Oluşturulma Tarihi: Kasım 09, 2004 00:00
‘GÖZLERİNİZİ İspanya’ya çevirin. Türk olsaydım eğer İspanyolların ne yaptıklarını iyice izler, düştükleri hatalara düşmemeye dikkat ederdim’.Kültür Girişimi’nin dün İstanbul’da düzenlediği ‘Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi’ Sempozyumu konuşmacılarından Norman Stone’ın önerisi bu.İngiliz Başbakanı’nın eski politik danışmanlarından Norman Stone iki ülke arasındaki benzerlikleri sıralıyor.İmparatorluk geçmişi, azınlıklar, 17. yüzyıldan sonra çaptan düşme, ordunun güçlenmesi vesaire.İspanya 1980’li yıllarda modernleşme sürecini başlatmış.Bugün Avrupa’nın en güçlü ekonomileri arasında.Kişi başı gayri safi milli hasılası 18 bin Euro civarında.Doğrudan yabancı yatırım yaklaşık 17 milyon Euro.Ama Stone’ın dediği gibi hatalar da yapmış.Meselá güney sahillerini ‘kitle turizmine’ kurban etmiş.Norman Stone ‘İspanya’nın turizmdeki hatalarına yakından baksaydınız güney sahilleriniz böylesine tahrip edilmezdi’ diyor.Salondaki dinleyicilerden biri de Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu.Bundan sonra turizmde atılacak adımlar için Stone’ın dediği gibi bakışını, turizmden yılda 37 milyon Euro kazanan İspanya’ya çevirecek mi?Kimbilir?İspanya’ya özellikle değiniyorum zira tesadüfen, önceki gün Barcelona dönüşü aynı uçakta sohbet ettiğim Nuh Çimento Yönetim Kurulu Başkanı Atalay Şahinoğlu ile aynı şeyi gündeme getirmişiz.Şahinoğlu ‘İspanya’yı kıskanmamak elde değil’ diyor.Haklı.Bu kadar benzerlikler olduğu halde İspanya ile aramızda dağlar kadar fark var.En önemli farkı Atalay Şahinoğlu hemen ortaya koyuyor: Yabancı yatırımcıya kolaylık.2005 yılından itibaren çimento kapasitesini 5 milyon tona çıkartacak olan Nuh Çimento dolayısıyla ihracat kapasitesini de artıracak.Şahinoğlu’nun deyişiyle çimento sektörü ‘taştan döviz üreten bir sektör’.Yani ihracatı oldukça kárlı.Çimentoyu dünya pazarına daha kolay satmak için Nuh Çimento İspanya’nın Tarragona şehrindeki bir fabrikaya ortak olmuş. Nuh Çimento önümüzdeki günlerde hem İspanya’daki ortaklığını büyütmeye, hem İtalya’da çimento depolama ve pazarlama için başka bir ortaklığa hazırlanıyor.İspanya’nın yabancı yatırımcıya ne gibi kolaylıklar gösterdiğine dönersek Atalay Şahinoğlu’nun söylediği şu:‘Bürokrasi sıfır. Şimdiye kadar ne bir engelle karşılaştık, ne de 5 kuruş rüşvet verdik. Ucuz kredi neredeyse ayağınıza geliyor. Yerel yönetimler yatırımcıya her türlü kolaylığı gösteriyor’.Neticede, Nuh Çimento örneğinden anlaşılabileceği gibi, özel sektör gözlerini model olarak gördüğü İspanya’ya çevirmiş.Siyasiler, bürokrasi de çevirirse belki uçurum daha kolay kapanabilir.ABD’nin GOP’una karşı Avrupa’nın AKP’si PEŞİNEN belirteyim ki, Avrupa’nın AKP’si iktidardaki partimiz değil.Açılımı ‘Avrupa Komşuluk Politikası’ olarak çevirebileceğim ‘European Neighbourhood Policy’ (ENP)Dün sabahki ‘Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi’ yani GOP Sempozyumu’na dönersek konuşmacılardan biri Karen Fogg’dan önce Ankara’da AB temsilciliği yapmış olan Michael Lake.Lake tahmin edebileceğiniz gibi Türkiye’yi gerçekten yakından tanıyan, bilen biri.Türkiye’nin AB üyeliğini başından beri savunmuş.‘Üyeliği Türkiye’nin güzel gözleri için değil Türkiye’nin güvenilir, stratejik bir partner olduğuna inandığım için savunuyorum’ diyor.Michael Lake, konuşmasının başında yukarıda sözünü ettiğim ‘Avrupa Komşuluk Politikası’na değiniyor.Dediğine göre, tartışmalı Avrupa Anayasası’nın tüm dikkatleri üzerine çekmesi nedeniyle gözlerden kaçan AKP, Avrupa Konseyi tarafından geçtiğimiz haziran ayında Dublin’de onaylanmış.Nedir bu AKP?Avrupa Birliği üyelerinin evrensel değerler gözüyle baktığı Avrupa Birliği değerlerini tüm komşularına yaymak, dolayısıyla Avrupa’nın ilişkide bulunduğu tüm bölgeye istikrar, güvenlik ve refah getirmek.Hangi komşular?Lake bunları şöyle sıralıyor: Beyaz Rusya, Ukrayna, Güney Kafkasya, Doğu Akdeniz ve Fas’a kadar Kuzey Afrika.‘Avrupa Komşuluk Politikası’ böylesine geniş bir alandaki ülkelerle diyaloğa girerek reformları desteklemeyi, ticari ilişkileri geliştirmeyi ve hatta Avrupa Birliği programlarını açmayı hedefliyor.2007 yılında ise AKP için milyarlarca Euro’luk bir bütçe devreye girecek.Lake, Avrupa Birliği, kendi değerlerini empoze etmek yerine barışcıl bir yoldan bunları benimsetebileceğini gösterecek.ABD’nin GOP’una karşılık Avrupa Birliği’nin AKP’si.Bakalım hangisi daha gerçekçi.GOP
rüya mı kábus mu?KÜLTÜR Girişimi’ni kutlamak gerek.Dün sabahki, Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi Sempozyumu’nda pek de bilmediğimiz konuya ışık tutabilecek hayli önemli isimler vardı. Bunlardan bir tanesi de Türk kamuoyunun artık yakından tanıdığı, Princeton Üniversitesi’nden Amerikalı Profesör Richard Falk idi.Falk ‘GOP gerçekten nedir? Rüyalar ve kábuslar’ başlığını taşıyan konuşmasında gerçekten önemli noktalara değindi.Bir kere Bush’un dünyanın bu taraflarına demokrasi ve refah getirme girişimi Amerikan Yönetimi’nin bu türdeki ilk projesi değil. Bir yüzyıl önce Woodrow Wilson’ın başkanlığında demokrasiyi yayma girişimi var.Falk’ın özellikle dikkat çektiği şey, şimdiki Amerikan liderliğinin GOP konusunda ne kadar ciddi olduğu?Bush Yönetimi gerçekten sosyal ve ekonomik gelişmeyi, insan haklarını, demokrasiyi mi istiyor yoksa daha büyük ekonomik çıkar ve stratejik güç peşinde mi?Önümüzdeki günlerde daha çok konuşulacak olan GOP ile ilgilenenlerin sempozyumda konuşulanları izlemelerini öneririm.
button