Nişanlı çifte dehşeti yaşatmışlardı! Burcu'nun ifadesi ortaya çıktı...
Güncelleme Tarihi:
Bursa’nın Orhangazi ilçesinde darp edilen nişanlı çiftten Burcu A.’nın ifadeleri ortaya çıktı. Hürriyet’e konuşan Burcu A., zanlıların ilk saldırıdan sonra serbest bırakılmış olmasına, 'Görüntüler çıkmasaydı olayın üstü kapacaktı. 10 günde bir şey olmadı, görüntüler çıkınca hemen çağırdılar' diye isyan etti.
Bursa’nın Orhangazi ilçesinde geçen ay nişanlı bir çift darp edilmiş, olaya ilişkin gözaltına alınan altı zanlı serbest bırakılmıştı. Olayın görüntülerinin sosyal medyada yayılmasının ve kamuoyunda oluşan infialin ardından savcılık tekrar harekete geçmiş ve zanlılar gözaltına alınarak beşi tutuklanmıştı. Ayrıca savcıyı yanılttıkları suçlamasıyla olayın tahkikatını yapan iki polis de gözaltına alınmıştı. Hürriyet, olayın mağdurlarından Burcu A.’nın verdiği ifadelere ulaştı. Burcu A., ifadelerde iki ayrı gün uğradıkları saldırıları ve yaşananları ayrıntılı olarak anlattı. Olayın nişanlı çifte yolda yürürken laf atılması sonucu yaşandığı biliniyordu. Burcu A.’nın ifadeleri olayın sistematik bir tacizin neticesindeki planlı saldırılar olduğunu ortaya koydu.
“BABAM ÖLÜNCE...”
İfadelerde şu sözler yer aldı: “Orhan Semiz (61) bizim komşumuz olur. Zaman zaman bize maddi ve manevi yardımları olmuştur. Babam vefat ettikten sonra bana karşı beklemediğim his ve duygularla yakınlaşmaya çalıştı. Kendisine ‘Utanmıyor musun, senin karın var, koskoca adamsın! Allah’tan da mı korkmuyorsun!’ diyerek reddettim. 2-3 hafta kadar önce Orhan Semiz beni telefonla arayarak evin önünde kömür olduğunu, almamı söyledi. Ben reddettim. Ertesi günü bir daha aradı, yine reddettim. Telefonum arızalandığı için nişanlım Berati’ye vermiştim. O esnada Orhan Semiz aramış. Nişanlım ile tartışarak küfürleşmişler. Telefonum gelince, Orhan Semiz beni arayarak ‘Sen üstümüze adam mı salıyorsun, o..., k...’ diyerek bana hakaretlerde bulunmuştu.”
Hürriyet.com.tr“ARACIN CAMLARINI KIRDILAR”
Burcu A. daha sonrasında yaşadıkları ilk saldırıyı şöyle anlattı: “19 Ocak günü evden çıktım. İznik yoluna doğru yaya olarak yürüyordum. Kaşrıdan nişanlım Berati aracı ile geliyordu. Orhan Semiz de aracı ile geldi. Berati’ye yol vermedi, Berati aracını geri sürmek zorunda kaldı. Asfalta çıktı, geri dönerek beni almaya geldi. Arkasından Orhan Semiz aracı ile geldi indi. Berati de arabadan indi. Ben onu durdurmaya çalıştım. Orhan Semiz’e ‘Burası köy, rezil olacaz, amacın ne dedim’ Orhan Semiz aracına giderek bir sopa çıkardı. Araçla uzaklaşmaya çalışırken, Orhan Semiz’in oğulları araçla geldi. Bizi takip etmeye başladılar. Aracımıza arkadan çarptılar, durmadık. Çıkmaz bir sokağa girdik. Araçla önümüzü kestiler. Semih ve Ertan Semiz ellerinde demir çubuklarla gelerek aracımıza vurmaya başladılar. Aracın içinde kaldık. Aracın camlarını kırdılar. Onları atlatıp, turist yoluna çıkarak jandarmaya sığındık. Aracın içinden tam olarak duyamadığım şeyler söyleyip uzaklaştılar”
“‘POLİSİ ARA’ DEDİLER”
Olaydan sonra nişanlısıyla birlikte emniyete giderek Orhan Semiz ve oğullarından şikâyetçi olan Burcu A. bir gün sonra uğradıkları ve görüntüleri kamuoyuna yansıyan ikinci saldırıyı da ifadesinde şöyle anlattı: “20 Ocak günü saat 15.00 sıralarında ... adlı işletmede nişanlım, ben ve bir arkadaşımızla oturuyorduk. Daha sonra yanımıza Ertan Semiz geldi. Nişanlıma hitaben ‘Çık dışarı seninle görüşeceğiz’ dedi. Nişanlım da ‘Ne söyleyeceksen burada söyle’ dedi. Sonrasında ben de kalktım ve Ertan’a hitaben ‘Niye çıkacakmış!’ dedim. Ertan da ‘Sen karışma’ diyerek beni itekledi, yere düştüm. Daha sonra kalktım, saçımdan tutarak çekti ve bana birkaç kez yumruk attı. O arada arkadan gelen 10-15 kişi Ertan ile birlikte nişanlım Berati’ye saldırdı. Ertam Semiz ve Semih Semiz de içlerindeydi. Berati’yi yere yatırdıktan sonra tekme yumruk attılar. Ben de korumak amaçlı üzerine yattım. Daha sonra bana da yumruk ve tekme atmaya başladılar. Daha sonra Ertan bize hitaben ‘Ara ara, polisi ara!’ dedi ve gittiler. Davacı ve şikayetçiyim.’
“GÖRÜNTÜLER OLMASA ÜSTÜ KAPANACAKTI”
Hürriyet’e konuşan Burcu A. şunları söyledi: “Ben her şeyi anlattım. Bize iki kere saldırdıklarını, öldürebileceklerini bile söyledim. Savcılık, mahkeme karar vermeden biz bir şey yapamayız dediler. Ben de ‘Beni öldürürseler, mahkeme kağıdımı tabutuma yapıştırır öyle gömersiniz’ dedim. Görüntüler çıkmasaydı olayın üstü kapacaktı. 10 günde bir şey olmadı, görüntüler çıkınca hemen çağırdılar. Adaletin sonucunu bekliyoruz”