Nöbette ölen asker için 12 yıl sonra yeniden soruşturma açıldı

Aydın Dere'nin ailesinin avukatı ve İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) Asker Hakları Komisyonu Başkanı Mahir Ocak yaptığı açıklamada, er Aydın Dere'nin 2000 yılında Çanakkale Gökçeada'da askerliğini yaparken nöbet sırasında intihar ettiğinin ileri sürüldüğünü belirtti.

Öldüğünde 6 aylık asker olan Aydın Dere'nin ailesinin bu durumu kabullenmeyerek, hukuk mücadelesi başlattığını ifade eden Ocak, askeri merciler nezdinde sürdürdükleri mücadelelerinden bir sonuç alamayınca, olaydan 12 yıl sonra Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği'ne suç duyurusunda bulunduklarını, Çanakkale'nin yetki alanında olmaması nedeniyle savcılığın yetkisizlik kararı vererek dosyayı İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği'ne gönderdiğini söyledi.

Aydın Dere'nin ölümünün faili olduğundan şüphelendikleri bir muvazzaf asker ve ona yardım edenlerin soruşturmaya konu edildiğini dile getiren Ocak, “Fail olduğundan şüphelendiğimiz, olay günü Aydın Dere ile tartışan yüzbaşı ve diğer failler hakkında örgüt kurup, bu örgüt kapsamında suç işlemek kastı ile hareket ettiğine dair İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği'nce soruşturma açılmıştır” dedi.

Soruşturmada adı geçen muvazzaf askerin, olayın tutanağını hazırlayan kişi olduğunu ileri süren Ocak, soruşturmanın sadece faillere ilişkin olduğunu ifade etti.
Mahir Ocak, şu bilgileri verdi:

“Olay günü failler olayın intihar olduğuna dair düzmece bir tutanak tutmuşlar. Buna binaen de Aydın Dere'nin cesedini Bursa Adli Tıp Kurumu'na göndermişler. Bursa Adli Tıp Kurumu da olayın aslında intihar değil, normal bir öldürme vakası olduğu yönünde rapor tutması gerekirken, olay yerinde tutulan tutanaklara uygun olarak 'bu bir intihardır' raporu vermiş. Daha sonra bunun gerçeğe aykırı olduğu polis kriminal laboratuvarı ve İstanbul Adli Tıp Kurumu'nun raporları ile ispat edilmişti. Dolayısıyla faillerin etkisinde kalarak gerçeğe aykırı rapor düzenleyen Bursa Adli Tıp Kurumu yetkilileri hakkında da suç duyurusunda bulunmayı düşünüyoruz. Onların da yargılanmasını talep edeceğiz.”

“Tahkikat yapılmadan 'intihar' dediler”

Aydın Dere'nin ağabeyi Mahmut Dere de kardeşinin 2000 yılında Çanakkale Gökçeada'da nöbet esnasında silahla vurularak öldürüldüğünü iddia ederek, “Bize herhangi bir adli tahkikat yapılmadan 'intihar' dediler” ifadelerini kullandı.

Kardeşinin cenazesinin ölüm sebebini belirlemek için Bursa Adli Tıp Kurumu'na gönderildiğini anlatan Dere, yapılan otopside Aydın Dere'nin ölümüne neden olan kurşunun sağ köprücük kemiğinden girip sırtından çıktığının ileri sürüldüğünü aktardı. Dere, Bursa Kriminal Polis Laboratuvarı'nın ise merminin sırttan girip sağ köprücük kemiğinden çıktığını rapor ettiğini anlattı.

Bu iki kurum arasındaki raporların çelişkilerinden dolayı askeri savcılığa müracaat ettiklerini bildiren Dere, savcılık tarafından bir yıl sonra kardeşinin Malatya'daki mezarının açıldığını ve cesedin İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderildiğini bildirdi.

Mahmut Dere, İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan otopside Aydın Dere'nin intihar etmediğinin, arkadan bitişik ateşle vurularak, merminin sırttan girip sağ köprücük kemiğinden çıktığının rapor edildiğini aktardı.

Geçen 12 yıllık süre boyunca Başbakanlık İletişim Merkezi'ne (BİMER), TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'na, Milli Savunma Bakanlığı'na, Adalet Bakanlığı'na olayın açıklığa kavuşturulması talebiyle müracaat ettiklerini ifade eden Mahmut Dere, “En son Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği'ne müracaat ettik, bölük komutanı ve Bursa Adli Tıp Kurumu çalışanları hakkında şikayette bulunduk. Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği yetki alanında olmadığı için dosyayı İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği'ne gönderdi” dedi.

Mahmut Dere, İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği tarafından soruşturma açıldığını ifade etti. Dere, “12 yıl aradan sonra soruşturmanın açılması bizim için büyük bir umuttur. Türkiye Cumhuriyeti'nin adaletine güveniyoruz. Eminim ki adalet yerini bulur. Herkes hak ettiği cezayı çekecektir” diye konuştu.