Güncelleme Tarihi:
Norveç'in başkenti Oslo'daki Nobel Komitesi, Lahey merkezli OPCW'nun "kimyasal silahların ortadan kaldırılması için harcadığı kapsamlı çabalar" nedeniyle Nobel Barış Ödülü'ne layık görüldüğünü açıkladı.
Birleşmiş Milletler (BM) destekli OPCW son olarak Suriye'nin kimyasal silah stoku ve üretim tesislerinin imha edilmesi için başlatılan girişimde rol almıştı. ABD ile Rusya'nın geçen ay üzerinde uzlaştığı ve Şam rejiminin de kabul ettiği anlaşma, Suriye'nin tüm kimyasal silah programının 2014 ortalarına kadar tasfiye edilmesini öngörüyor.
SURİYE’DEKİ KİMYASAL SİLAHLAR BÖYLE İMHA EDİLİYOR / HÜRRİYET TV
Komite tarafından yapılan açıklamada Birinci Dünya Savaşı sırasında binlerce insanın ölümüne yol açan kimyasal silahların kullanılmasının 1925'te imzalanan Cenevre Anlaşması ile yasaklandığı ancak anlaşmada kimyasal silahların üretimi ve saklanmasıyla ilgili bir madde yer almadığı belirtildi.
İkinci Dünya Savaşı'nda Nazi lideri Adolf Hitler tarafından milyonlarca insanın katledilmesi için kullanılan kimyasal silahların daha sonra da hem devletler hem de teröristlerin elinde ölüm saçmaya devam ettiğine işaret edilen açıklamada, 1997'de uygulamaya konulan anlaşma ile kimyasal silahların üretimi ve saklanmasına da yasak getirildiği hatırlatıldı.
DİREKTÖRÜ TÜRK
Büyükelçi Üzümcü'nün 2010 yazından beri genel direktörlük görevini yürüttüğü OPCW, 1.25 milyon dolarlık Nobel Barış Ödülü'nü 10 Aralık'ta düzenlenecek törenle alacak.
Üzümcü, ödülün açıklanmasının ardından Lahey'de düzenlediği basın toplantısında, OPWC'nin kimyasal silahlardan arındırılmış bir dünya için çalıştıklarını ve bunu taraf devletlerin desteği olmadan yapamayacaklarını vurguladı.
Üzümcü, OPCW'nun aldığı Nobel'in Suriye'de barışa ve halkın acılarına son verilmesi girişimlerine katkıda bulunacağını ümit ettiğini söyledi.
Nobel Barış Ödülü'nün OPCW'ya verilmesinin "kimyasal silahların ortadan kaldırılmasının evrensel bir norm haline geldiğine" işaret ettiğini de söyleyen Üzümcü, "Sözleşmeye taraf olmayan sadece altı ülke kaldı. Umuyorum bu ödül onları da katılmaya cesaretlendirecektir" dedi.
NOBEL'İ VERDİLER AMA...
Ödülün açıklanmasının ardından sosyal medyada ilginç bir gelişme de yaşandı.
Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü'ne telefonla ulaşamayan Nobel Komitesi, şansını bir de Twitter'dan denedi.
Komitenin Twitter sayfasından atılan tweet'te, "OPCW lütfen bizimle temasa geçin. Size ofis telefonunuzdan ulaşmaya çalışıyoruz" denildi. Komite kısa süre sonra attığı bir başka tweet'te ise, "İnternetten yaptığımız canlı yayın sona erdi. Helen OPCW'ye ulaşmaya çalışıyoruz" ifadesini kullandı.
Bu tweet'lerin ardından OPCW'nin Twitter hesabından, "Beklenmedik olaylardan ötürü medyadan gelen tüm telefonlara cevap veremiyoruz" açıklaması yapılarak, http://opcw.org adresi üzerinden kendilerine ulaşılması istendi. Bu tweet birkaç saat sonra Nobel Komitesi tarafından retweet'lendi.
GÜL'DEN TEBRİK
OPCW'nun ödülü Türkiye'de de memuniyetle karşılandı.
Cumhurbaşkanlığı'ndan alınan bilgiye göre Gül, Türk diplomat Üzümcü ile telefonla görüşerek, örgütün ödülü kazanmasından dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Norveç devlet televizyonu NRK, 2013 Nobel Barış Ödülü'nün Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü'ne (OPCW) verileceğini resmi açıklamadan yaklaşık bir saat önce duyurmuştu. NRK geçen yıl da resmi açıklamadan bir saat önce geçtiği haberde, 2012 Nobel Barış Ödülü'nün Avrupa Birliği'ne verileceğini bildirmişti.
PCW: ESAD SORULARIMIZA YANIT VERİYOR
NOBEL BARIŞ ÖDÜLÜ
1901 ve 2012 arasında 93 kez Nobel Barış Ödülü verildi. 100 kişi ve 24 örgüte layık görülen ödüllerden 28'i iki kazanan arasında paylaştırıldı. Nobel Barış Ödülü, tarihinde sadece iki kez üç kişiye verildi: 1994'te Yaser Arafat, Şimon Perez ve Yitzak Rabin, 2011'de ise Ellen Johnson Sirleaf, Leymah Gbowee ve Tevekkül Karman, Nobel Barış Ödülü'nün sahibi oldu.
Uluslararası Kızıl Haç Komitesi 1917, 1944 ve 1963'te üç kez, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği ise 1954 ve 1981'de iki kez Nobel Barış Ödülü'ne layık görüldü.
Nobel Barış Ödülü'nü kazanan 100 kişiden 15'i kadındı: Bertha von Suttner (1905), Jane Addams (1931), Emily Greene Balch (1946), Betty Williams ve Mairead Corrigan (1976), Rahibe Teresa (1979), Alva Myrdal (1982), Aung San Suu Çii (1991), Rigoberta Menchú Tum (1992), Jody Williams (1997), Şirin Ebadi (2003), Wangari Maathai (2004), Ellen Johnson Sirleaf, Leymah Gbowee ve Tevekkül Karman (2011).
Nobel Barış Ödülü'nün en genç sahibi 2011'de ödüle layık görüldüğünde 32 yaşında olan Tevekkül Karman'dı. 1995'te Nobel Barış Ödülü'ne layık görülen 87 yaşındaki Joseph Rotblat, ise Barış Ödülü'nü alan en yaşlı kişi olarak tarihe geçti.