’yı gözden çıkarabilir. Evet Suriye krizinden kaynaklanan fiili bir durum nedeniyle ilişkiler gerilmiştir. Ama her iki ülke birbirini gözden çıkaramaz. Uçağın vurulma anında zaten uçağın kimliği bilinmiyordu. Eğer bilinseydi, belki bunlar olmazdı dedik. Türkiye kasten bu uçağın vurulması olayında yer almamıştır. Oradaki sıcak ortam nedeniyle bu olmuştur. Rusya'nın da bu meseleyi uzatmasını Rusya’ya bir fayda sağlamayacağı düşüncesindeyim. Keşke bu durum ortaya çıkmasaydı. Keşke Rus uçakları Suriye’deki iç savaşın tarafı olarak buna müdahale etmeseydi.
-Turizm için alınan tedbirler nelerdir?
64. ve 65. Hükümetler aynı partinin hükümetleridir. Aldığımız önlemler aynen devam edecektir.
-Almanya’daki Sözde Ermeni soykırımı tasarısında olumlu ya da olumsuz sonuç çıkarsa Türkiye’nin tavrı ne olacaktır?
1915 olayları sırasında ölen çok sayıda insan var. Onların hepsi Osmanlı cihan devletinin vatandaşlarıydı. Aradan bir asır geçtikten sonra o defteri karıştıranları anlamak da mümkün değildir. Bu konuda söz söyleme parlamentoların vazifesi değildir. Parlamentoların söyleyeceği sözlere kimse itibar etmez. Ellerinde ne kadar bilgi belge varsa hepsini tarihçilere vermek vazifeleridir. Almanya dostumuz müttefikimiz bir ülke olarak, çok sayıda Türk’ün yaşadığı bir ülke olarak Türkiye olan ilişkilerine dikkat göstermelidir. Bu ilişki sosyolojik bir ilişkidir. Eğer böyle bir şey yaparlarsa bizim için hiçbir kıymeti olmayan bir metinden ibaret olur. Başka parlamentolar ne kara aldıysa yolumuza devam ederiz.
-YPG armalı ABD askerlerinin ardından ABD ile temas oldu mu tavrımız ne olacak?
Gerçekten rencide edicidir, dostluk ilişkisine zarar vericidir. Türkiye’ye zarar veren bir öğütün armasını ABD askerleri tarafından kullanılması dostlukla izah edilemez. ABD’nin geçici ihtiyaçlar yüzünden Türkiye gibi bir müttefikini rencide etmeye devam etmesini beklemiyoruz.
-Yeni anayasa ve partili cumhurbaşkanı çalışmalarında süreç nasıl olacak?
Hükümetin önceliklerinden birisi yeni anaysa ve siyasal reformları tamamlamaktır. Siyasette şartların gereği adımlarla gerçekleştirilir. Bu şartların hem mecliste hem de Türkiye kamuoyunda oluşması için çalışmaları yaparız. En kısa zamanda bizim başkanlık sistemiyle ilgili teklifimiz meclise gelecektir.
Şartlar oluşmazsa erken seçim gündeme gelir mi?
Türkiye’nin ufkunda kesinlikle erken seçim yoktur. Seçimin mürekkebi daha kurulması. Aksi millet iradesine saygısızlık olur.
-İsrail ile ilişkilerde son gelinen nokta nedir?
Özür ve tazminat şartları gerçekleşti. Ancak insanlığın onuruyla bağdaşmayacak bir abluka devam ediyor. Bu konu hafifletilip ambargo meselesi en azından oradaki insanların yaşamlarını kolaylaştıracak bir hale dönmeden Türkiye’nin tamam demesi olası görünmüyor.
-Yargı mensuplarının Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yurt gezilerine katılması ve Kılıçdaroğlu’nun eleştirileri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Yargı mensupları son olarak devletin başı sıfatıyla cumhurbaşkanına bağlıdırlar. Herhangi bir şekilde yargı başkanlarının cumhurbaşkanımızın katıldığı bir toplantıya katılması hiçbir şekilde yadırganacak bir husus değildir. Son derece normal son derece insani bir durum vardır. Ortada yargı bağımsızlığını ihlal eden bir mesele yoktur.
-MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın görevden alınacağı iddiası bir süredir konuşuluyor. Bu iddialar hakkında ne diyeceksiniz?
MGK toplantısında böyle bir konu gündeme gelmedi. Hakan Fidan MGK’nın başından sonuna kadar toplantıdaydı. Kulislerdeki konuşmalara göre hareket edemeyiz.