Güncelleme Tarihi:
Devlet Bakanı Kemal Derviş ile Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti'nin imzalarını taşıyan 20 maddelik mektupta, son beş ay Türkiye ekonomisi için önemli bir dönüm noktasını temsil ettiği belirtildi.
2001 yılının Ekim ayının sonlarından itibaren finansal piyasalardayeniden tesis olunan güvenin, Türk Lirasının değer kazanması, faiz oranlarının düşmesi ve borsanın toparlanması olarak yansıdığının vurgulandığı Niyet Mektubu'nda, şöyle denildi:
''Olumlu geliÅŸmeler, devam eden sıkı politika uygulamalarımızın bir yansımasıdır. Konsolide kamu sektörü fazlasına iliÅŸkin olarak Ocaksonu performans kriteri ile para tabanı ve net uluslararası rezerve iliÅŸkin Åžubat sonu performans kriterleri gerçekleÅŸtirilmiÅŸtir.Â
Bir çok yapısal kriter de dahil olmak üzere, yapısal alanlarda da önemli gelişmeler kaydedilmeye devam edilmiştir.
Ayrıca, birinci gözden geçirmeye ilişkin iki ön koşulun da yakın bir süre içinde yerine getirilmesi beklenmektedir. Bu ön koşullardan ilki, Kamu Borç Yönetimi Kanunu'nun TBMM tarafından onaylanarak ilgili genelgelerin yayımlanmasıdır.
İkinci ön koşul ise kamu kuruluşlarındaki atıl istihdamın belirlenerek, atıl kadroların iptal edilmesidir. İkinci ön koşul ile ilgili tedbirler, kamu sektöründeki aşırı maliyet ve istihdam nedeniyle ekonominin diğer kesimlerindeki istihdam ve büyümeyiolumsuz etkileyen yükün kaldırılması ve etkinliğin artırılmasını hedefleyen kamu iktisadi teşebbüsleri reformlarının hayata geçirilmesinin önemli bir parçasıdır.
Bu kapsamda, Stand-by Düzenlemesi kapsamındaki birinci gözden geçirmenin tamamlanmasını talep etmekteyiz. Hedeflerimiz ve politikalarımız, 18 Ocak 2001 tarihli Niyet Mektubu'nda ifade edildiÄŸiÅŸekli ile korunmaktadır.Â
Bu mektup ile politika gelişmeleri güncellenerek, program kapsamındaki hedeflerin gerçekleştirilmesini teminen yerine getirilmesi gereken ilave tedbirler açıklanmaktadır.''
Türkiye'nin Birinci Gözden Geçirme'ye ilişkin yeni Niyet Mektubu'nda ''önümüzdeki hedef, 2002 yılı için belirlenmiş bulunan hem yüzde 3'lük büyüme, hem de yüzde 35'lik enflasyon hedeflerine ulaşılabilmesi için politikaların doğru yöne oturtulmasıdır'' ifadesi kullanıldı.
Her iki hedefin de eş değer önemde olduğunun belirtildiği Niyet Mektubu'nda, ekonomik toparlanmanın bir an evvel başlamasının gerektiği, böylece tekrar istihdamın yaratılabileceği, geleceğe güvenin artacağı ve finansal piyasalar Türkiye ekonomisine ilişkin beklentilerinin sadece kısa vadede değil, orta vadede de olumlu tesis edilebileceği kaydedildi.
Mektupta şöyle denildi:
''Aynı zamanda, mevcut koÅŸulların getirdiÄŸi fırsatı deÄŸerlendirerek enflasyonist beklentilerin kırılması ve enflasyon hedefimizin gerçekleÅŸtirilmesi gerekmektedir ki bu fırsattan muhakkak yararlanılacaktır.Â
Şubat ayı sonuçları bu kapsamda bir dönüm noktasında olunduğunugöstermektedir. Aslında çok dinamik unsurları olan Türkiye ekonomisindeki pek çok sorunun kökeni enflasyondur. Enflasyonu bu yıl yüzde 35 seviyesine ve orta vadede tek haneli rakamlar seviyesine indirmemiz şarttır. Bu, hızlı, adil ve gerçek anlamdasürdürülebilir büyümenin sağlanması için en temel koşuldur.
   Â
MALİYE POLİTİKASI VE BORÇ YÖNETİMİ
Maliye politikası, 2002 yılında GSMH'nin yüzde 6.5'i oranında kamusektörü faiz dışı fazlasına ulaşılacak ÅŸekilde uygulanmaya devam edilmektedir.Â
2001 yılına ilişkin faiz dışı fazlanın, GSMH'nin yüzde 5.5'i olan hedefi de aşarak, GSMH'nin yüzde 5.9'u oranında gerçekleştiği hesaplanmaktadır.
Bu güçlü performansın yanısıra, vergi gelirlerinin tahminlerin üzerine çıkması ve Ocak ayındaki harcama kısıtının devametmesi de gözönüne alınarak, 2002 Ocak sonu konsolide kamu sektörü faiz dışı fazlasına iliÅŸkin (1 Ocak 2001'den itibaren kümülatif olarakbelirlenen) performans kriterinin rahatlıkla gerçekleÅŸtirilmesi beklenmektedir.''Â
Bir önceki mali tedbirler paketinden kalan önlemlere ilişkin yapısal kriterlerin gerçekleştirilmesinin tamamlanmak üzere olduğunun belirtildiği Mektup'ta, ''KİT'lerin çoğu maliyet düşürme talimatlarıyla uyumlu olarak bütçelerini onaylamışlardır, diğerlerine (bütçelerini, tasarruf tedbirleri belirlenmeden önce onaylamış olan KİT'lere) ise bütçelerini düzeltmeleri yönünde talimat verilmiştir'' denildi.
Niyet Mektubu'na şöyle devam edildi:Â
''Konsolide bütçeye tabi kuruluÅŸların bölge müdürlüklerinin ve diÄŸer bölge müdürlüklerinin kapatılmasından elde edilecek tasarruf miktarının tespit edilmesi sonuçlandırılmak üzeredir.Â
Konsolide bütçeye tabi kuruluşların bölge müdürlüklerininve diğer bölge müdürlüklerinin kapatılmasına yönelik olarak, ilişkili bütçe ödenekleri bütçede halihazırda bloke edilmiş olup,kapatma işlemlerinin Haziran sonuna kadar yapılması beklenmektedir.
Yılın başından bugüne kadar elde edilen akaryakıt tüketimvergisi gelirlerinin beklenenden düşük olmasının ve hükümetin istihdamyaratılmasını (sosyal güvenlik katkı paylarındaki artışın yarısını üç ay süreyle ertelemek ve kısıtlı ölçüde vergi teÅŸvikleri sunmak suretiyle) destekleyen son kararının etkilerini giderecek yeni önlemler alınmaktadır.Â
Daha ayrıntılı olarak, sosyal güvenlik kuruluÅŸlarından SSK'da yapılması planlanan yatırım harcamalarını, 2002 Yatırım Programı'nda ilk olarak belirlenen seviyede tutmak suretiyle 195 trilyon TL'liktasarruf saÄŸlanacaktır.Â
Bir diÄŸer sosyal güvenlik kuruluÅŸu olan Emekli Sandığı'nda damuhteviyatı aynı ancak daha ucuz ilaç alım programını Nisan ayı sonunakadar uygulamaya koyacağız.Â
Ayrıca, bütçede kamu bankalarından bu yıl için bir kartransferi öngörülmemiş olmasına rağmen, Ziraat Bankası'ndan 180 trilyon TL kar payı bekliyoruz. Almış olduğumuz önlemlerin mali hedeflerimize ulaşma konusunda yeterli olacağından eminiz.
Bununla birlikte, sapma eğilimleri görüldüğü takdirde, hedefleri tutturmayı garanti altına almak için zamanında ve kararlı bir şekildegerekli adımları atmakta tereddüt etmeyeceğiz.
Kamu borç yönetimini güçlendirmek için daha ileri adımlar atmaktayız. Değişken faizli tahvil ihracına Ocak ayında yeniden başlanması ile yeni ihalelerdeki borcun vadesi hızlı bir şekilde uzamıştır.
Ayrıca, Meclis, Kamu Borç Yönetimi Kanunu'nu onaylamıştır ve bu kanuna ilişkin diğer yasal düzenlemelerin kısa zamanda yürürlüğegirmesi beklenmektedir.
Uluslararası uygulamalara paralel olarak, bu kanun ilehalihazırda çeşitli birimlere dağılmış bulunan tüm kamunun genel borç stratejisini oluşturma sorumluluğunu tek elde toplayacak, risk yönetiminin değerlendirmesini yapacak ve iç ve dış borç portföylerinindaha iyi bir işbirliğiyle yürütülmesini sağlayacak bir birimin Hazine Müsteşarlığı çatısı altında kurulması öngörülmektedir.
Bu birimin operasyonlarına ilişkin detaylı bilgi Haziran ayında yayımlanacak bir tebliğde yer alacaktrgüt yapısının ve gerekirse yasal altyapının daha da iyileştirilmesine yönelik diğer adımlar, Hazine tarafından bağımsız danışmanların katkılarıyla yürütülecek ve 2002 yılının Haziran ayına kadar tamamlanacak olan borç stratejisi ve risk yönetimine ilişkin kapsamlı bir çalışmanın sonuçlarına dayalı olarak atılacaktır.''
   Â
PARA VE DÖVİZ KURU POLİTİKASI
   Â
Niyet Mektubu'nda, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın, enflasyon oranını 2002 yılı için yüzde 35'lik sınır içinde tutma politikalarına odaklanmaya devam edeceÄŸi bildirildi.Â
Para tabanı ve Net Uluslararası Rezervler (NUR) hedeflerinin karşılanmasına devam edilmesi sağlanırken, enflasyon hedeflemesi sistemine geçiş için çalışmaların devam etmekte olduğu ve geçişe yönelik gerekli önkoşulların yıl ortasına kadar sağlanmasının beklendiğinin altı çizildi.
Niyet Mektubu'nda Para Politikasıyla ilgili olarak şunlar vurgulandı:
''Dalgalı döviz kuru rejimi uygulanmasına baÄŸlı kalınırken, MerkezBankası, ödemeler dengesinde kaydedilen iyileÅŸmeyi ve halihazırda gözlemlenen tersine para ikamesi sürecini, döviz rezevlerini güçlendirmek amaçlı kullanacaktır.Â
Faiz oranlarının düşmesi nedeniyle, Merkez Bankası, Hazine'nin döviz cinsi gelirlerinin iç ödemelerde kullanılmasından doÄŸacak likiditeyi döviz ihaleleleri düzenlemek yerine para piyasası iÅŸlemleri vasıtasıyla çekmek konusunda daha güçlü bir konumsaÄŸlamıştır. Buna uyumlu olarak, halihazırda Merkez Bankası'nın Net Uluslararası Rezervleri program alt sınırının oldukça üzerinde bulunmaktadır.Â
Ödemeler dengesi tarafında elde edilen güçlü durum ve tersine paraikamesi devam ettiği takdirde, döviz rezervlerinin güçlendirilmesi amacına yönelik olarak şeffaf bir yapıya oturtulmuşdöviz alım ihaleleri düzenlenmesi göz önünde bulundurulacaktır.
Bu nedenle, uluslararası rezerv pozisyonundaki iyileşmenin ileridede korunabilmesi ve resmi hedefin oldukça üzerinde seyretmesi beklenmektedir. Orta dönemli bir bakış açısıyla, rezervlerin artırılması piyasa güvenini güçlendirecek ve Türkiye'yi dış şoklara karşı daha dirençli kılacaktır.
Daha önce olduğu gibi, döviz piyasasındaki ihtiyarimüdaheleler sıkı bir şekilde kısıtlanacak, ancak, Merkez Bankası dövizpiyasasında büyük ölçülü dalgalanmalar olduğu takdirde müdahele etmeyehazır olacaktır.''
Türkiye'nin Birinci Gözden Geçirme'ye ilişkin yeni Niyet Mektubu'nda, para ve döviz piyasalarının derinleştirilmesine ve daha da likit hale getirilmesineyönelik adımlar atılacağı bildirildi.
Niyet Mektubu'nda, Merkez Bankası'nın, bankalararası piyasada "tarafsız aracı" rolünü 2002 Mart ayından itibaren azaltarak, bankalararası piyasayı geliştirecek bir programı halihazırda ilan etmiş bulunduğu hatırlatıldı.
Vadeli işlem piyasalarının (futures market) gelişimini teşvik etmek amacıyla, Maliye Bakanlığı'nın piyasa değerine göre belirlenmiş günlük karlar yerine, sözleşmelerin kapandığı tarih itibariyle söz konusu işlemlerden elde edilen karların vergiye tabi tutulacağını açıkladığı belirtildi.
''Döviz piyasasının geliştirilmesini teşvik etmek amacıyla, vadelisözleşmeler üzerinden alınan damga pulu vergileri kaldırılacak ve bankalararası döviz işlemlerinin vergilendirilmesi 2002 Mayıs ayı sonuna kadar sona erdirilecektir'' denilen mektuba şöyle devam edildi:
''Aynı zamanda, Mayıs sonuna kadar, bankalararası piyasadaki ayrışmayı azaltmak amacıyla, Takasbank aracılığıyla gerçekleÅŸtirilen iÅŸlemlerden elde edilen faiz gelirleri stopaj vergisine tabi tutulacaktır.Â
Mevduat munzam karşılığı sisteminin daha rasyonel halegetirilmesi amacıyla, Merkez Bankası Mayıs 2002'den geçerli olmak üzere munzam karşılıklarının kapsamının ve uygulandığı ortalama dönemin uzunluğunun artırılacağını ve Türk Lirası ile döviz cinsinden rezervlerin nemalandırılmasını piyasa oranlarına endeksleyerek artırılacağını ilan etmiştir.
Söz konusu varlıkların risk unsuru taşımamaları nedeniyle, nemalandırma piyasa oranlarının altında gerçekleştirilecektir.
Yukarıda bahsedilen girişimlerin çoğunluğu, para ve dövizpiyasalarının başarılı bir şekilde geliştirilmesini sağlayacak önlemleri ve adımları belirlemeye devam edecek olan, bir çok kuruluşuniçerisinde yeraldığı bir çalışma grubu tarafından belirlenmiştir.
   Â
MALİ SEKTÖR RERFORMU
   Â
Özel bankaların yeniden sermayelendirilmesi planının uygulanmasıöngörüldüğü doğrultuda ilerlemektedir. Bankacılık Kanunu'nda yapılandeğişikliklerin 1 Şubat 2002 tarihinde yürürlüğe girmesinden sonra, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, söz konusu plana ilişkin detaylar hakkında düzenlemeler ve ilkeler yayımlamı ve bankalar ile denetçileri bilgilendirmiştir.
Bankaların dış denetçilerinin, bankaların ihtiyaç duyduÄŸu sermaye miktarlarını, planlandığı gibi Mart ayı sonuna kadar belirlemeleri beklenmektedir.Â
BDDK, denetçilerin bankaların sermaye ihtiyaçlarını hesaplarken, düzenleme ve ilkelere gösterdikleri uyumu belirlemek amacıyla tasarlanmış bulunan ikinci gözden geçirmeleri yürütecek üçüncü taraf denetim firmalarını seçmeye başlamıştır.
BDDK'nın söz konusu denetim firmalarını bir hafta içinde ataması beklenmektedir. (Böylelikle, Mart sonuna ilişkin yapısal kriterin mümkün olan en az gecikmeyle yerine getirilmesi sağlanmaktadır). BDDK,kamu desteğinin koşullarını belirlemek amacıyla, hisselerin rehin edilmesi, rehin edilen hisselerin geri alınması ve katkısermayenin ana sermayeye çevrilme koşullarına ilişkin olarak TMSFve bankaların çoğunluk hisselerine sahip ortaklar arasında imzalanacakörnek kontratlar hazırlamaktadır.
Kamu bankalarının özelleÅŸtirilmelerine hazırlık olarak operasyonelyeniden yapılandırılmaları sürecinde, gerekli düzenleme ve kararnamelerin Ocak ayında yürürlüğe girmesiyle birlikte ilerleme kaydedilmektedir.Â
Ziraat ve Halk Bankaları Ortak Yönetim Kurulu, yıl ortasına kadar 827 şubenin (458 Ziraat Bankası şubesi ve 369 Halk Bankası şubesi) kapatılmasına yönelik gerekli ilk adımları halihazırda atmışolup, 7 Mart 2002 itibariyle 119 şube kapatılmış bulunmaktadır.
Vakıfbank'ın özelleştirilmesine yönelik olarak beş potansiyel yatırımcı, bankaya olan ilgilerini bildirmiş olup, ön talep çalışmalarını yürütmektedirler. Tekliflerin Mayıs ayındaalınması beklenmektedir.
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, kalan, diÄŸer el konulmuÅŸ bankaların çözüme kavuÅŸturulması ve operasyonlarına yönelik şeffaflığın saÄŸlanması hususunda kararlıdır. TMSF, halen bünyesinde bulunan el konulmuÅŸ dört bankanın çözüme kavuÅŸturulmasına yönelik adımlar atmaktadır.Â
Üç potansiyel yatırımcı söz konusu bankalardan bir tanesine (Toprakbank) yönelik ön talep çalışmalarını devam ettirmekte olup, bu yatırımcıların 9 Nisan 2002 tarihine kadar tekliflerini sunmaları beklenmektedir.
İkinci bir banka (Bayındırbank) halihazırda geçiş bankası olarakfaliyetlerine devam etmekte olup, bankanın satılması veya tasfiye edilmesi kararı, bankaya ilişkin çözüm süreci tamamlandığı zaman alınacaktır. Kalan diğer iki bankanın (Tarişbank ve Türk Ticaret Bankası) çözüme kavuşturulması süreci geçici olarak mahkeme kararları ile durdurulmuştur. Şeffaflığın artırılması amacına yönelik olarak, TMSF'nin yıllık denetimini gerçekleştirmesi amacıyla bir denetim firması atanmış olup, denetimin, TMSF'nin aynı zamanda aylık bilanço yayımlaya bağlayacağı tarih olan Nisan ayı sonuna kadar tamamlanması beklenmektedir.
Bankacılık sektörünün rehabilite edilmesi sürecini tamamlayıcı olması amacıyla, ÅŸirket borçlarının yeniden yapılandırılmasını destekleyecek bir dizi adım atılmaktadır. 2002 Ocak ayında şekillendirilen ve serbest piyasa koÅŸullarına dayalıolarak gönüllü bazda iÅŸlemesi öngörülen düzenleme (Ä°stanbul Yaklaşımı) ile ağır ÅŸekilde borçlu olan ÅŸirketlerin borçlarının yeniden yapılandırılmasına yardımcı olunacaktır.Â
Bu durumu desteklemek amacıyla kreditörler tarafından ortaklaÅŸaimzalanacak ve borçların yapılandırılmasında temel teÅŸkil edecek olan bir çerçeve anlaÅŸması nihai aÅŸamaya getirilmiÅŸ, ancak henüz imzalanmamıştır.Â
BaÅŸkanlığı Hazine MüsteÅŸarlığı tarafından yürütülen ve kamu kurumları, iÅŸ çevreleri ve bankacılık sektörünün üst düzey temsilcilerinden oluÅŸan Ãœretim ve Finans Komitesi, düzenliolarak toplantılar gerçekleÅŸtirmektedir.Â
Borçların yeniden yapılandırılma sürecini hızlandırmak amacıyla, söz konusu komiteye Nisan ayında bir sekreterya oluşturulacaktır. Komite, halihazırda yürürlükte bulunan teşvikleri tamamlayıcı,bankaların yeniden sermayelendirilmesi çalışmalarının bütünlüğü ve şeffaflığının muhafaza edilmesiyle uyumlu bir dizi önlem geliştirmek suretiyle bankaların ve şirketlerin İstanbul Yaklaşımı'na katılımını kolaylaştıracak diğer çalışmalarda bulunacaktır.
Söz konusu komite, aynı zamanda, ilgili kamu kurumlarıyla birlikte, 2002 Haziran ayına kadar şirket borçlarının izlenmesine yönelik bir veri tabanı oluşturulması yönünde çalışmalar yürütecektir.
Ayrıca, TMSF, azınlık hissesine sahip olacağı özel bir varlık yönetim şirketinin 2002 Ağustos sonuna kadar kurulacağınıduyurmuştur.''
       Â
DÄ°ÄžER YAPISAL REFORMLAR
   Â
Hükümet'in, temel yapısal reformlar aracılığıyla enflasyonun düşürülmesini ve büyümeyi desteklediği belirtilerek, ''ihtiyatlı ve dikkatli bir şekilde sürdürdüğümüz mali politikaların yanısıra, bankacılık sisteminin yeniden yapılandırılması, kamu sektöründekiatıl işgücünün azaltılması, özel sektörün ekonomideki rolünün artırılması ve iş ortamının iyileştirilmesi yönündeki çabalarımız büyümenin ve rekabetçi fiyatlamanın gelişmesinisağlayacaktır'' ifadesi kullanıldı.
Mektupta ayrıca, Hükümet'in, ekonomide geriye yönelik endekslemeyikaldırmak ve enflasyonist beklentileri azaltmak amacıyla yapılacak reformları da hayata geçireceğine dikkat çekildi.
Niyet Mektubu'nda şöyle denilid:
''Özel sektörün iki yıllık toplu ücret sözleşmeleri ile ilgili olarak devam eden görüşmelerdeki aracılık rolüne istinaden, Hükümet, söz konusu görüşmelerde, işçi ve işveren sendikalarının geriye dönük endekslemeden kaçınmaları gerektiğinin altını çizecektir.
Ayrıca, daha önce planlanmış olan toplantılar dizisinin ilkinde, Hazine, DPT ve Merkez Bankası, ücret ve fiyat politikalarının yüzde 35'lik enflasyon hedefi doğrultusunda oluşturulması konusunu görüşmek üzere Şubat ayında işçi ve işveren sendikaları ile biraraya gelmiştir.
Kamu maliyesini güçlendirmek ve kamu sektörünün etkinliÄŸini artırmak amacıyla planlanan ÅŸekilde önemli adımlar atılmaya devam edilmektedir. Daha etkin bir kamu sektörü ile daha adil ve etkin bir vergi sistemi, hızlı büyümenin saÄŸlanması ve tüm ekonomi kesimlerinde yeni verimli istihdam yaratılması için gerekli yapıtaÅŸlarıdır.Â
Bu kaspamda atılan adımlar aşağıda sıralananları da kapsamaktadır:
-Kamu sektöründeki iş gücünün rasyonelle tirilmesi amacıyla, Kamu İktisadi Teşebbüslerindeki tüm açık, doldurulmamış, atıl kadrolar ortadan kaldırılmıştır ve ilk verilere göre KİT'lerdeki ihtiyaç fazlası işçi sayısının 40,000-60,000 aralığında olduğu belirlenmiştir.Nisan sonuna kadar, belirlenmi ihtiyaç fazlası i çilerinsayısının Haziran sonuna kadar üçte bir oranında azaltılması hedefine en iyi şekilde nasıl ulaşılacağı tespit edilecektir. Buna koşut olarak, kamu teşebbüslerine ait spesifik bilgileri kullanmak suretiyle, genel analize dayalı olarak belirlenmiş bulunan geçicitahmin kesinleştirilecek ve Mayıs sonuna kadar nihai tahminler oluşturulacaktır.
Amacımız, daha önce karar verdiÄŸimiz gibi, söz konusu atıl kadroların, 2002 yılı Ekim ayı sonuna kadar (yapısal performans kriteri) üçte iki oranında azaltılması ve 2003 yılı Haziran ayının sonuna kadar tamamen kaldırılmasıdır.Â
Konsolide bütçe açısından, Maliye Bakanlığı ve Hazine'nin ihtiyaç fazlası pozisyonları değerlendirmeleri tamamlanma sürecindedir ve 2002 Eylül sonuna kadar ihtiyaç fazlası kadroların çözüme kavuşturulmasını teminen bir hareket planı oluşturulacaktır. Kamu sektörünün daha etkin kılınması için yürütülen süreç geçen Eylül ayından bu yana devam etmekte olup, bu kapsamda, işçilerin, hak kazandıkları kıdem tazminatlarının ödenmesi suretiyle gönüllü olarak emekli edilmesi suretiyle önemli ilerleme sağlanmıştır. Aynı strateji kullanılarak ilerleme kaydedilmesine devam edilecek olup, gönüllü emeklilik dışındaki bir işten çıkarmaya sadece gerekli görüldüğü takdirde başvurulacaktır.''
Türkiye'nin Birinci Gözden Geçirme'ye iliÅŸkin Niyet Mektubu'nda dolaylı vergilemeyi basitleÅŸtirmeye odaklanan vergi reformunun ilk aÅŸamasının yakın bir zamanda tamamen yürürlüğe gireceÄŸi bildirildi.   Â
Devlet Bakanı Kemal Derviş ile Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti'nin imzalarını taşıyan ve IMF Başkanı Horst Köhler'e gönderilen 20 maddelik mektupta, faiz gelirleri üzerinden alınan vergilerin bozucu etkilerinin azaltılması ve finansal işlemlerüzerinden alınan vergilerin rasyonelleştirilmesine başlanılmasının da amaçlandığı belirtildi.
Niyet Mektubu'nda, Vergi Politikası ile şöyle denildi:
''Özellikle, mevduat üzerinden alınan stopaj vergisi oranları arasındaki farklar azaltılacaktır. Gerekli yasal düzenlemelere ilişkin taslaklar hazırlanmakta olup, Nisan ayında söz konusu yasal düzenlemelerin Meclis tarafından kabul edilmesi beklenmektedir.
Finansal işlemlerin vergilendirilmesinin rasyonelleştirilmesine ilişkin daha ileri adımlar, sonbaharda, vergi reform programının ikinci aşamasında ele alınacaktır.
Vergi idaresinin reforma tabi tutulması amacıyla, 2002 yılı boyunca alınacak temel önlemler belirlenmiştir. Temmuz sonuna kadar, Maliye Bakanlığı bünyesinde bir denetim koordinasyon birimi oluşturulacak ve bu birimin Kasım ayı sonuna kadar, bir sonraki yıl için koordine edilmiş bir denetim planı hazırlaması sağlanacaktır.
Eylül ayı sonuna kadar, Maliye Bakanlığı kamu sektörünün mevcutödenmemiÅŸ vergi borçlarının tahsilatını güçlendirmek amacıyla bir strateji kabul edecektir.Â
OECD standartlarına ulaÅŸmak amacıyla, denetmenlerin sayısının 400 kadar artırılmasını teminen 2003 yılı bütçesinde gereklikaynak saÄŸlanacaktır.Â
Son olarak, orta dönemde vergi idaresinin iyileştirilmesine yardımetmek amacıyla, Haziran sonundan başlamak üzerefonksiyonel bir yeniden yapılandırma gerçekleştirilecektir.
Harcama yönetimini güçlendirmek amacıyla, 589 döner sermayenin kapatılması suretiyle döner sermayeler konsolide edilmiş ve ödeneklerin üstündeki harcama taahhütlerine ilişkin 2001 yılı sonu anketi tamamlanmıştır. Taahhütlerin düzenli ve vakitli bir şekilde yerine getirilmesi ve izlenebilmesini sağlamak amacıyla, şimdiden başlayarak yılda iki defa bu tarz anketler, her dönemin bitiminden sonra sonuçların 6 hafta içinde alınabilmesini sağlayacak şekilde (Haziran sonu ve Aralık sonu itibariyle) yapılacaktır.
Aynı zamanda, bağımsız bir ihale kurumunun kurulmasına ilişkinhazırlık çalışmaları tamamlanmış olup, söz konusu kurumun yönetim kurulunun, atamaya imkan veren düzenlemenin yayımlanmasını müteakiben kısa zamanda atanması beklenmektedir.''
   Â
ÖZELLEŞTİRME HIZLANDIRILACAK
   Â
Mektupta, özelleştirme konusunda ise piyasa şartları iyileştikçe özelleştirmeye yeni ivme kazandırılacağı belirtilerek, POAŞ (petrol dağıtım şirketi) hisselerinin ikinci halka arzına ilişkin sürecin, planlandığı gibi, Mart ayında tamamlandığı ifade edildi.
Niyet Mektubu'nun Özelleştirmeyle ilgili kısmında şöyle denildi:
''Böylelikle, şirket hisselerinin yüzde 6.5'i karşılığında 167milyon ABD Doları temin edilmiştir. Piyasa koşulları doğrultusunda Haziran ayı sonu itibariyle bitirmeyi hedeflediğimiz TÜPRAŞ hisselerinin üçüncü halka arzına ilişkin hazırlıklarımız da devam etmektedir.
TÃœPRAÅž'ta çoÄŸunluk hissenin özel mülkiyete geçmesini saÄŸlayacak olan en az yüzde 16'lık bir kısmın halka arz edilmesini planlamaktayız. Ayrıca, TEKEL'in tütün ve alkollü içeceklerle ilgili iÅŸletmelerinin yeniden yapılandırma ve ÅŸirketleÅŸme çalışmaları ile Türkiye Åžeker Fabrikaları A.Åž.'nin özelleÅŸtirme stratejisinin belirlenmesi konularındaki çalışmalar devam etmektedir.Â
Türk Telekom ile ilgili bir özelleÅŸtirme planı, öngörüldüğü gibi Nisan ayı içerisinde Bakanlar Kurulu'nda kabul edilecektir. Askıda bulunan Ä°ÅŸletme Hakkı Devir SözleÅŸmeleri'ne iliÅŸkin Anayasa Mahkemesi kararının ardından, Hazine garantisi verilmesi uygun görülebilecek yatırımcı olup olmadığı de erlendirilerek, Hazine garantisi verilmesi koÅŸullarını haiz olan yatırımcılar belirlenecek ve bu yatırımcılara, sözleÅŸmeleri Enerji Piyasaları Düzenleme Kurulu'nun lisans mevzuatı veElektrik Piyasaları Kanunu ile uyumlu kılmak için yapılması gereken deÄŸiÅŸiklikler, 2002 yılı Haziran ayı sonuna kadar bildirilecektir.Â
Belirlenen bu gerekli yeterlilik koşullarını haiz projelerin dışındaki tüm kamuya ait termik üretim ve elektrik dağıtımvarlıkları, 2002 yılı Temmuz ayı sonuna kadar özelleştirme kapsamına alınacaktır.
Ayrıca, uygun görülen sözleÅŸmelerden 2003 yılı Ocak ayı sonuna kadar finansman temin edilememiÅŸ olanlar iptal edilerek, ilgili varlıklar 2003 yılı Åžubat ayı sonuna kadar özelleÅŸtirme kapsamına alınacaktır.Â
Özelleştirme öncesindeki yeniden yapılandırma işlerine ilişkin olarak ise Özelleştirme İdaresi, portföyünde bulunan ikidenizcilik şirketini birleştirmiş, dört diğer şirketi de Sümer Holdingbünyesinde birleştirme karar almıştır. Ayrıca, bir turizm şirketi kısasüre içinde tasfiye edilecektir.
Bu adımlar sonucunda, işletme maliyetleri ve genel giderlerden önemli miktarda tasarruf sağlanması beklenmektedir.''
   Â
Ä°Åž ORTAMININ Ä°YÄ°LEÅžTÄ°RÄ°LMESÄ°
   Â
İş ortamının iyileştirilmesine yönelik çabaların devam ettiğinin vurgulandığı mektupta, yatırım teşviklerinin alınması sürecinde gerekli olan belge sayısının azaltılmasına ilişkin mevzuatın hazırlandığı, gümrüklerdeki işlemlere ilişkin olarak çalışanların ahlaki görev ve uygulama esaslarınnı uygulamaya sokuludğu ve Türk Patent Enstitüsünün güçlendirilmesine ilişkin yasal değişikliklerin Bakanlar Kurulu'na sunulduğu hatırlatıldı.
Niyet Mektubu'na şöyle devam edildi:
''Ayrıca, yabancı personeli de kapsayacak şekilde işe alımları kolaylaştıracak, doğrudan yabancı sermaye ile ilgili yeni bir kanunun ve ilgili yasal belgelerin hazırlanmasına başlamış bulunmaktayız. Bununla birlikte, Şubat ayında Hazine Müsteşarlığı'nın çatısı altında oluşturulan Yatırımcı İlişkileri Ofisi, Nisan ayında interaktif bir web sitesi kuracaktır.
Son olarak, Türkiye'yi bir yatırım bölgesi olarak daha cazip kılmak ve uluslararası bakı açılarından faydalanmak üzere, Yatırımcı Konseyi'nin ilk toplantısının Haziran 2002'de yapılması planlanmaktadır.Â
Belli başlı uluslararası şirketlerin üst-düzey yetkililerinden oluşacak olan Konsey'in, kuruluşunu müteakip, yıllık olarak toplanmasını beklemekteyiz.
   Â
KAMUDA ÅžEFFAFLIK
   Â
Kamuda ÅŸeffaflık, eylem planımızın aÅŸama aÅŸama hayata geçirilmesiyle geliÅŸtirilecektir.Â
13 Åžubat'ta Bakanlar Kurulu ÅŸeffaflık ve iyi yönetiÅŸimi artırmakamacıyla oluÅŸturulan bir eylem planını ayrıntılarıyla açıklayan bir kararnameyi kabul etmiÅŸtir.Â
Bu plan, kamu harcama yönetimi ve kamu hizmeti reformunu da kapsayan geni kapsamlı bir kamu sektörü reformunun bir parçasıdır.
Bu planın hayata geçirilmesini saÄŸlamak amacıyla, kamu sektörü reformu için olu turulacak bir Bakanlar Düzeyinde Yönlendirme Grubu'nun yanısıra, bu Yönlendirme Grubu'na ÅŸeffaflığı ve iyi yönetiÅŸimi artırma eylem planını hayata geçirme konusunda desteksaÄŸlayacak bir alt komite, 2002 yılı Nisan ayı sonuna kadar oluÅŸturulacaktır.Â
Kamu idaresi reformu konusunda devam eden çalışma hızlandırılarak, programın daha sonraki gözden geçirmelerinde bu alanda ek kriterler tespit edilecektir. Bu aşamada, şeffaflığın artırılması için aşağıdaki adımlar belirlenmiştir:
-Şeffaflık ve iyi yönetişimi artırmak amacıyla yukarıda bahsedileneylem planının, ve IMF ile istişare edilerek hazırlanan ekonomik verilerin kalitesine ilişkin Standard ve Kuralların ılanması Raporu'nun yayımlanması,
-Memurların ve kamu idarecilerinin görevlerini ifa ederken uyacakları etik görev ve uygulama esaslarına ilişkin kanunun 2002 yılısonuna kadar çıkarılmasını içerecek bir şekilde kamu personel sisteminin iyileştirilmesi ve vatandaşların bilgi isteme hakkı ve kamukurumlarının bilgi sağlama yükümlülüğünübelirleyen Bilgi Edinme Özgürlüğü Kanunu'nun 2002 yılı sonuna kadar hazırlanması suretiyle bilgiye erişim imkanlarının artırılması.
Fon tarafından desteklenen tüm yeni programlar için zorunlu tutulan ve IMF tarafından sağlanan kaynakların yerinde kullanıldığını teyit etmeye yönelik çalışma kapsamında, Merkez Bankası'nın kontrol, muhasebe, raporlama ve denetim sistemlerinin şeffaflığını ve etkinliğini daha da geliştirecek bir planoluşturulmuştur. Merkez Bankası, Uluslararası Muhasebe Standardlarıylauyumlu, denetlenmiş mali hesap raporlarını, 2001 yılına ilişkin raporlardan başlamak üzere yayımlayacaktır.
2002 yılı mali raporlarından itibaren Merkez Bankası Fon'dakipozisyonu ve Hazine ile olan ilişkileri konularında açıklama yapacak ve dağıtılacak kar miktarı, gerçekleşmiş kardan gerçekleşmemiş zararınçıkarılmasıyla elde edilecek tutarla sınırlandırılacaktır.
Merkez Bankası, mevcut denetim komitesinin iÅŸleviniartıracak ve bundan böyle, tuttuÄŸu bağımsız denetim firmasına her zamanki görevlerin yanında, IMF'ye rapor edilen veriler ile denetlenmiÅŸ mali hesapların tutarlılığını gözden geçiren (özellikle, para tabanı, net uluslararası rezervler ve net içvarlıklar kalemlerini kapsayacak ÅŸekilde) bir ek rapor hazırlanması görevini de verecektir.Â
Bu baÄŸlamda, 15 Mayıs 2002'ye kadar Merkez Bankası mevcut bağımsız denetim firmasından böyle bir rapor hazırlamasını isteyecek ve bu raporu 15 Temmuz 2002'ye kadar yayımlayacaktır. Ayrıca, 15Mayıs 2002'ye kadar Merkez Bankası ve Hazine MüsteÅŸarlığı, MerkezBankası/Hazine MüsteÅŸarlığı ile Fon arasındaki iliÅŸkileri açıklığa kavuÅŸturacak bir Mutabakat Zaptı çıkartacaktır.Â
Ayrıca, Merkez Bankası yeni bir yönetmelik ve uygulama planı oluÅŸturarak iç denetim fonksiyonunun yeniden yapılandırılmasını2002 yılı sonuna kadar tamamlayacaktır. Bunu saÄŸlamak üzere, Merkez Bankası TeftiÅŸ Kurulu'nun hazırladığı İç Denetim Mesleki Uygulamalarına Ä°liÅŸkin Standartlar doÄŸrultusunda, denetim fonksiyonunun misyonu, kapsamı, hesap verilebilirliÄŸi,bağımsızlığı, sorumluluÄŸu ve yetkisini detaylı olarak belirleyecek yeni bir yönetmelik çıkaracaktır.Â
Aynı zamanda, Merkez Bankası personel ihtiyaçları, hiyerarşik yapı, denetim kapsamı ve risk değerleme metodolojilerini tanımlayan veiç denetim el kitabı ve hizmet içi eğitim programı geliştirilmesini içeren bir uygulama planı hazırlayacaktır.
IMF'den sağlanan kaynakların yerinde kullanıldığının teyidine ilişkin çalışmalar kapsamında, yabancı para yönetimi ve program verilerine ilişkin olarak 2002 yılı sonu itibariyle yapılacak bir iç denetim, 15 Mayıs 2003'e kadar tamamlanacaktır.
Son olarak, programımızın yapısal ve sosyal bileşenleri için DünyaBankası'ndan destek almaya devam edilecektir.''