Nobel veren enstitüde bir Türk kadını
Güncelleme Tarihi:
Ali Kemal KURTUBA / STOCKHOLM
Oluşturulma Tarihi: Mart 23, 2002 23:08
68 kuşağının temsilcilerinden Tahire Oya Koçtürk'ün asıl mesleği, babası gibi beslenme uzmanlığı. 12 Mart 1971 darbesinden sonra bir süre Yıldırım Kadınlar Koğuşu'nda yattıktan sonra afla özgürlüğüne kavuşmuş.
Sağlık Bakanlığı'ndaki görevine geri dönen Koçtürk, İsveç hükümetinin talebi üzerine göçmen Türk işçilerinin beslenmeleri konusunda araştırma yapmak üzere hükümet kararıyla İsveç'e gönderilmiş. Sonrasını şöyle anlatıyor:
‘‘Milliyetçi Cephe hükümeti ben İsveç'teyken iş başına geldi. İki çocuğum vardı. Beni tekrar içeri alırlar diye korktum ve Sağlık Bakanlığı'ndan istifa ederek İsveç'te kalmaya karar verdim. İlk yıllar çok zor geçti. Bir yandan sağda solda tercümanlık yapıyor, bir yandan da Karolinska Enstitüsü Çocuk Sağlığı Bölümü'nde anne sütü konusunda bilimsel çalışmalarını sürdürüyordum. Karolinska Enstitüsü, Göteborg Üniversitesi, İsveç Göçmen Bakanlığı ve İsveç Gıda İşleri'nden aldığım projeleri tamamladım. Emzirme ve anne sütü üzerine yaptığım araştırmalar yayınlandı. İsmim yavaş yavaş duyulmaya başlandı. TV'lerde açık oturumlara davet edilmeye başladım. Bu arada Karolinska Enstitüsü'nden tıp bilimleri doktoramı aldım.’’
Oya Koçtürk sadece tıpla değil sosyolojiyle de ilgileniyor. Müslüman Türk göçmen kadınlar üzerine yaptığı araştırmayı ‘‘Namus Meselesi’’ adlı bir kitapta hem İngiltere'de hem İsveç'te yayımlamış. Bu kitap İsveç'te büyük yankı uyandırmış ve adı ‘‘Müslüman Feminist’’e çıkmış.
Karolinska Enstitüsü yönetim kuruluna seçilişini ise şöyle anlatıyor:
‘‘1998'de telefonum çaldı Arayan İsveç Sağlık Bakanı'nın özel kalem müdürüydü. Bakan beni 'toplum temsilcisi' oalarak enstitü yönetim kuruluna atayacağını söyledi. Önce şaka yapıyorlar sandım. Doğru olduğunu anlayınca sevinçten göklere uçtum.’’
‘‘Milliyetçi Cephe hükümeti ben İsveç'teyken iş başına geldi. İki çocuğum vardı. Beni tekrar içeri alırlar diye korktum ve Sağlık Bakanlığı'ndan istifa ederek İsveç'te kalmaya karar verdim. İlk yıllar çok zor geçti. Bir yandan sağda solda tercümanlık yapıyor, bir yandan da Karolinska Enstitüsü Çocuk Sağlığı Bölümü'nde anne sütü konusunda bilimsel çalışmalarını sürdürüyordum. Karolinska Enstitüsü, Göteborg Üniversitesi, İsveç Göçmen Bakanlığı ve İsveç Gıda İşleri'nden aldığım projeleri tamamladım. Emzirme ve anne sütü üzerine yaptığım araştırmalar yayınlandı. İsmim yavaş yavaş duyulmaya başlandı. TV'lerde açık oturumlara davet edilmeye başladım. Bu arada Karolinska Enstitüsü'nden tıp bilimleri doktoramı aldım.’’
Oya Koçtürk sadece tıpla değil sosyolojiyle de ilgileniyor. Müslüman Türk göçmen kadınlar üzerine yaptığı araştırmayı ‘‘Namus Meselesi’’ adlı bir kitapta hem İngiltere'de hem İsveç'te yayımlamış. Bu kitap İsveç'te büyük yankı uyandırmış ve adı ‘‘Müslüman Feminist’’e çıkmış.
Karolinska Enstitüsü yönetim kuruluna seçilişini ise şöyle anlatıyor:
‘‘1998'de telefonum çaldı Arayan İsveç Sağlık Bakanı'nın özel kalem müdürüydü. Bakan beni 'toplum temsilcisi' oalarak enstitü yönetim kuruluna atayacağını söyledi. Önce şaka yapıyorlar sandım. Doğru olduğunu anlayınca sevinçten göklere uçtum.’’