Güncelleme Tarihi:
Bundan tam bir yıl önce 10 Ekim 2009’da Ermenistan ve Türkiye iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesini hedefleyen iki protokol imzaladı. Siyaset uzmanlarının “tarihi” olarak nitelendirdiği bu protokollerin Zürih’te imzalanması büyük oranda iki ülkenin devlet başkanlarının ve başta ABD ve İsviçre olmak üzere uluslararası arabulucuların çabasıyla gerçekleşti.
Batı’nın da desteğini alan süreç Eylül 2008’de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, Ermeni mevkidaşı Serj Sarkisyan’ın daveti üzerine Erivan’a düzenlediği tarihi ziyaretle başladı. Sarkisyan, Gül’ü iki ülke arasında oynanacak Dünya Kupası eleme maçını birlikte seyretmek üzere ülkesine davet etti.
İki lider maçın rövanşını da bir yıl sonda Bursa’da beraber izledi. Bursa’da oynanan maç, Türkiye ve Ermenistan dışişleri bakanlarının “tarihi” protokollere imza koymasından dört gün sonra oynandı.
Ancak aradan bir yıl geçmişken protokollerin geleceği hala netleşmiş değil. Dahası her iki ülkenin parlamentosu da protokolleri henüz onaylamadı. Bu arada her iki ülkede de muhalefetle karşılaşan anlaşmanın geleceğiyle ilgili iyimserlik de çok zayıfladı.
Erivan hükümeti ve Ermenistan’daki siyasi çoğunluk liderleri protokollerin onaylanma sürecini tamamlamaya hazır olduklarını ancak ilk adımı Türkiye’den beklediklerini belirtti. Ancak imza töreninin ardından Ankara hükümeti protokollerin onaylanmasının Ermenistan ve Azerbaycan arasında Dağlık Karabağ bölgesinde yaşanan anlaşmazlıkta ilerleme kaydedilmesiyle bağlantılandırmak istedi.
Erivan buna protokollerin konuyla ilgili herhangi bir koşul içermediğini ve Ankara’nın anlaşmaları önkoşulsuz olarak onaylaması gerektiği cevabını verdi. Bu diplomatik atışma en sonunda Sarkisyan’ın geçtiğimiz Nisan ayında onay sürecini askıya almasıyla sonuçlandı. Sarkisyan’ın, Erivan’ın belgelerden, en azından şimdilik, imzasını çekmediği yönündeki açıklaması uluslararası kamuoyunda özellikle de ABD ve AB’de memnuniyetle karşılandı.
En azından Ermeni tarafında protokollerin geleceğiyle ilgili büyük bir karamsarlık söz konusu. Muhalefetteki Ermeni Birliği Ulusal Hareketi’nin (HHSh) önde gelen üyelerinden Aleksandır Arzumanyan, normalleşmenin Türkiye için bir öncelik olmadığına inandığını belirtti. Arzumanyan, “Türkiye protokolleri kendi gündemindeki en önemli sorunu çözmek için kullandı. Böylece bölgede tam bir oyuncu haline gelerek Karabağ meselesinde müzakere masasında kendisine bir yer edindi” dedi.
Ermenistan’ın 1996-1998 yılları arasında dışişleri bakanlığını yapan Arzumanyan, Ermeni yetkililerin süreci daha farklı bir şekilde yürütmesi gerektiğini, çünkü Türkiye’nin her şeyi Ermenistan’a 1915 olaylarıyla ilgili iddialarını terk ettirme siyaseti üzerinden hareket ettiğini öne sürdü.
Muhalefetteki milliyetçi Taşnak Partisi’nin dış politika sözcüsü Giro Manoyan ise şu anki sürecin sadece Türkiye’ye fayda sağladığını dolayısıyla Erivan’ın protokollerden imzasını çekmesi gerektiğini belirtti.
Manoyan, “Bence protokollerin imzalanmasının birinci yıldönümü Ermeni yetkililerin protokollerden imzalarını çekmeleri için iyi bir fırsat” derken “Türkiye’nin iyi niyet göstermediği” ve protokolleri farklı bir amaç için kullandığını söyledi.
Bir diğer muhalefet partisi Miras da Taşnak Partisi’nin tavrına destek verdi. Miras Partisi Meclis Grubu Başkanı Stepan Safaryan, Ermenistan’ın Türkiye’den gelen “sürekli spekülasyonlar”ı değerlendirip, belgeden imzasını çekmesi gerektiğini belirtti.
Öte yandan iktidar, Ermenistan’ın “dünyaya iyi bir ortak olduğunu göstererek” süreçten fayda sağladığına inanıyor. Ermenistan Cumhuriyetçi Partisi’nden (HHK) Karen Avakyan, “Ermenistan protokollerle ilgili gündeme getirdiği sorunların çözüldüğünü düşünebilir zira biz bütün dünyaya iyi ve yapıcı bir ortak olduğumuzu ve komşularımızla sorunlarımızı müzakere yoluyla çözmeye, ilişkileri koşulsuz bir biçimde başlatmaya hazır olduğumuzu gösterdik” dedi.
Avakyan, Türkiye’den yapıcı adımlar gelmesi kaydıyla Erivan-Ankara diyalogunun yeniden başlayabileceğini belirtti.
Radio Free Europe/Radio Liberty'de yayımlanan "One Year On, Turkey-Armenia Rapprochement Stalled" başlıklı haberden derlenmiştir.
Planet'i Twitter'da takip etmek için:
http://www.facebook.com/#!/HurriyetPlanet
http://twitter.com/HurriyetPlanet