Güncelleme Tarihi:
Nilüfer, klip çekimi için gittiği Şanlıurfa'da, başına yöreye özgü olan ‘‘poşi’’yi bağlayıp, halkın arasına karıştı. Mete Özgencil'in yönettiği klipte sanatçı, bugüne kadarki alışılmış Balıklıgöl ve Harran görüntülerinin yerine Urfa sokaklarına ve camilerine yer verdi. Yıllar sonra ilk kez Şanlıurfa'ya gelen Nilüfer, ‘‘Bugüne kadar farkına varmadan birbirimizden uzak kalmışız. Ama bundan sonra gelecek olan bütün konser tekliflerini değerlendirmeye karar verdim. İlk fırsatta Şanlıurfalı hayranlarımla bir araya gelmek istiyorum’’ dedi.
Nilüfer, ‘‘Yeniden Yetmişe’’ adlı son albümündeki ‘‘Boşver’’ şarkısına klip çekmek için Şanlıurfa'yı seçti. Mahsun Kırmızıgül, Mustafa Uğur ve Ajda Pekkan'ın ardından Güneydoğu'ya giden Nilüfer, bugüne kadar bilinmez ve uzak görünmesinin yanı sıra, teklif gelmediği için bölgeye gidemediğini belirtti. Ancak şarkıcı Şanlıurfa denilince bugüne kadar akla gelen Balıklıgöl ve Harran yerine, klibini Şanlıurfa sokaklarında çekti. Ulu Cami, Büyükyol, Şanlıurfa Kalesi'nin yanındaki eski Reji Kilisesi olan Selahattin Eyyubbi Camii ve Su Meydanı gibi tarihi mekanlarda klip çeken Nilüfer böylece Şanlıurfa'nın şehir güzelliklerini işleyen ilk sanatçı oldu.
Nilüfer'i Mete Özgencil'in yönettiği klip çekimlerinde bölge insanı da bir an olsun yalnız bırakmadı. ‘‘Farkında olmadan birbirimizden bunca yıl uzak kaldık. Ama son yıllarda televizyon gibi çok büyük bir avantajımız vardı. Türkiye'nin her köşesine köprü kuran televizyon, Türkiye'nin her köşesindeki vatandaşlarımızla bizim aramızda da köprü oldu. 1975 yılında 44 günlük bir Anadolu turnesine çıkmıştım. Ama buralara gelmemiştim. O zamanlar bize sanki çok farklı birşey görüyorlarmış gibi bakıyorlardı. Burada farkına vardım ki, yıllar öncesindeki şaşkınlık şimdi kalmamış’’ diyen Nilüfer, bölge insanının kendisine olan ilgisinden çok memnundu. Sanatçı, daha önce resimlerini gördüğü Şanlıurfa'ya hayran kaldığını vurgulayarak, bir daha bu kadar uzun süre ayrı kalmama sözünü verdi.
Klibinde, daha önce de kliplere konu olan Balıklıgöl'ü gece görüntüleriyle ekrana getirecek olan Nilüfer, ‘‘Burada çok güzel üç gün yaşadım. Şanlıurfa ile ilgili çok güzel şeyler duydum. Tarihi mekan zenginlikleri, yemekleri ve en önemlisi halkı, beni buraya yönlendiren sebepler oldu. Doğru karar verdiğimi şimdi daha iyi anlıyorum. Yönetmenim Mete Özgencil'le oturduk, düşündük. ‘Biz de Şanlıurfa'nın şehir gözelliğini işleyelim' dedik. Şanlıurfa'da olağanüstü camiler, son derece güzel mekanlar, sokaklar var. Onların güzelliğini klibe yansıtıyoruz. İçim rahat ayrılıyorum’’ dedi.
Bundan sonra yapacağı şarkılarında ve çekeceği kliplerinde dış mekan çalışmalarında özellikle Anadolu’nun güzelliklerine öncelik tanıyacağını belirten sanatçı, ‘‘İstanbul'da ya da deniz kenarında klip çekmeyeceğim diye bir şey yok. Her klibin kendine göre bir atmosferi var. Ama öncelik Anadolu'da’’ yorumunu yaptı. Şanlıurfa'daki klip çalışmasının ardından konser teklifleri almaya başlayan Nilüfer, ‘‘Bunları değerlendirmeye kararlıyım. Burada halkın arasına karıştık klip çektik, ama bir de konser için gelmek istiyorum’’ dedi.
Sevgilisine biber aldı
Nilüfer Şanlıurfa yemeklerinden içli köfte ve çiğköfteye bayıldı.
Çekimlerin bitmesinin ardından son iki saatini çarşıda kendine ayırdı.
Tek başına dolaştığı tarihi hanlarda bol bol alışveriş yaptı.
Acıyı çok seven sevgilisi Gökberg Ergenekon için İsot biberi ve kahvaltılık biber reçeli aldı.
Sanatçı ayrıca kilim, kumaş ve bakır ev eşyalarına çok rağbet gösterdi.
İlk gün poşi takıp Balıklıgöl'de dolaşırken klibin başarılı olması için dua etti.