Güncelleme Tarihi:
Nisan sözcüğünün, Farsça (Nisan), Süryanice (Nisanna), Sümerce (Nisag = ilk meyveler), Akadca (Nisānu) ve İbranice (nîsān) sözcüklerinden alındığı söylenebilir. Nisan adının İngilizcesi olan April sözcüğünün Latince aprilis'den geldiği rivayet olunur. Klasik etimolojiye göre, Latince aperire (açmak); ağaçların çiçek açmaya başladığı mevsimi ima eder. Aynı tez, modern Yunancada ilkbahar anlamına gelen ἁνοιξις (açmak) ile de destek bulmaktadır.
Nisan ayında açar çiçekler, ince yaprakları görülmeye başlar, tıpkı senin güzelliğin gibi..
Nisan yağar sap olur, mayıs yağar çeç olur: (atasözünün anlamı) Nisan yağmurları ekinlerin boy atmasına, mayıs yağmurları başakların dolgunlaşmasına yarar.
Nisan yağmuru, altın araba, gümüş tekerler: Nisan yağmurları bereketi artırır, çiftçiyi zengin eder.
Martta yağmaz, nisanda dinmezse sabanlar altın olur (Atasözü)
Nisan yağar sap olur, mayıs yağar çeç olur (Atasözü)
Ben ki her Nisan bir yaş daha genç, her bahar biraz daha aşığım. (Orhan Veli)
Nisan yağmuru; altın araba, gümüş tekerlek (Atasözü)
Yılın eksiğini nisan getirir, nisanın eksiğini yıl getirmez. (Atasözü)
Ünlü şairlerimizin ilkbahar şiirleri
Desem ki vakitlerden bir nisan akşamıdır, rüzgârların en ferahlatıcısı senden esiyor, sende seyrediyorum denizlerin en mavisini, ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim, senden kopardım çiçeklerin en solmazını, toprakların en bereketlisini sende sürdüm, sende tattım yemişlerin cümlesini. ( Cahit Sıtkı Tarancı)
Baharı Beklerken Yazılmış Şiir)
O günü görmek için sade bekleyeceğiz,
Göreceğiz bir sabah yeşil tomurcukları.
Hazırlanıyor gibi, gökyüzü, ufuk, deniz,
Bir sabah dökülecek baharların baharı.
Bu bahar yalnız mesut günler taşımaktadır,
Baş başa kalacağız kenarında bir suyun,
Göz alabildiğine yeşil uzanan çayır,
Bir saadet içinde sessiz otlayan koyun.
Bu bahar güleceğiz en içten bir sevinçle,
Bir melek ordan bize uzatacak elini.
Beni bırakma kalbim, kalbim sen bana söyle.
Ümitlerin en güzelini!..
(Ziya Osman Saba)
İkindi Üstü I
İnsan her şeye alışıyor.
Sıcak bahar ikindilerine
Harbe, sevda çekmeye.
Küçük gazetecim her gün böyle mağrur.
Benim vanilya kokulu dondurmacım
Gene kapı önlerinde.
İşte taze ikindi güneşim.
Pencerelerde küçük sarışınlar,
Her şey iyi, her şey sade
Anlayamıyorum şu iç sıkıntımı.
Yaşamak dersen yaşamak,
Sarhoşluğum sarhoşluk.
Ah! hatırlamak olmasa eski günleri.
(Edip Cansever)
Sevda Üstüne
Küçücük pencerem bahçeye bakar
Bademler, erikler geceye bakar
Bir ışık dökülür yapraklardan şıkır şıkır
Filizler susmuş, tohumlar uyumuş;
Bir an durmuş, genişlemiş büyümüş
Bir eski şarkı, bir eski bahar, bir bildik deniz
Vakit nisan ortasında bir akşam…
Bu şiirde sevda sevda üstüne
Senelerdir veda veda üstüne
Yareli yüreğimde dağ dağ üstüne
Vakit nisan ortasında bir akşam.
Mehtap ettiğinden bihaber
Kuşlarla, çiçeklerle, balıklarla beraber
İki tel kumral saç olsa avucumda şimdi
Ağlayıp ağlayıp avunsam…
(Turgut Uyar)