Nükleer santral kadar, nükleer tıp da önemli

Güncelleme Tarihi:

Nükleer santral kadar, nükleer tıp da önemli
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 08, 2003 00:00

Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'nun (TAEK) Ankara'daki dev binasının imajı fena! Oysa TAEK, nükleer santral kurmak için deÄŸil, halkı santrala karşı korumak için çalışıyor. TAEK BaÅŸkanı Prof. Dr. Mehmet Tomak, ‘‘Bizler filmlerdeki kötü yürekli bilim adamları deÄŸiliz’’ diyor. TAEK, nükleer enerji karşıtlarının, barış yanlılarının, çevre gönüllülerinin yüz buruÅŸturarak baktıkları bir kurum. TAEK'in göreve yedi ay önce baÅŸlayan BaÅŸkan'ı Prof. Dr. Mehmet Tomak da biliyor bu imajı. Zaten ilk hedefini de bu yönde belirlemiÅŸ: Kurum, ÅŸeffaf ve halkla içiçe bir hale getirilecek. TAEK hakkındaki en yanlış kanı, kurumun nükleer enerji santralı kurduÄŸunu düşünmek. Mehmet Tomak ve TAEK AraÅŸtırma ve GeliÅŸtirme Koordinasyon Dairesi BaÅŸkanı Fethiye Aykol, açıklıyorlar: ‘‘TAEK, Türk halkının santrala karşı, nükleer tehlikelere karşı güvenliÄŸini saÄŸlamak için çalışır. SaÄŸlık bozmak için deÄŸil, nükleer tıp yardımıyla kanserli hastayı tedavi etmek için, çevreyi korumak için, tarımda, hayvancılıkta nükleer teknolojiden yararlanılması için çalışır.’’‘‘Sınır kapılarında panel dedektörlerimiz var. Buralardan Türkiye'ye gelen redyoaktif kaynaklar olabiliyor. 30 tonluk alüminyum içinde gelen radyoaktif kaynak bu dedektörler sayesinde yakalandı geçen yılarda. Bu kaynak, halka sandalye, saat, çatal bıçak olarak geri dönebilirdi’’ diyor Mehmet Tomak. Ä°ki baÅŸkan bunları anlatırken, iki yıl önce olan bir olayı hatırlıyorum. TAEK, UzakdoÄŸuda üretilen ‘‘Trophy’’ marka kol saatlerinin metal kordonunda Kobalt 60 radyoaktif maddesinin tespit etmiÅŸ ve ‘‘Bu marka saatlerin ticaretini yapanlar veya kullananlar en kısa zamanda TAEK’e baÅŸvursun’’ diye uyarıda bulunmuÅŸtu. Demek ki panel dedektör konulmasa, takip edilmese, karşı karşıya kaldığımız tehdit metal kordon gibi üç gramlık deÄŸil, 30 tonluk olabilirdi. Kriz merkezi TAEK’in can damarı ‘‘Kriz Merkezi’’, TAEK'in can damarı. Merkezde, ‘‘Radyasyon Erken Uyarı Sistem Ağı’’ (RESA)'lar online olarak takip ediliyor. RESA'lar Çernobil faciasından sonra, ülkemizde Çekmece Nükleer AraÅŸtırma Enstitüsü'nde yapılmaya baÅŸlanmış. Mehmet Tomak, ‘‘Faciası zamanında RESA'lar olsaydı altı günümüz olurdu. O altı günde neler yapılmazdı ki!’’ diye yanıyor hálá. Tomak, ‘‘Bir de biz de nükleer santral yok sanıyorlar’’ diyor, ekliyor: ‘‘Ermenistan Metsamor Nükleer Güç Santralı bize 16 kilometre uzaklıkta. Ãœstelik ona lisans veren biz deÄŸiliz. Yine de Uluslararası Atom Enerji Ajansı'na (UAEA) üye olduÄŸumuz için orayı da istediÄŸimiz gibi denetleyebilme, sorular sorma hakkına sahibiz.’’ Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!