Güncelleme Tarihi:
Kavganın, Serkan Azizoğlu’nun vitrin camına kartopu isabet etmesiyle çıktığı belirtilerek, “Vitrine kartopu isabet etmesi üzerine sinirlenen Azizoğlu dükkanından çıkarak katılanlara hitaben bağırarak alenen küfrettiği, kartopu oynayan küfürlü konuşmaması hususunda uyardıkları anlaşılmaktadır” denildi.
Köklü’nün “Lanlı lunlu konuşma” diye uyardığında Azizoğlu’nun yine küfrettiği, dükkana girip sopa aldığı ve dışarıdakilere savurduğu, Köklü ve arkadaşlarının sopayı Azizoğlu’nun elinden aldıkları ifade edildi. Azizoğlu’nun daha sonra eline tahta sopa aldığını ve bu sopanın da alınması üzerine içeriye girerek, bıçakla dışarıya çıktığı vurgulandı. Kararda, şöyle devam edildi:
“BIÇAĞI YERDEKİ KÖKLÜ’NÜN GÖĞSÜNE SAPLADI”
“Sanık bıçakla çıktığı esnada kendisini durdurmak isteyen Sema Meşin’e savurmuştur. Sema eğilerek kurtulmuştur. Daha sonra Serkan’ın karşısına Kadim Fırat çıkmıştır. Bıçak salladığı esnada Kadim’in hamle yaparak çekilmesiyle montu kesilmiştir. Emrah Elhan’ın sanığın dikkatini dağıtmak amacıyla önüne çıktığı, Serkan’ın Emrah’a yöneldiği anlaşılmaktadır. Emrah’ı çöp konteynırına kadar takip ettiği ve kovalamaya başladığı esnada onu kurtarmak isteyen Köklü’nün koşarak sanığın arkasından tekme attığı, tekmenin etkisiyle sanık ve maktulün yere düştükleri anlaşılmıştır. Sanığın elindeki bıçağın yere düştüğü, Emrah’ın bıçağın üzerine basmaya çalışarak engel olmak istediği, bu sırada diğer sanık Nazım Coşanar’ın Emrah’ı tutup çekmesi neticesinde Serkan’ın bıçağı tekrar alarak, üzerinde bulunan ve doğrulmaya çalışan Köklü’nün göğsüne sapladığı...”
BIÇAK BELİRLENEMEDİ
Azizoğlu’nun iki bıçak darbesi salladığı, ilkinin isabet etmediği, ikincisinin göğse geldiği saptandı. Azizoğlu’nun bıçağı yıkadığı için eylemi, üç bıçaktan hangisiyle yaptığı belirlenemedi. Olaydan sonra dükkan önünün kalabalıklaşması sonucunda bu sefer kalabalığa küfrettiği için dövüldüğü ve vitrin camı üzerine düşerek camı kırdığı anlatıldı. Azizoğlu’nun epilepsi hastası olduğu ve bu nedenle askerlik yapmadığı kaydedildi. Azizoğlu’nun Köklü yönünden öldürme kastıyla hareket ettiği vurgulanarak, diğer sanıklar yönünden ise kasten yaralamaya teşebbüs ettiği savunuldu.
“KÖKLÜ ARKADAŞINI KORUMAK İSTEDİ”
Kararda, “Vitrin camına kartopu isabet etmiş olması ve Serkan’ın öncelikle hakaret etmesi, daha sonra sopayla gelmesi ve ruhi dinginliğe bir türlü kavuşamayan sanığın bıçakla geldiği olayda fiiller arasında orantısızlık” olduğu anlatıldı.
Eylemler arasında orantısızlık bulunduğu için tahrik indirimi uygulanmadığı belirtildi. Cama kasıt olmadan atılan kartopunun haksız tahrik oluşturmadığı, aynı şekilde Köklü’nün de bıçakla kovalanan arkadaşını kurtarmak için hareket ettiği belirtilerek, “Zira maktulün eylemi tehlike altında olan arkadaşı katılanı korumaya yöneliktir. Sanığın eylemlerinde haksız tahrik hükümleri uygulanmamış, eylemini haksız tahrik altında işlediği iddiası mahkememizce kabul görmemiştir” denildi.
PİŞMAN OLMADI, TAKDİR İNDİRİMİ YAPILMADI
Kararda ayrıca meşru müdafaanın da oluşmadığı vurgulandı. Azizoğlu’nun pişmanlık dile getirmediği için takdir indirimi yapılmadığı belirtilerek, şöyle denildi:
“Serkan’ın yargılamaya yardımcı olacak davranışlarda bulunmaması, eyleminden sonra elinde kanlı bıçak ile meydanda tehditvari gezmeye devam etmesi, yargılamada çelişkili beyanlarda bulunmakla olayın aydınlatılmasına katkı sağlamamış olması ve duruşmalarda mahkeme heyetince gözlemlenen pişmanlık ifade eden söz, fiil ya da davranışlarda bulunmamış olması lehine indirim takdir edilmesine engel bir durum oluşturmakla cezasında takdiren indirim yapılmamıştır.”