Güncelleme Tarihi:
Nişanyan ile özgürlüğün son 24 saatini Şirince’de birlikte geçirdik. Nişanyan 2013’ten 2014’e geçtiğimiz ilk saatlerde aldığı cezaları Türkiye’de bugünlerde tartışılan hukuk sisteminin içinde bulunduğu durumla birlikte değerlendirdi.
NE ZAMAN ÇIKACAĞI BELLİ DEĞİL
Şirince’nin unutulmuş bir Rum köyünden, geçen seneki “21 Aralık Kıyamet Günü” söylentileriyle birlikte dünyada tanınan turistik bir köy olmasına uzanan süreçte Nişanyan isminin çok büyük katkıları oldu. O zamanlar evli olan Sevan ve Müjde Tönbekici (Nişanyan) çifti Şirince’yi 20 yılda tanınan turistik bir köy haline getirdi. Şirince’ye kuşbakışı bakan İlyas Tepe’yi adeta minik bir cennet bahçesine dönüştürdüler. Ancak Sevan Nişanyan zaman zaman Şirince’de butik otelindeki bağ evlerine yaptığı inşaatlarla gündeme geldi. Kimi zaman yıkım kararı çıktı onlara direndi kimi zaman da hakkında mühür sökmek, kaçak inşaat gibi davalar açıldı. Nişanyan daha önce de 10 ay hapis yatmasına neden olan benzer bir davadan 2 yıl hapis cezası aldı. Cezasının kesinleştiği günlerde bir 2 yıl daha ceza geldi. Şimdilik kesinleşen 4 yıl ancak ne zaman çıkacağı belli değil. Hakkında benzer davalardan toplam 25 yıl hapis cezası alabileceğini söyleyen Sevan Nişanyan oteldeki haklarını da eski eşi Müjde Tönbekici’ye devretti. Nişanyan bugün Torbalı Cezaevi’ne teslim olmadan önce Hürriyet’e konuştu.
YARGI ARTIK AKIL VE VİCDANIN OLMADIĞI BİR SAHA
Türkiye’de yargının tam bir kepazelik olduğunu artık bilmeyen kalmadığını ifade eden Nişanyan yargı sistemiyle ilgili ise sert sözler söyledi: “Akıl ve vicdan ve insanlık duygusu mevcut olmadığı bir sahadır. Yargıç ve savcılar devlet memuru olması ve kapı kulu geleneğinden gelmesi şüphesiz bu çürümenin bu yozlaşmanın en önemli unsurudur. Yani ki olay son günlerde basından izlediğimiz gibi hükümetmiş cemaatmiş HSYK’ymış sorunu değildir. Çok daha derin bir sorundur. Vizyondan yoksun, adalet duygusundan yoksun, vicdandan yoksun bir takım ufuksuz kelimenin gerçek anlamıyla cahil insanların Türkiye’de hadlerinden ve haklarından çok daha büyük bir iktidar kullanma meselesidir.”
TÜRKİYE CÜCELER TARAFINDAN YÖNETİLEN BİR ÜLKEDİR
Şirince özeline bakınca kendi ceza alma sürecini ise şöyle değerlendirdi: “Toplumsal sorumluluk duygusuna sahip olan herkesin; iyi, doğru, güzel saydığı bir iş yaptık. Biz karşılığında savcılardan, kaymakamlardan, özel idare memurlarından, Anıtlar Kurulu şakşakçılarından oluşan bir ordu falanca mevzuatın filanca kıl tüy fıkrasına aykırı gerekçesiyle bize karşı bir cihat savaşı açmayı varlıklarının ve mevcudiyetlerinin sebebi olarak gördüler. Çılgınca bir ezmeye, yasaklamaya cezalandırmaya giriştiler. Hükümet açısından Şirince’de yaptıklarımız tüm Türkiye’ye rol model olacak güzellikte, bir ödüle ve övgüye layık bir iş olarak görmek ve kabul etmek dünyanın en kolay işiydi. Ağızlarından çıkacak bir iki cümleye bakıyordu. Ne yazık ki böyle bir vizyona ve cesarete sahip değiller. Küçük çaplı kavgadan küçük inatlaşmaların ötesine geçebilecek olgunluğa ve büyüklüğe sahip değiller. Türkiye cüceler tarafından yönetilen bir ülkedir. Korkak ve köle cüceler. Bu kadar zavallı insanlar tarafından yönetilmeye layık mıyız? Herkesin her an bunu kendisine sorması lazım.”
ASIL ÖZGÜRLÜK…
Özgürlüğün son saatlerini sevdikleriyle oteli, Nesin Matematik Köyü ve yine emek harcadığı Tiyatro Medresesi’nde geçiren Nişanyan cezaevinde geçireceği günleri değerlendirirken, “Yapı olarak iyimser bir insanım. Hayatta bir sürü zorlukla başa çıktım. İnsanlar hapsi çok korkunç bir şey olarak görüyor. Hapisten o kadar daha kötü şeyler var ki! Yalnızlık, yaşlılık, hastalık, aptallık, çirkinlik… Bir müddet devlet misafirhanesinde yatılı okumak antipatik bir şey tabii ama… Bir konuda kendimi eğitebildiğimi zannediyorum. Malım, mülküm, kariyerim ve edindiklerim bana fazla bir anlam ifade etmiyor. Bunları çok kolay bir şekilde arkama bakmadan terk edebildiğimi zannediyorum. Hayatta bunu defalarca yaptım. Bu büyük bir özgürlüktür. Çünkü insanı mahveden sahip olduklarıdır. Onları kaybetme korkusu insanın sürekli bir korku içinde yaşamasına yol açar. Bir şeyleri kaybetmekten korkmazsan daha güçlü ve daha cesur olursun” diye konuştu.
VE ÖZGÜRLÜĞE VEDA
Özgür geçirdiği son 24 saatin ardından Sevan Nişanyan, bugün saat 16.00’da Torbalı Cezaevi’ne teslim oldu. Nişanyan’ı uğurlamaya eski eşi Müjde Tönbekici ve çocukları Arsen ve Tavin de geldi. Teslim olmadan önce son kez Hürriyet’e konuşan Nişanyan, “Zerre pişmanlık duymuyorum. Aksine bugüne kadar yaptığım işlerden gurur duyuyorum” dedi.