Oluşturulma Tarihi: Mayıs 18, 2006 02:12
İşte Danıştay’a dünkü saldırıyı gerçekleştiren avukat Alparslan Arslan’ın portresi: 29 yaşında, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu. Üniversite yıllarında Nizam-ı Álem görüşüne yakın bir isimdi. Bir türban eyleminde gözaltına alındı.
DANIŞTAY 2. Dairesi’ne yönelik silahlı saldırıyı gerçekleştiren avukat Alparslan Arslan, üniversitede öğrenci olduğu dönemde "Nizami alem" görüşüne yakın bir genç olarak tanınıyor ve türban eylemlerine de katılıyordu. Bir türban eyleminde gözaltına alınan Arslan, daha sonra serbest bırakıldı.
Arslan, Bingöl’ün Kığı ilçesine bağlı Nacaklı Köyü 1977 doğumlu .
Liseyi, babasının ilkokul öğretmeni olarak görev yaptığı Elazığ Kovancılar’da okuyan Arslan’ın, lise yıllarında, sakin ve dini ibadetlerini yerine getirmenin dışında siyasi ya da dini görüşü yoktu.
Arslan, 1994’te Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne yerleştirildi. Arslan’ın yaşamı İstanbul’da değişti. Üniversitede okuduğu sırada "Nizami Alem" çizgisine yakın bir kişi olarak tanınan Arslan, 1997-98 öğrenim yılında mezun oldu.
KUTLU DOĞUM MİTİNGİNDE
Arslan’ın baroya takdimi, yani avukat olmasında bir sakınca bulunmadığına ilişkin araştırmayı baronun görevlendirdiği avukat Ömer Doğan yaptı. Arslan, stajını da avukat Şenol Gülcemal’ın yanında yaptı.
Stajının ardından da 51048 ruhsat numarasıyla İstanbul Barosu’na kaydoldu. Saldırgan, İstanbul Barosu’na kaydolurken referans olarak avukatlar Mehmet Taşdelen, Hakkı Kurtuluş, Ömür Doğan ve Ahmet Kılıç’ın adlarını verdi. Avukat Hakkı Kurtuluş, bir dönem yeraltı dünyasının ünlü ismi Sedat Peker’in avukatlığını üstlendi. Ankara’da da Hizbul Tahrir davasına girdi.
Saldırgan Alparslan Arslan’ın Elazığ ve Bingöl çevresindeki Hizbullah birimleriyle ilişki kurmuş olabileceği belirtiliyor. Arslan’ın Mustazaflar Derneği’nin, bir süre önce Diyarbakır’da Kutlu Doğum Haftası nedeniyle gerçekleştirdiği mitinge de katıldığı ifade ediliyor.
BBP’li gençler kurdu
1992’ye kadar kendini ülkücü olarak tanımlayan gençleri şemsiyesi altında toplayan Ülkü Ocakları 1992 yılında bu özelliğini kaybetti. Muhsin Yazıcıoğlu MHP’nin izlediği siyaseti eleştirerek bir grup arkadaşıyla BBP’yi kurunca, MHP’nin gençlik örgütü olarak çalışan Ülkücü Hareket de içinden yeni bir oluşumun çıkmasını önleyemedi. BBP’ye gönül veren gençler Nizam-ı Alem Ocakları’nı kurdu. MHP ile BBP’nin siyasi hayattaki rekabetinin bir benzeri de Nizam-ı Alem ile Ülkü Ocakları arasında yaşanmaya başladı.