Güncelleme Tarihi:
Yayalar isyanda
t ŞİŞLİ
‘‘Yağmur yağarken, caddelerden dereler akarken hiç Zincirlikuyu'dan Şişli'ye gittiniz mi? Ya da Şişli'den Zincirlikuyu geçidine kadar yaradanaz mü?’’ diye bir soruyla başlamış Şişlili bir okurumuz faks mesajına.
Tüm Mecidiyeköy köprü altı, tüm durakların durulacak gibi olmadığını, kaldırımlarda yürümenin güçlüğünden söz eden okurumuz yolda yürürken caddede dere gibi akan yağmur suyu ile araçlar tarafından ıslatılmanın bir alt yapı sorunu olduğunu söyleyerek gerekenin yapılmasını istiyor.
Rekreasyon alanı isteniyor
t KÜCÜKÇEKMECE
Küçükçekmece, Tepeüstü semtinde oturan genç bir okurumuz, genç semt skinleri adına bir faks göndermiş. Semtlerinde sosyal faaliyetlerin olmamasından, boş zamanlarını değerlendirmek için başka semtlere gitmek zorunda kaldıklarından söz ediyor.
Gençler olarak semtlerinde kafe, sinema benzeri boş zamanların değerlendirilebileceği yerlerin açılması için yetkililerin kendilerine kulak vermesini istiyor okurumuz.
Yönetenlerin dikkatine...
Yolda tehlike var
t KADIKÖY
Kadıköylü bir okurumuz, bir gözlemini aktarmış: Bağdat Caddesi'nden Boğaz köprüsü yoluna sapar sapmaz, her iki tarafı da yerleşim bölgesi olan yola girildiğinde sürekli olarak, araçların çarptığı kedi ve köpek ölülerine rastlandığını söylüyor. Bu noktada insanların karşıdan karşıya geçişini önlemek için tel örgülerin konduğunu, ancak kimi bölgelerinin parçalandığını söyleyen okurumuz, bu aralıklardan kedi ve köpeklerin geçtiğini, ancak karşıya geçemeden araçlar tarafından ezildiklerini söylüyor. Okurumuz, bu durumun hayvanlar kadar, sürücüler açısından da tehlikeli olduğunu, kazaların olabileceğini belirtiyor ve tel örgülerdeki aralıkların kapatılması gerektiğini söylüyor.
Ağaçları kim kuruttu?
t FLORYA
Florya, Şenlikköy, Neptün Sitesi sakini bir okurumuzdan telefon aldık. Hayli üzgündü. Çünkü sitenin blokları arasına altı adet sedir ağacı dikdiklerini, ağaçlar dikilirken yan blok sakinlerinin ‘‘ağaç istemiyoruz’’ dediklerini anlattı. Sonrası? Dikilen ağaçlar kurumuşlar. Okurumuz ister istemez, ‘‘Acaba kurutuldular mı?’’ diye düşünmekten kendini alamıyor.
Minibüsler: Böyle gelmiş, böyle mi gidecek?
t SUADİYE
Suadiyeli bir okurumuzdan e-mail aldık. Pek çok İstanbullu gibi minibüslerden şikayetçi. Minibüsle yolculuğun güçlüğünden, itiş kakış, balık istifi ya da ayakta gitmek zorunda kalmaktan; munubüslerin yolun ortasında yolcu görür görmez olduğu yerde durup trafiği aksatmasından yakınıyor. Yol boyu her yolcu adayının korna çalınarak ‘‘çağrılmasın’’dan; en önemlisi de bazı şeylerin değişeceği müjdesine rağmen, herşeyin esk ta eski hamam oluşundan söz ediyor. ‘‘Bir ara sürücülerin kravat takacağından, ayakta yolcu alınmayacağından söz ediliyordu’’, diyen okurumuz,bir ara ümitlendiğini, acak kalıcı olan değişikliğin yalnızca zam olduğunu ifade ediyor.
Bu okurumuzun, konuyla ilgili diğer okuyucularımızdan bir farkı dikkatimizi çekti: O da özeleştiride bulunması. Söylediklerinde haklıydı okurumuz. Yolcular, minibüslerin mevcut düzeninin süregitmesinde en önemli unsurlardan biri. İtiş kakış binmekten, ayakta yolculuk etmekten biraz da koşullara rıza gösteren yolcuların sorumlu olduğu görüşündeydi okurumuz.
Ne dersiniz?
ALKIŞLAR
Ayamama'da açıkhava bitki müzesi
t BAKIRKÖY
Bakırköy Belediyesi tarafından Ataköy 7., 8. Kısım ile Atatürk Havaalanı arasındaki 700 dönümlük alanda açıkahava bitki müzesi oluşturuluyor.
Şu ana kadar 250 dönümlük alanın ağaçlandırılmasının bittiğini belirten Bakırköy Belediye Başkanı Dr. Ahmet Bahadırlı, ‘‘Yaklaşık 15 bin ağacı Ayamama Vadisi'ne diktik. Her gün dikmeye de devam ediyoruz’’ dedi. İki artezyen kuyu ile sulamanın yapıldığı alada ağaçlandırma çalışmalarının ardından rekreasyon çalışmalarına geçilecek ve Ayamama'da ‘‘açıkhava Bitki Müzesi’’ oluşturulacak.