Güncelleme Tarihi:
MEDENİYET Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Hakan Hakeri geçen hafta başında, Alman avukat Antonia von der Behrens ile birlikte NSU Cinayetleriyle Hukuksal Hesaplaşmada Durum başlıklı bir konferans düzenledi. Her ay üç duruşma izleyip bakanlığa rapor eden Hakeri, NSU’yu nazilerden sonra zincirleme cinayet işleyen tek örgütlü yapı olarak niteliyor. Hakeri, evinde Hitler fotoğrafları çıkan komşu tanıkları, polisin yakılan evi en küçük bir delil için yıkıp, eleme titizliğini, faillere ulaşma yöntemlerini, bilinmeyenleri ve öngördüğü sonucu, gerekirse AİHM’e kadar gitmeyi tartıştıklarını anlattı.
KEDİYİ KURTARIP KAÇMIŞ
“Dışişleri’nden arandık, ‘Davayı takip eden avukatlarımız var ama bir Türk ve hukukçu gözüyle adil yargılama yapılıyor mu takip edelim, ekip kuruyoruz’ dediler. 96 duruşma planlanmıştı. Özyeğin Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Yener Ünver, Süleyman Demirel Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Faruk Turhan, İÜ Hukuk Fakültesi’nden İbrahim Ercan ve ben, dört profesörüz. Üçümüz Almanya’da doktora yaptık, iyi Almanca biliyoruz. Dönüşümlü olarak her ay üç duruşmayı takip ediyoruz, gözlemler yapıyoruz. Mahkeme çok titiz yargılama yapıyor. Tutanak yok. Bir tanık geldi, ‘Nazi gelin evi yaktıktan sonra kutudaki kedisini almış, o sırada bir kadın yangını seyrediyor, o kadına demiş ki ‘Şu kediye bakar mısınız? Ninem evde, bakıp geleceğim’... ‘Tamam’ demiş kadın ‘Ama eve değil başka yöne döndü’ diyor. Bütün tanıklığı bu, bir gün sürdü. Almanların her şeyden emin olma, mükemmeliyetçilik anlayışı. Mahkeme başkanı için Yargıtay’dan bir tek kararı bozulmuş, onun için bu davaya verildiği söyleniyor.”
POLİSE HAYRANIM
“Tutuksuz (itirafçı) sanıklardan biri duruşmada anlattı. Bir Türk’e ait bakkalda dükkan sahibinin kızı el lambası buluyor, kurcalarken patlıyor. Çok ağırmış normalde etkisi ama eksik hazırlanmış, kızın yüzü yanıyor. Örgüt üyeleri bırakmış, NSU işi çıktı. Savcı soruşturma başlattı, örgüt davasına dahil edilecek. Alman polisin çalışmasına hayranım. Yakılan evi komple yıkmışlar, duvarların, boruların içinde delil olabilir diye, ayırmışlar tek tek parçaları. Bu adamlar hep karavanla işlemiş suçları, mobil haldeler, bisikletle gidiyor, cinayeti işliyor, karavana dönüyorlar. Farklı yerlerde suç işliyorlar. Polis, kiralanan karavanın 300 kilometre ötesinde işlenen cinayetin faillerinin bu kişiler olduğunu, kiralama şirketine teslim edilen kilometre üzerinden tespit ediyor. Mesela evde üç kişiler, kadın bağımsız mıydı diye, elektrik/su faturalarını tek tek hesaplamış, üç kişinin mi, iki kişinin mi diye.”